Değerli büyüğümüz “Maalesef gençlerimiz genç yaşta evlenmiyor. Çoğu 30’u aşkın evleniyor ya da çoğu evde kalıyor” dedi ya.

Ardından da ekledi ya: “Böyle bir şey olur mu ya?”

Of anam.

Oy aman.

İçimde dalgalar kabardı.

Ruhum daraldı.

Tam patlayacaktım, Genç İşsizler Platformu’nun paylaşımlarını gördüm.

Sağ olsunlar, beni korkutan duygularıma gayet sakin ve efendice tercüman olmuşlar.
Böylece başımı derde girmekten de kurtardılar!

Etiketler küfrediyor!

TÜİK’in dünkü verilerini esas alarak 15 madde yazmışlar gençler.

O TÜİK ki, “gel de inan” türünden açıklamalar yapan yer.

Rakamları alıp yoğuran, yoğurdukça yumuşatan, pamuk helva kıvamına getiren yer.

Şahsen, fazla anlamam derin ekonomiden.

Baktığım sokaktır, çarşıdır, pazardır.

Oradaki fiyatlardır.

Yoksa falanca endeks şöyle çıkmış, filanca endekse şu olmuş, zaten bana ne.

Etiketin dilidir, esas olan.

Hele işsizse insan, etiketlerdeki kuruşluk yükselmeler bile dile gelir, “ana avrat” küfürden beter işitilir!

İşte o 15 madde:

1- 15-34 yaş grubu genç işsiz sayısı 2 milyon 625 bine çıkarak yüksek düzeyini korudu. Geçtiğimiz yıla kıyasla işsiz sayısındaki artış; üniversitelilerde ve gençlerin eğitim ile istihdama katılmama verilerinde de yaşandı.

2- Uluslararası karşılaştırmalar için kullanılan dar tanımlı 15-24 yaş arası genç işsiz sayısı 1 milyon 290 bin. Geçtiğimiz yılın aynı ayında 15-24 yaş arası genç işsizlik oranı yüzde 22.3 iken bu oran 2019’da yüzde 25.3’e çıktı.

3- Gençlerin alt yaş kırımlarının tamamında geçtiğimiz yılın aynı ayına göre işsiz sayısı rekor kırmıştır.

4- Geniş yaş tanımlı (15-34) genç işsizlik oranında 2019 yılında büyük sıçrama yaşanmıştır. 2019’da iş gücüne yeni katılanların önemli bir kısmı doğrudan işsizlikle yüzleşmek zorunda kalmıştır. Üstelik 2019 yılında iş gücüne katılım oranında düşüş yaşanmıştır.

5- İşsiz sayısı ve oranı her eğitim grubunda önceki yıla kıyasla artmıştır. En yüksek işsiz kişi sayısı üniversite mezunları arasında; işsizlik oranı ise lise mezunları arasında yaşanmıştır.

6- Her üç ana eğitim düzeyi grubunda da işsizlik artmaktadır. İlköğretim ve altı düzeyinde eğitim seviyesinde olanların önemli bir kısmı; kırsal kesimde yaşamakta ücretsiz aile işçisi olarak tarım sektöründe çalışıyor kabul edilmektedir.

7- İnsan kaynakları ve eğitim planlaması yapılmadan açılan çok sayıda bölüm, fakülte ve üniversite neticesinde harcanan zaman, emek ve para artmasına rağmen üniversiteli işsiz sayısı artmaktadır.

8- İşsizlik kadar önemli bir diğer sorunsa iş gücüne katılımın düşük olmasıdır. 928 bin üniversiteli işsize ek olarak 947 bin üniversite mezunu iş bulma ümidini yitirme, ev işleriyle meşgul olma, eğitime devam etme gibi nedenlerle iş gücünün dışındadır ve işsiz sayılmamaktadır.

9- İş gücüne dahil olmama en çok ilköğretim ve altındaki düzeydeki kadınlarda yaygındır. Ötesi 15-34 yaş grubunda en az 2 yıllık üniversite mezunu olan kadınların 721 bini belirtilen çeşitli nedenlerden ötürü iş aramamakta, iş gücüne dahil olmayıp işsiz sayılmamaktadır.

10- TÜİK tarafından 15-29 yaş grubu için açıklanan verilere göre; gençlerin yüzde 29.4’ü yani 5 milyon 211 bini ne eğitim görmekte ne de çalışmaktadır.

11- Hem eğitim hem de istihdamdan yoksun olmak özellikle genç kadınlarda çok yaygındır. Bu grubun yüzde 41.0’i yani 3 milyon 608 bin genç kadın çalışmamakta ve okumamaktadır.

12- İŞKUR tarafından Aralık 2019 için açıklanan iş arama sürelerine göre 1 yıldan uzun süredir iş arayan gençlerin sayısı 478 bine çıkmıştır. Yalnızca son 1 yıldaki artış sayısı 371 bindir. Sadece işsiz sayısı ve oranı değil; iş arama süresinin de artığı aşikardır.

13- İŞKUR’a kayıt yaptıran gençlerin yaklaşık 72 bini bu kurum vasıtasıyla bir işe yerleştirilmiştir. Yerleştirme sayısı önceki yıllar ortalamasına göre yüksek olsa da eş zamanlı yüksek işsizlik yaşanması; TÜİK’in aracı olduğu istihdamın kısa süreli olduğuna işaret etmektedir.

14- Üniversite mezunlarının iş arama süreleri de gittikçe uzamaktadır. 1 yıldan uzun süredir iş arayan mezun sayısı 48 binden 247 bine çıkmıştır. Bu mezunların iş bulamadığı dönemlerde KYK kredi borçları yüksek faiz nedeniyle her geçen gün artmaktadır.

15- İŞKUR’a kayıt yaptıran üniversitelilerin sadece 22 bini bu kurum vasıtasıyla geçtiğimiz ay bir işe yerleştirilebilmiştir. Önceki yıllar ortalamasına göre yüksek olsa da TÜİK’in yükseköğretimli iş gücüne uygun iş bulamadığını göstermektedir.

* * *

Eğer bu 15 madde teker teker cevap olmadıysa “Böyle bir şey olur mu ya?” ya.

Gençlerden rica edeyim, 155 madde daha yazsınlar!