A3 Haber

‘Türkiye’de 2017’de hava kirliliği trafik kazalarından yedi kat fazla can aldı’

‘Türkiye’de 2017’de hava kirliliği trafik kazalarından yedi kat fazla can aldı’

‘Türkiye’de 2017’de hava kirliliği trafik kazalarından yedi kat fazla can aldı’
Aralık 02
07:36 2019

Doğal Hayatı Koruma Vakfı (WWF) kömürle çalışan termik santrallere 2,5 yıl daha havayı kirletme izni veren yasal düzenlemenin TBMM tarafından kabul edilmesine karşı bir açıklama yaptı.

TBMM’nin termik santrallere 2.5 yıl daha havayı kirletme izni vermesine tepkiler sürüyor. Kısa adı WWF olan Doğal Hayatı Koruma Vakfı konuya ilişkin bir açıklama yaptı.

“Termik santrallerde, 2013 yılından bu yana gerekli düzenlemeler yapılmadığı için, insan ve çevre sağlığı son derece olumsuz etkilenmektedir” diyen WWF, söz konusu tesislerdeki çevre ve hava kirliliğini engellemeye yönelik yatırımların ertelenmeden, derhal yapılması çevre ve halk sağlığı açısından mutlak bir zorunluluk olduğunu belirtti.

15 santralin filtre takmak için durdurulmalarının Türkiye’de bir elektrik sıkıntısı yaratmayacağını savunan WWF, “Kaldı ki bu tesislerin hepsinin aynı anda durdurulması gerekmemektedir” diye ekledi.

“Santrallerin bulunduğu illerde kanser nedenli ölümler arttı”

Açıklamada şu ifadeler yer aldı:

  • Kömürle çalışan termik santrallere 2,5 yıl daha havayı kirletme izni veren yasal düzenleme Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilerek yürürlüğe girmiştir. Üçü hariç özel şirketler tarafından çalıştırılan ve toplam sayısı 15 olan termik santrallerde, 2013 yılından bu yana gerekli düzenlemeler yapılmadığı için, insan ve çevre sağlığı son derece olumsuz etkilenmektedir. Başta Kahramanmaraş ve Manisa olmak üzere bu tesislerin faaliyet gösterdikleri illerde kanser nedeni ile yaşamlarını yitirenlerin sayısı artmaktadır.
  • Kömürle çalışan termik santrallerin bacalarına filtre takılması ve çevreyle ilgili diğer düzenlemelerin yapılması zorunluluğu 2013’ten bu yana dört kez ertelenmiştir ve son yapılan yasal düzenleme bu süreci 2.5 yıl daha uzatmıştır.
  • Filtresiz olarak çalışan bu tesisler hem teknolojik kısıtlamalar hem de karlılık oranlarının zayıf olması nedeniyle her gün işletilmemekte, bazıları ise yılda sadece 65-70 gün civarında çalışmaktadır. Filtre takmak için durdurulmalarının Türkiye’de bir elektrik sıkıntısı yaratması mümkün değildir; kaldı ki bu tesislerin hepsinin aynı anda durdurulması gerekmemektedir.
  • 2009’dan beri kurulu güç ve üretim arasındaki makas giderek açılmaktadır. TEİAŞ’ın verilerine göre, 2017 yılında en yüksek talep olan dönemde bile 80.343,3 MW değerindeki kurulu gücün yalnızca 47.660 MW’ı yani yüzde 59,3’ü kullanılmıştır.
  • İhtiyaçtan fazla santral kurulduğu için talepten çok daha yüksek bir arz bulunuyor. Dolayısıyla zaten sürekli çalışmayan santrallerin gerekli düzenlemelerin yapılması için geçici süreliğine sırayla durdurulması sorun teşkil etmemektedir.
  • Temiz Hava Hakkı Platformu tarafından hava kirliliği ölçümleri ve ölüm istatistikleri kullanılarak yapılan analize göre, Türkiye’de 2017 yılında hava kirliliği trafik kazalarından yedi kat fazla can almıştır.
  • 2018 yılında hava kalitesi, ulusal sınır değerlerine göre değerlendirildiğinde; 81 ilin yarısından fazlası (yüzde 56) kirli hava solumuştur.

“Ölümlerin yüzde 13’ü önlenebilirdi”

  • Temiz Hava Hakkı Platformu’nun hazırladığı ‘Kara Rapor’a göre 2017 yılında Türkiye’deki hava kirliliği Dünya Sağlık Örgütü’nün önerdiği kılavuz değerlere indirilmiş olsaydı ülkemizde yaşanan ölümlerin yaklaşık yüzde 13’u önlenebilirdi.
  • Aynı rapora göre; kirli havanın düşük yapmak, çocuklarda doğum ağırlığı, otizm, diyabet (Tip 1), ani bebek ölümü sendromu, astım, KOAH, bronşiolit ve bronşit gibi solunum hastalıkları, zatürree ve zekâ geriliği gibi sağlık sorunları ile ilişkili olduğu kanıtlanmıştır.
  • Söz konusu tesislerde çevre ve hava kirliliğini engellemeye yönelik yatırımların ertelenmeden, derhal yapılması çevre ve halk sağlığı açısından mutlak bir zorunluluktur.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER