A3 Haber

Paramiliterlerin Libya’da vesayet savaşları: WAGNER mi SADAT mı? (1)

Paramiliterlerin Libya’da vesayet savaşları: WAGNER mi SADAT mı? (1)

Paramiliterlerin Libya’da vesayet savaşları: WAGNER mi SADAT mı? (1)
Aralık 25
08:19 2019

18 Aralık 2010.

Tayyip Erdoğan AKP hükumetinin başbakanı.

Arap ülkelerinde başlayan, Mısır’dan Libya’ya kadar geniş bir coğrafyada iktidarları deviren ve adına da “arap baharı” denilen dönemin başlangıcı.
5 Mart 2011’de Bignazi’de kurulan Ulusal Geçiş Konseyi ise Libya’da günümüze kadar sürecek iç çatışmanın işaret fişeği.

Libya’ya bir NATO müdahalesinin konuşulduğu dönemde Türkiye, bizzat Başbakan Erdoğan’ın ağzından “Bizim Libya’da ne işimiz var? NATO Libya’ya müdahale edemez” dedi.

Bunu diyen Erdoğan BM Güvenlik Konseyi kararından sonra NATO askeri planlamasına Türk savaş uçaklarıyla, gemilerinin alınmasına onay verdi.

Bununla da kalmadı.

Başından itibaren Trablus Devrimciler Tugayı gibi gruplara askeri eğitim ve savaşçılara sağlık hizmeti verdi. Yaralıları uçaklarla Libya’dan tahliye edip Türkiye’de tedavi ettirdi.

Bunlarla da kalmadı.

Birleşmiş Milletler ambargosuna rağmen silah gönderdi.

Ocak 2013’te Libya’ya giderken fırtınaya yakalanıp Yunanistan sahiline vuran gemide Türkiye’den yüklenmiş silahlar bulundu.

Aralık 2014’te Mısır’da durdurulan bir gemide yine silahlar çıktı.

Aralık 2014’te Mısrata Limanı’na yanaşan Kore gemisi de Türkiye’den yüklenen silahlarla doluydu. Eylül 2015’te İskenderun’dan mühimmat yüklenmiş bir gemi yine Yunanistan’da yakalandı.

23 Kasım 2017’de Mısır’ın Port Said Limanı’nda durdurulan gemideki 29 konteynır silah doluydu.

8 Aralık 2018’de silah yüklü başka bir gemi Khoms limanında Türk yapımı silahlarla yakalandı.

Ve bütün bunlar BM’nin Silah Ambargosunu Denetleme Komitesi’nin, 5 Eylül 2018’de Güvenlik Konseyi’ne sunduğu raporda yer aldı.

Muammer Kaddaf’inin devrilmesinin ardından Libya tam anlamıyla kaosa sürüklendi.
2011’den sonra başlayan iç savaş sürerken, 2014 seçimlerinin ardından Libya siyaseten de ikiye bölündü.

Merkezi Trablus’ta bulunan Ulusal Mutabakat Hükümeti’ni, Birleşmiş Milletler başta olmak üzere Türkiye, Avrupa Birliği ve uluslararası kurumlar desteklerken, Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi’ni ise Mısır, ABD, Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan, Fransa ve Rusya destekliyor.

Ulusal Mutabakat Hükümeti adına Kaddafi’nin devrilmesinde en büyük paya sahip Misrata merkezli güçler savaşırken, Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi adına ise General Halife Hafter’e bağlı Libya Ulusal Ordusu savaşıyor.

Hafter Ocak 2019’dan itibaren petrol sahalarının bulunduğu güney bölgelerini ele geçirdi.
4 Nisan’da ise Trablus’u ele geçirmek üzere yeni bir harekata kalkıştı.

19 Nisan’da Türkiye’de AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Yüksek Devlet Konseyi Başkanı Halid el Meşri’yi kabul edip desteğini yineledi.

Ulusal Mutabakat Hükümeti Başkanı Fayiz Mustafa es-Serrac da 28 Nisan’da Erdoğan’ı arayıp Trablus’u savunmak için başlatılan “Öfke Volkanı” harekatına destek istedi.

Erdoğan da “Libyalı kardeşlerimizin yanında dimdik duracağız” dedi.

Karşı cephede ise General Hafter 15 Nisan’da telefon görüşmesi yaptığı ABD Başkanı Donald Trump’ın desteğini aldı.

Sadece bununla kalmadı.

