A3 Haber

İntihar aşamasına gelmiş birisi kime ‘ALO’ diyecek? | Feyzi Hepşenkal yorumluyor…

İntihar aşamasına gelmiş birisi kime ‘ALO’ diyecek? | Feyzi Hepşenkal yorumluyor…

İntihar aşamasına gelmiş birisi kime ‘ALO’ diyecek? | Feyzi Hepşenkal yorumluyor…
Kasım 06
15:07 2019

Kağıt parçası, evin kapısına yapıştırılmış.

Üzerinde “Dikkat siyanür var, polisi arayın, içeri girmeyin” yazıyor.

İstanbul Fatih’teki apartmanda notu gören komşuları, hemen polise haber veriyor.

Ekipler o özel beyaz tulumlarını giyip, içeri giriyor.

Manzara feci; 48, 54, 56 ve 60 yaşlarında ikisi kadın 4 kardeşin cesetleri yan yana yatıyor.

İlk belirlemelere göre, “çok sayıda antidepresan ilaç alarak” intihar etmişler.

Türkiye’nin son 17 yıldaki 50 bin 378 kişilik intihar listesine “Cüneyt, Oya, Kamuran ve Yaşar” isimleri eklenip, bu dosya da kapatılacak.

İntihar nedeni olarak ise mecburen “ekonomik” kaydı konacak.

Mecburen çünkü, polis ekipleri evden ayrılır ayrılmaz BEDAŞ ekipleri gelip, elektriği kesmiş; “607.16 liralık elektrik faturasının 2 aydır ödenmediği” gerekçesiyle!

Her ne kadar Sayın Cumhurbaşkanı, dün olduğu gibi “Asgari ücretten memur ve emekli maaşına kadar, her alanda gelirleri buna bağlı olarak refah seviyesini fiilen yukarı çıkardık. Bugün Türkiye düşük gelir grubundan orta-üst düzey gelir grubuna yükselmiştir” falan dese de…

Gerçek bu, trajik Türkiye manzarası bu işte.

Dört kardeş ilaç içerek yaşamlarına son verdi: ‘Maddi sıkıntı yaşıyorlardı’

YILDA 70 MİLYON KUTU ANTİDEPRESAN

İntihar sayısından öte, ülkede antidepresan kullanımına bakın bir de…

Basit bir araştırmayla, karşınıza çıkan tablo şöyle:

“Antidepresan kullanımı yıllık 12 milyon kutudan 60-70 milyon kutuya dayandı. Korkunç bir artış var. 10 yıl içinde kutu bazında beş kat arttı.”

İlacın yardımı da, bir yere kadar.

İşsizliği, parasızlığı, yokluğu, açlığı aldığı her nefeste yaşayan insan; hangi noktaya kadar direnir dayanır bütün bunlara?

Yine de bir yardım elinin her an uzanır halde bulunması şart onlara.

“ALO” denecek bir yer mesela.

Var mı acaba?

İNTİHARA KARŞI, “ALO” HATTI VAR MI?

Sağlık Bakanlığı’nın…
“112 Sıhhi İmdat
113 Alo Sağlık Yardım
114 Zehir Danışma
132 Acil Yardım Hizmetleri Destek Hattı
171 Sigarayı Bırakma Hattı
182 Hastane Randevu Hattı
184 Sağlık Danışma
191 Uyuşturucu ile Mücadele Danışma ve Destek Hattı” var da; “İntihar etmek üzereyim, yardım edin bana” deme ihtiyacı duyduğunuzda, hangi numarayı arayıp “ALO” diyeceksiniz?

113 mü, 132 mi, 184 mü?

Yoksa hiçbirinde, bir intihar girişimi vakasında ne yapacağına bilen, uzman bir kişi bulunmuyor mu hattın ucunda?

Zira…

İnternette dolaşırken şunu okudum şaşkınlıkla: “Ülkemizde eskiden Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi bünyesinde ALO182 Umut Işığı Hattı vardı ve aktif olduğu 12 sene boyunca 24 bin vakanın intiharına müdahale edilmişti. Ancak 2007 senesinde ekonomik gerekçelerle kapandı.”

ÖLMEK YA DA ÖLMEMEK…

Shakespeare, Hamlet’inde der ki:

“Olmak ya da olmamak, işte bütün mesele bu:
Kör talihin darbelerine ve sıkıntılarına dayanmak mı daha onurlu
olur ruh için,
Yoksa acılar ummanına karşı silahlanıp
Bir yaşam reddiyle onlara bir son vermek mi?
Ölmek, uyumak
Hepsi bu; bir uykuyla korkunç kalp atışlarını yatıştırabilmek sonunda,
Doğanın bedene miras bıraktığı bin bir acıyı sona erdirmek,
Canı gönülden istenecek bir son olmaz mıydı?
Ölmek, uyumak;
Uyumak… Ve belki düş görmek: işte bütün dert de bu.”

Ölüm her koşulda kötü.
Fakat en kötüsü, yani “olmak ya da olmamak” veya “ölmek ya da ölmemek” noktasına vardığında durum; “insanı yokluğa iten ve hatta yok sayan” yaklaşımlardır, asla olmaması gereken şey.
Hele ki, bu çağda.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER