Zorlu Holding’in İzmir’deki gökdelen projesine yönelik tepkiler sürüyor. Tartışmalara neden olan gökdelen projesiyle ilgili meslek odaları kamuoyunu bilgilendirmek ve projenin hayata geçirilmemesi için harekete geçti. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in açıklamaları da kamuoyunda şaşkınlık yaratırken, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur ile aralarındaki fikir ayrılığı dikkatlerden kaçmadı.

İzmir’in kalbi olarak nitelendirilen Konak Pasaport semtindeki Passtel AVM ve tarihi tütün depolarının bulunduğu alana yapılacak gökdelen inşaatı için yıkım çalışmalarının başlaması, tartışmaları beraberinde getirdi. Kamuoyunda tartışılan “Zorlu Konak” gökdelen projesine meslek odaları, dernek ve yurttaşlardan tepkiler gelmeye devam ediyor. Projeyle ilgili art arda açıklama yapan meslek odaları ve çeşitli platformlar, “kent suçunun durdurulması” yönünde çağrıda bulundu.

Kamuoyu, gökdelen tartışmasıyla meşgul olurken, İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in projeye ilişkin yaptığı açıklama şaşkınlık yarattı. Soyer’in seçim öncesi ve sonrasındaki çelişkili yaklaşımı dikkat çekti.

Seçim öncesi “Gökdelene asla izin vermeyeceğim” demişti

Tunç Soyer’in 31 Mart yerel seçimleri öncesinde gökdelen projelerine dair yaptığı açıklama, bugünkü söylemleriyle ters düşüyor. Soyer, “İzmir’deki gökdelenler CHP’li belediyelerin döneminde yapılmış olabilir. Doğru bulmuyorum, asla gökdelene izin vermeyeceğim” diye konuşmuştu.

Seçim sonrası “Karşı çıkmayı doğru bulmuyorum” dedi

Ancak seçimlerin ardından Tunç Soyer, tartışmalı gökdelenle ilgili yaptığı açıklamada, “Yedi kat otopark gözüküyor orada, belki bir bölümünü aşağıya yaptırmayı düşünmek lazım, yüksekliği biraz aşağı indirmek için. Tamamı yasal hakları, kazanılmış hakları… Bu kadar büyük yatırım yapacak vatandaşı küstürmemek lazım doğrusu. Burnundan getirmemek lazım. O nedenle belki detaylı bir çalışma yapılabilir ama prensip olarak karşı çıkmayı doğru bulmuyorum” dedi.

Abdül Batur ve Tunç Soyer karşı karşıya

“Kent suçu” olarak nitelendirilen gökdelen projesi, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur ve Başkan Tunç Soyer’i karşı karşıya getirdi. Konak Belediye meclis toplantısında gökdelen projesi hakkında konuşan Başkan Batur, “İçime sinmiyor, hukuk birimlerimizi harekete geçireceğiz” dedi.

Abdül Batur’un bu açıklamasının ardından Tunç Soyer de, “Bu hikayeyle ilgili şöyle bir kolaycılığa kaçmak istemedim; yalan söylemek istemedim. ‘İçime sinmiyor, ben bunun iptali için elimden geleni yapacağım’ diyebilirdim, bunu söyleyebilirdim. Ama bu yalan olurdu. Yalan söylemek istemiyorum. Bu memlekete söylenebilecek yalan en büyük hatadır” dedi.

Soyer, “Yalan söylemek istemediği için doğruyu söylediğini ve hedef tahtası olmayı göze aldığını” savundu.

STK’ler harekete geçiyor

Öte yandan gökdelen tartışmalarının ardından STK ve dernekler ortaklaşa harekete geçmek için çalışmalara başladı. Konak Kent Konseyi Başkanı Hamit Mumcu, önümüzde hafta başında İzmir’deki STK, oda ve derneklerle bir araya gelerek, kamuoyunu bilgilendireceklerini açıkladı.

Mumcu, “Konak Kent Konseyi olarak bu projenin karşısındayız. Projenin hayata geçirilmemesi için elimizden ne geliyorsa yapacağız. Konseyimizin çevre meclisi öncülüğünde önümüzde hafta başında bilgilendirme toplantısı yapacağız. Hem kamuoyunun bilgilendirilmesini hem de projenin yaratacağı zararları anlatacağız” diye konuştu.

TMMOB Şehir Plancıları Odası’ndan yeni açıklama

Tunç Soyer’in açıklamalarına değinen Şehir Plancıları Odası, gökdelen projesinin olduğu bölgenin imar planlarının daha önce üç defa mahkeme kararıyla iptal edildiğini hatırlattı.

Açıklamada,” Nazım İmar Planı sürecinin ne durumda olduğundan ziyade asıl önemli olan 02.10.2009`dan bugüne dek süren bir uyumsuzluğun varlığıdır… Aralık 2018`de verilen ruhsat usule aykırıdır” ifadelerine yer verildi.

İmar planları hakkında ilçe belediyesi ve büyükşehir belediyesinin yetkilerinin hatırlatıldığı açıklamada, “Şehir Plancıları Odası İzmir Şubesi olarak 10 Aralık 2019 tarihinde hem Konak Belediyesi`ne hem de İzmir Büyükşehir Belediyesi İmar Denetim Daire Başkanlığı`na mevzuata aykırı olarak verilmiş olan ruhsatın durdurulması hususundaki yazılı başvurumuzu yapmış buluyoruz. Kent merkezinde yeni bir kent suçunu önlemek adına yetkili kişileri ve ilgili kurumları gereken işlemleri yapmaya, İzmir kamuoyunu da konunun takipçisi olmaya davet ediyoruz” denildi.