A3 Haber

Ekonomiyi asıl sarsan, zirvedeki kavgalar: Şimşek bakan olmasın!

Ekonomiyi asıl sarsan, zirvedeki kavgalar: Şimşek bakan olmasın!

Ekonomiyi asıl sarsan, zirvedeki kavgalar: Şimşek bakan olmasın!
Aralık 14
10:29 2019

2002’de başlayan AKP iktidarının cicim ayları çok sürmedi.

Ekonomiyi inşaat sektörünün sırtına yükleyen AKP, onlarca kez değiştirdiği İhale Kanunu ile artık isteiğini zengin ediyor, istediğini ise batırıyordu.

Rekabetin yerini yandaşlık almış, ekonomi sıcak paranın dışında üretime kaymıyordu.

Araplar, Avrupalılar, İngilizler ve Amerikalılar derken Türkiye sıcak para ülkesine dönmüş, borsa ve faiz sarmalında birileri paralarına para katıyordu.

Erdoğan ile AKP’deki temel fikir ayrılığı kendini göstermeye başlamıştı.
İktidara nasıl geldiğini unutan Erdoğan, şimdi kendine iktidar yolunu açanlara savaş ilan etmeye hazırlanıyordu.

Ali Babacan’ın Amerika’da, Mehmet Şimşek’in ise İngiltere’de kredisi vardı.
Erdoğan Cumhurbaşkanı seçildikten sonra özellikle bu ikiliyle faiz konusunda ters düşüyordu.

Damat Berak Albayrak da ikisinin ekonomi yönetimine karşıydı. Bu karşı çıkış önce aile içinde dillendirilse de sonrasında Albayrak’ın Enerji Bakanı olmasıyla bakanlar kuruluna kadar yansıdı.

Bu sıralarda Wikileaks belgeleri ortaya çıktı.

Berat Albayrak’ın elektronik posta kutusundan çıkan bir mesaj iktidar çekişmesinin deliliydi.

İlk mesajda dönemin Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu’nun yönetim kuruluna Mehmet Şimşek’i şikayet ettiği, diğerinde ise Mehmet Şimşek’in bakan olmaması gerektiği yazıyor.

Albayrak’a bir dönem Türkiye İhracatçılar Meclisi Genel Sekreteri, Bloomberg HT Televizyon Kanalı Genel Yayın Yönetmenliği, Sabah ve Daily Sabah gazetelerinde de köşe yazarlığı ve Varlık Fonu Yönetim Kurulu üyesi, olarak da görev yapan Prof. Kerem Alkin’da mesaj yolluyor, Alkın, “Değerli Vekilim; Size çarşamba günü yemekte belirttiğim şekilde, Ali Babacan ve Mehmet Şimşek’in bu tür çalışmaları, algı açısından sorunlu. Ve belirli bir kesim tarafından, sürekli AK Parti’nin ekonomik başarısının arkasında sadece 1-2 insan varmış da, en tepeden başlayan bir siyasi irade yokmuş hissi ile algı yürüyor. Saygılarımla…” diyor.

2015’te Türkiye’yi terk eden milyoner sayısı bin civarında.

2016’da 5 bin, 2017’de 9 bin.

Üç yılda 15 bine yakın milyoner parasını Türkiye’den çıkarmış.

En çok tercih edilen ülkelerse İngiltere, Kanada, Avustralya, ABD ve Yeni Zelanda.

Parasını Türkiye dışına çıkaranların çoğu AKP iktidarları döneminde milyonlarına milyon katanlar.

Gidenler banka ya da finans kurumu açmanın yanında, hatırı sayılır miktarda emlak sahibi de oluyor.

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, İngitere’nin başkenti Londra’da Maliye Bakanı Philip Hammond ve Devlet Bakanı Sir Alan Duncan’dan sonra finans kuruluşlarının 11 üst düzey ismiyle 2018’in Eylül ayında beklenmedik görüşmeler gerçekleştirdi.

İstenen paraydı, krediydi.

O toplantıda DOME Group ve Qinvest LLC temsilcileri de vardı.

Sonuç olarak kimse yeni yönetim yapısı ile Türkiye’ye para vermeye sıcak bakmadı.

Artık yeni bir düşmanımız vardı.

Erdoğan bunu “dış güçler” olarak açıkladı.

Amaç, gelecekteki siyasi oluşumların önünü kesebilmek için içeride desteğini artırmasıydı.

Dış güçler, bir zamanlar “yerli ve milli” olanlar değil miydi?

Elbette onlardı.

Erdoğan’ın damadı aracılığı ile ittirdiği isimler şimdi karşısındaydı.

Abdullah Gül, Ahmet Davutoğlu, Ali Babacan ve Mehmet Şimşek.

Artık Erdoğancı değil, dış güçlerdi.

Ve bunlar Türkiye’nin gelişmesinin önündeki en büyük engeldi.

Şimdi sırada kim ya da kimler var?

Onu da yarın anlatalım…

***

(Yazı dizimizin ilk dört bölümünü aşağıdaki bağlantılardan okuyabilirsiniz…)

Erdoğan, Şimşek’i neden hedefe koydu?

Bakanlıktan danışmanlığa: Erdoğan, Mehmet Şimşek’e kızmakta haklı mı?

‘Kubbe’nin altındakiler: Yabancı sermaye gelmiyor, bizimkiler gidiyor…

AKP’nin dört başbakanı, sekiz hükümeti: Sonunda sistem saraya bağlanıyor

 

About Author

Serdar Öztürk

Serdar Öztürk

Related Articles

TÜM HABERLER