Erdoğan-Trump görüşmesinin ardından: ABD kimleri ‘terör örgütü’ olarak kabul ediyor?
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın ABD ziyaretiyle birlikte, ABD’nin YPG’ye verdiği destek yeniden gündeme geldi. Erdoğan, ABD’den “FETÖ ve YPG’yi terör örgütü olarak kabul etmesini” istiyor. Peki ABD’nin bir örgütü “terör örgütü” saymasının koşulları neler?
ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmek üzere ABD’ye giden Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, ziyareti öncesinde “FETÖ” ve “YPG” konularını “terörle mücadelede işbirliği” çerçevesinde gündeme getireceğini açıkladı.
Türkiye, YPG’yi “PKK ile eşdeğer” olarak kabul ederken, ABD Türkiye tarafından “terör örgütü” olarak sınıflandırılan örgüte uzun süredir destek sağlıyor. Erdoğan görüşmeler sırasında “Sizin Kürt dediğiniz, PYD ve YPG’dir. Bu örgütler, terör örgütü PKK’nın yan kuruluşlarıdır” diyerek, ABD’den YPG’ye desteğini kesmesi talebini yineledi.
‘Yabancı terör örgütü’ listesine kimler alınıyor?
Bir örgütün “yabancı terör örgütü (FTO)” olarak sınıflandırılmasına ABD Dışişleri Bakanlığı, karar veriyor. Bunun için üç yasal koşul bulunuyor.
Bunlardan ilki örgütün yabancı merkezli olması, ikincisi “terörist faaliyete veya terörizme karışması ve terörist faaliyet veya terörizm gerçekleştirme niyeti olması”. Bakanlık tarafından yapılan “terörizm” tanımı, “savaşa dahil olmayan taraflara önceden planlanmış, siyasi güdümlü şiddet eylemlerinin ülke olmayan taraflarca, genellikle bir kitleyi etkilemek amacıyla şiddet uygulanması”.
‘ABD çıkarlarına zarar vermesi’ gerekiyor
Üçüncü ve en kritik koşulsa, “Örgütün terörist faaliyetinin veya terörizminin ABD vatandaşlarının güvenliğini veya ABD’nin ulusal güvenliğini tehdit etmesi”. Yani ABD kendisine karşı tehdit oluşturmayan grupları “Yabancı Terör Örgütü” sınıflaması altına almıyor.
ABD Dışişleri Bakanlığı ve ABD Maliye Bakanlığı, bu kriterlerle “terörist” olarak sınıflandırılan örgüt veya kişilere yönelik yaptırımlar gerçekleştirebiliyor. Ayrıca bir grup bu şekilde sınıflandırıldıktan sonra bu gruba yardım eden kişi ve kurumlar da yaptırım altına alınabiliyor.
Türkiye’den hangi örgütler ABD’nin listesinde?
ABD Dışişleri Bakanlığı’nın listesinde Lübnan Hizbullahı ile birlikte Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Filistin Kurtuluş Cephesi, Hamas gibi Filistinli pek çok örgüt bulunuyor.
Listede FARC ve ELN gibi Güney Amerikalı örgütler de yer alırken, ABD’nin listesinde Türkiye’den yalnızca PKK ve DHKP/C yer alıyor.
ABD çıkarları uydukça destek veriyor
ABD’nin kriterlerinden en dikkat çekici olanı, örgütlerin listeye girebilmesi için ABD çıkarlarına zarar vermesi gerekliliği. ABD kendi çıkarlarıyla uyuştuğu sürece diğer ülkelere karşı faaliyet yürüten örgütlere destek vermekten çekinmiyor.
Bunun açık bir örneği 1979-1989 arasında Siklon Operasyonu kapsamında Afgan cihatçılara verilen milyarlarca dolarlık destek. Bu destek Afgan cihatçıları Oval Ofis’te ağırlayan dönemin ABD Başkanı Ronald Reagan tarafından onaylanıyordu. Pakistan istihbaratı ISI ve CIA aracılığıyla Sovyet güçlerine karşı cihatçıları silahlandıran ABD, bundan sonrasında da cihatçı örgütler ABD karşıtı eylemler yapana kadar onları hedef almadı.
Usame bin Ladin’in 1993 yılında The Independent tarafından “Sovyet karşıtı savaşçı ordusunu barış yoluna koyuyor” haberi Batı basınının nasıl söylem değiştirebileceğinin sembolü haline gelirken, ABD’nin El Kaide’yi “terör örgütü” olarak sınıflandırması 1999’u buldu.
ABD listeye alsa da destek veriyor
Afganistan’dan daha yakın tarihli bir örnekse, ABD’nin “Arap Baharı” sürecinde aldığı tutum. Bölgede yalnızca hükümetlere değil, sivillere karşı da şiddet eylemleri gerçekleştiren pek çok grup bu dönemde ABD’nin açık desteğini aldı. ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, 2012’de yaptığı bir açıklamada sivillere yönelik saldırı gerçekleştirenleri “azınlıktaki aşırılar” olarak nitelerken, bunun “genç Ortadoğu demokrasilerine verilecek desteği engellemeyeceğini” söyledi.
Daha sonra sızan Clinton yazışmaları, ABD’nin Libya ve Suriye başta olmak üzere pek çok yerde El Kaide’ye desteği sürdürdüğünü gösterdi. Yazışmaların ortaya çıkardığına göre Arap ülkelerinde cihatçı örgütlere büyük destekler veren ve bu örgütlerin iktidarları yıkması için çalışan ABD, aynı anda ülkede yaşananlarla ilgili dezenformasyon yaratarak uluslararası kamuoyunda bu örgütler için destek toplamaya çalışıyordu. Clinton’ın danışmanı Jake Sullivan tarafından yazılan bir e-postadaysa, El Kaide’nin Suriye’de ABD’nin tarafında olduğu ifade ediliyordu.
ABD YPG ve ‘FETÖ’ için ‘terör örgütü’ der mi?
Pentagon tarafından yapılan açıklamalarda, YPG’ye verilecek desteğin süreceği söylenirken, ABD’nin kapsamlı destek verdiği ve bölgede işbirliği içerisinde çalıştığı örgüt için “terörist” tanımlaması yapması olası görünmüyor.
ABD’deki 2013 yılına kadar Türkiye tarafından da teşvik edilen Gülen cemaatinin, üst düzey pek çok siyasetçiyle güçlü bağları ve 150 kadar okulu bulunuyor. Bu okulların bir bölümüyse ABD askeri üslerinin içinde. Okulların niteliği ve yürüttükleri faaliyetler zaman zaman ABD basınında tartışma konusu olsa da, Türkiye’nin de baskısına karşın ABD henüz somut adımlar atmış değil. Son görüşmelerin ardından yapılan açıklama, ABD’nin tavrının değişmediğini gösteriyor. Gülen’in Türkiye’ye iadesiyse, Trump’ın göze alamayacağı bir “prestij kaybı” olarak görülüyor.
Yedi maddede Erdoğan-Trump buluşması: Eski tas eski hamam | Süleyman Gençel yazdı…