CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, “Türkiye’nin Libya’ya asker göndermesinin giderek bölgesel olmaktan çıkıp uluslararasılaşmaya doğru evrilecek bir vekalet savaşına taraf olmasını sonucunu doğuracağını görüyoruz. Bunu da en tehlikeli gelişme olarak gördüğümüzü bir kere daha altını çizerek vurgulamak isterim” değerlendirmesini yaptı.

CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile yapılan Libya görüşmesi sonrası açıklamalarda bulundu.

Çeviköz’ün açıklamaları şöyle:

• Bugün gelinen noktada Suriye’de yaşanan bu kötü tablonun bir başka ülkede daha yaşanmasını istemiyoruz. Biz Suriye’de karşı karşıya olduğumuz sıkıntıların, şimdi bir de Libya’dan kaynaklanan bir şekilde Türkiye’nin gündemine gelmesini istemiyoruz. Özellikle Türkiye’nin Libya’daki vekalet savaşlarına taraf olmasını ve Müslüman kanının dökülmesine taraflardan birinin yanında yer alarak sebebiyet vermesini asla kabul etmiyoruz.

“Bir vekalet savaşı…”

• Türkiye’nin Libya’ya asker göndermesinin giderek bölgesel olmaktan çıkıp uluslararasılaşmaya doğru evrilecek bir vekalet savaşına taraf olmasını sonucunu doğuracağını görüyoruz. Bunu da en tehlikeli gelişme olarak gördüğümüzü bir kere daha altını çizerek vurgulamak isterim.
• Libya’daki durum, Suriye’dekinden belki de çok daha karışık ve geniş çapta yansımaları olacak niteliktedir. Libya’da aslında asker göndererek bu vekalet savaşına taraf olmak yerine, Türkiye gibi bir ülkenin, hele tarihten gelen bir takım sorumluluklarını ve birikimini de dikkate alarak diplomasiye öncelik vermesi gerektiğini düşünüyoruz. Ancak yapılan diplomasiye öncelik vermek değil, asker göndererek mevcut durumu daha da keskinleştirecek ve daha da kötüleştirecek bir gelişmeye hazırlık yapmaktır.
• Bunun doğru olmadığını Sayın Bakan’a da izah ettik. Ancak bölgedeki duruma baktığımızda bir yandan iyi kötü yürütülmekte olan bir Berlin süreci varken, ve buna hız verilmesi gerekirken, bunun yerine asker göndererek durumun daha da keskinleşmesine yol açmak, bölgede bir az evvel de söylediğim gibi çatışmaların çapını ve yaygınlaşmasını geliştirecek mahiyettedir.

“Mısır, BAE, Suudi Arabistan hasım olmaya hazırlanıyor”

• Tunus’un böyle bir gelişmeye destek vermesi beklenirken, Tunus diplomasiye öncelik verilmesi gerektiğini ve asker göndererek çatışmalara taraf olunmasının doğru olmadığını savunuyor. Aynı şekilde bölgedeki diğer ülkelerden Cezayir’in de yaklaşımının bundan farklı olmadığını görüyoruz. Öte yandan Mısır, Birleşik Birleşik Arap Emirlikleri, Suudi Arabistan gibi ülkeler çatışmada taraf tutarak, bir bakıma Türkiye’yi de karşı tarafta yer aldığı takdirde karşılarında bir hasım olarak görmeye hazırlanmaktadırlar. Avrupa ülkelerine baktığımızda Fransa’nın, hatta bir ölçüde İtalya’nın, Libya’daki mevcut durumdan çok ciddi endişe duyduklarını ve taraflardan bir tanesini desteklediklerini görüyoruz. (ANKA)