A3 Haber

Urla’da gizli bir ‘Suskunluk Yasası’ hüküm sürerken: Bakan Soylu, Özkök’ü kandırmış!

Urla’da gizli bir ‘Suskunluk Yasası’ hüküm sürerken: Bakan Soylu, Özkök’ü kandırmış!

Urla’da gizli bir ‘Suskunluk Yasası’ hüküm sürerken: Bakan Soylu, Özkök’ü kandırmış!
Aralık 24
18:23 2019

Çok yerde fırtına ağaçları söküyor, dalları kırıyor ama Urla’da yaprak kımıldamıyor.

Derin bir sessizlik var.

Sanki bir “suskunluk yasası” çıkarılmış KHK misali ve gizliden gizliye hüküm sürmekte.

Urla’da yaşayan Lucien Arkas’tan Nail Özkardeş’e ünlü zenginlerin sessizliğini bir noktaya kadar anlarım.

“Mala mülke, paraya pula aman zarar gelmesin” kaygısı, susturur çok kişiyi.

Fakat CHP’nin eski İzmir il Başkanı Alaattin Yüksel, İzmir eski Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da birer Urla sakini.

Sözüm yanlış anlaşılmasın.

“Urla sakini” olmak, bu konuda sakin kalmaları hakkını vermiyor onlara.

İzmir’in çok ekmeğini yediler.

Milletvekili ve belediye başkanı oldular.

Fakat suskunlar!

Konuşsana Aziz Kocaoğlu

Ayıtıptır Alaattin bey…

Çok ayıptır Aziz bey.

Sizi geren, rahatsız eden hiçbir şey mi yok bu mevzuda?

Belki tutuklanan belediye başkanını hazetmediğinizden, belki ucundan kenarından Fetullah Gülen ile efradına değdiğinden çekinceniz olabilir.

Ya kayyum… Ya kayyum.

Ona da mı lafınız yok?

Hayret bir şeysiniz vallahi.

Sırada neresi var?

Tepeden tırnağa CHP örgütüne gelince, ilk birkaç günde yaptıkları açıklamalardan sonra, “Sırada neresi var?” diye bekler gibiler!

Tamam.

“Ağzımdan yel alsın” da, takındıkları tavrın başka bir izahı yok.

HDP’li başkanlar görevden alınsın, sus.

CHP’li başkan alısın, sus.

Hepsinin yerine kayyum getirilsin, sus.

Eeee.

Nereye varır işin sonu, Ankara, İstanbul, İzmir belediye başkanlarına mı?

Haklı olan tek kişi, Nalbantoğlu

Onca insan arasında suskunluğunu anlayışla karşıladığım tek kişi, Rıfat Nalbantoğlu.
O mecbur.

“Evet, Burak Oğuz’un Urla’da belediye başkan adayı yapılması için arkadaşlarımla çok uğraştım ve başardım” demekten öte, ne söyleyebilir?

Belki…

“Pişmanım” diyebilir!

Zarif bir diyalog!

Adını andığım, anmadığım bütün suskunlar, önüme bir belge koyabilir şimdi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun, Ertuğrul Özkök’e gönderdiği mektubu yani…

Malum.

Özkök geçen gün “Madem İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile aramızda güzel bir diyalog kuruldu, hazır böyle bir ortam var. Bir Urlalı olarak bu zarif diyalogdan yararlanarak Sayın Bakan’dan beni bir konuda aydınlatmasını isteyeceğim” demiş ve sormuştu:

“Şimdi, hayatının bir bölümünü Urla’da geçiren bir insan olarak merak ediyorum. Benim ilçemde, niye 28 Şubat’ın bile yapmadığı bir uygulama yapıldı?”

Canım, kıyamam.

O ne hoş sohbet böyle!

Bakan bey mektup gönderebilir

Zarif diyaloğun gereği, Bakan Soylu gayet uzun bir mektupla yanıt verdi bugün Ertuğrul Özkök’e.

Meselenin özü şöyle…

Çıkarılan KHK, yasa vs. sonucunda terör nedeniyle görevden alınan belediye başkanlarının yerine, belediye meclislerinin kendi içinden bir üyeyi seçme hakkı bulunmadığını; anlatmış Bakan Soylu.
Bence Sayın Bakan, Ertuğrul ağabeyi iki kere kandırmış.

İlki; sözü edilen yasaları çıkaran kendileri. Nasıl çıkardılarsa, öyle iptal eder veya değiştirirlerdi.

Ve ikincisi, meclisin seçim yapma imkanı olmasa da, yine kendileri bir meclis üyesini, örnekse önceki dönemlerde başkan vekilliği yapan Mustafa Kıpkıp’ı pekâlâ başkan olarak atayabilirlerdi.

Öyle değil mi Sayın Bakan?

Yanlışsam bana da bir mektup gönderebilirsiniz…

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER