Bir zamanlar her gün şakır şakır politika yazardık.

Şimdi her gün aynı niyetle oturuyorum, “siyaset sahnesinde ne var” diye bakıyorum; hep aynı kare ekranda donmuş, duruyor.

O bana bakıyor, ben ona bakıyorum.

Bir of çekip, kalkıyorum.

İki dolandıktan sonra, azimle geçiyorum yine bilgisayarın başına.

Kayda değer bir şeyler olmalı mutlaka.

AKP Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtulmuş demiş ki mesela: “Kongre sürecinde bireysel istekleri olmayan kişilerle yola devam edeceğiz. Siyaseti bir zenginleşme aracı olarak görmeyin. Partide ahbap çavuş ilişkisi değil, şehirde tanınan, bilinen, güvenilir, Hz. Ömer, Hz. Hatice gibi kişilerle yolumuza devam edeceğiz.”

Kurtulmuş’u ciddiye alacak olursam eğer, şu soru geliyor aklıma: “Yola devam edecekleri kişiler Hz. Ömer, Hz. Hatice gibi olacaksa; kendisi ve öteki parti büyükleri ‘kim gibi’ nitelenmeli acaba?”

Tövbe hâşâ!

YENİ PARTİLER (MIŞ MIŞ)

Ahmet Davutoğlu ile Ali Babacan’ın kuracakları yeni partilerle ilgili haberlerin altını, üstünü, satır aralarını kurcalıyorum bir umutla.

“Yaklaşık 100 kişiden oluşması beklenen kurucular kurulunda başta AKP, CHP, MHP, DSP ve BBP’de siyaset yapmış bazı isimlerin de yer alması bekleniyormuş” Davutoğlu’nun partisinde.

Babacan’ın partisinde de “60 kişiden oluşması planlanan Kurucular Kurulu’na seçilecek kişilerde öncelikle ‘demokratik tavır’ aranacak”mış.

Vıdı vıdı.

Bıdı bıdı.

Zaten aylardır hep benzer şeyler yazılmakta.

Haber yapan arkadaşlar ne yapsın?

Yok ki, bir şey.

DELEGE OLSAN NE OLUR…

CHP’de ise delege seçimleri yapılıyor yurdun her yanında.

Örnekse, 15 Kasım Cuma günü Aydın’ın Efeler İlçesi Adnan Menderes ve Hasanefendi ile Elazığ’ın bütün mahallelerinde…16 Kasım Cumartesi günü Şişli’nin İnönü, Harbiye, Halaskargazi, Teşvikiye; İzmir Buca’da Yiğitler, Güven, Çamlık, Laleli, Manderes, Çaldıran ile Ödemiş’in Atatürk, Meşrutiyet, Mimar Sinan mahallerinde delege seçimi var.

Var da…

Delegeler ilçe ve il kongrelerinde kapışmak dışında, genel ve yerel seçimlerde adayları belirleme hakkına sahip olacak mı?

Var mı bu soruya “evet” diyen??

HEP AYNI DONUK KARE

Siyaset, demokrasilerde sistemin motorudur oysa.

Motor iyi çalışmazsa, tekleyip durursa, oflayıp puflarsa; sistemde arıza çıkar.

Hele motor kaputsa, çarklar durur.

Ve hep aynı kare, donup kalır ekranda!