Suudi Arabistan’dan mali kaynak, Birleşik Arap Emirlikleri’den cephane ve insansız uçak, Fransa’dan askeri danışmanlık almaya başladı.

Mısır ise zaman zaman savaş uçakları da destek veriyor.

Ve en önemlisi, Suriye’de Türkiye ile birlikte hareket eden Moskova’da Libya’da tarafsızmış gibi görünerek Türkiye karşıtı grupta General Hafter’e destek veriyor.

Bunu kiminle mi yapıyor?

Bingazi’ye konuşlanan Rus özel savaş aygıtı Wagner Grubu ile.

Peki kimdir Wagner ve kurucusu Prigozhin?

Yevgeniy Prigozhin, 1990 yılında dokuz yıl hapis yattıktan sonra üvey babasıyla sosisli sandviç standı açarak ticarete atılmış sıradan Rus vatandaşıdır.
Rusya’da özel sektör büyürken, St.Petersburg’un ilk bakkal zincirini yaratan ve daha sonra da Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’e ilk kişisel hizmet verdiği lüks restoranı New Island’ı açtı.

Prigozhin, 2000’li yılların ortalarından bu yana milyar dolarlık askeri ve devlet okulu yiyecek içecek ve inşaat sözleşmeleriyle “Putin’in şefi” lakabını kazandı.

İşte bu Yevgeniy Prigozhin aynı zamanda Rus sivil özel ordusu olarak da bilinen Wagner Group’un kurucusu.

Sadece bununla kalsa iyi.

Prigozhin, Donald Trump’un 2016’da ABD Başkanı olarak seçildiği başkanlık seçimlerine müdahale ettiği gerekçesiyle hakkında iddianame düzenlenen 13 kişiden biri.

İddianamedeki suçlama, Prigozhin’in Petersburg merkezli dezenformasyon trol çiftliği olarak adlandırılan internet araştırma ajansını yönetmek.

Yevgeniy Prigozhin’in Rus sivil özel ordusu olarak da bilinen Wagner Group’u, ilk olarak Kırım’ın Rus işgali sırasında ortaya çıktı. “Küçük yeşil adamlar” olarak bilinen grup Rus askeri birliklerine, Ukrayna askeri tesislerini silahsızlandırma çalışmalarında yardım etti.

Yevgeniy Prigozhin’in Wagner’in dışında da şirketleri vardı.

Bunlardan biri de Moskova’da kayıtlı Evro Polis.

Evro Polis, 2016’da açıldığında gıda ürünlerinin satışını ana faaliyet alanı olarak gösterdi.

Ancak hemen ertesi yıl faaliyet alanlarına madencilik, petrol ve gaz üretimini de ekledi.

Ve ne ilgiçtir Suriye’nin başkenti Şam’da ofis açtı.

Bu kadarla kalmadı elbette.

Yevgeniy Prigozhin’in Evro Polis şirketi, Suriye devletine ait General Petroleum Corp. arasında 47 sayfalık bir sözleşme imzaladı.

Sözleşmenin temeli şuydu:

Rus Evro Polis şirketi, IŞİD’den koruduğu petrol ve gaz üretimi alanlarından elde edilen gelirin yüzde 25’ini alacaktı.

Böylece Evro Polis’in kazancı ile, Yevgeniy Prigozhin’in Wagner Group’u için dünyanın her yerinde yapacağı operasyonlar için ekonomik kaynak yaratılmıştı.

Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, Wagner’de görev yapan paralı askerler ayda 150 bin ruble (yaklaşık 2 bin 650 ABD doları) kazanıyor.

Ve yine o bilgilere göre Wagner’in şu ana kadar dördü Afrika’da olmak üzere toplam yedi ülkede faaliyeti belirlendi.

Yevgeniy Prigozhin ve Wagner’in Kremlin’le ilişkisine dair ilk kanıt Kasım 2018’de Libya’da görüldü. Rus Savunma Bakanlığı yetkilileri Halife Hafter’e bağlı güçlerin komutanları ile toplantı yapıyor ve bu toplantıda Prigozhin de bulunuyordu.

Zaten kısa süre sonra Wagner’in askerleri, Hafter güçleri ile birlikte cephede de görülmeye başladı.

Rusya, Libya’daki savaşa Yevgeniy Prigozhin’in sahibi olduğu Wagner ile katılırken Türkiye ne yapıyor?

(Devamı gelecek…)

About Author

Serdar Öztürk

Serdar Öztürk

Related Articles

TÜM HABERLER