A3 Haber

Dışardan buğday, pamuk, tütün alan Türkiye’nin tarım arazileri ‘çim saha’ oldu!

Dışardan buğday, pamuk, tütün alan Türkiye’nin tarım arazileri ‘çim saha’ oldu!

Ocak 11
11:35 2020

Türkiye buğday, pamuk, tütün gibi çok sayıda tarım ürününü dış ülkelerden satın alırken, Türkiye’nin tarım arazileri “çim saha” yapılmaya başlandı. Antalya’da kimi tarım arazileri de otellere ve şirketlere kiralanıyor. Antalyalı çiftçi, girdi maliyetleri ve kolay yoldan para kazanmak için tarım alanlarını, futbol sahası ve tenis kortu yapılması amacıyla otellere ve özel işletmelere kiraya veriyor.

Antalya’nın çilek üretiminde söz sahibi olan ilçesi Serik’e bağlı Belek ve Kadriye mahalleleri, örtü altı üretimiyle Türkiye’nin çilek ihtiyacının büyük kısmını karşılıyor. Üretilen çilekler, hem lezzet hem de çeşitleri bakımından üreticisine yüksek kazanç sağlıyor.

Ancak son 10 yılda üretici, girdi maliyetinin artması ve kolay yoldan kazanç elde etmek için tarım alanlarını bazı oteller ve şirketlere kiralamaya başladı. Birçoğu 20 yıllığına kiralanan tarım alanlarına, futbol ve tenis sahaları, eğlence merkezleri gibi yapılar inşa edildi. İlçede tarımla ilgilenen üreticinin birçoğu arazilerini bu şekilde değerlendirirken bir kısmı ise azalan tarım arazileri nedeniyle yakın zamanda üretimin biteceği korkusu yaşıyor.

“Zamanla seralar kaybolacak”

Çilek üreticisi Mehmet Ayaz, yıllar önce çilek yerine pamuk ve fıstık üretimi yaptıklarını, ancak artık tamamen çilek üretildiğini belirterek, “Zamanla seralar kaybolacak. Çevrelerinde binalar yapılmaya başlandı. Golf alanına, futbol ve tenis sahalarına verenler var. Kadriye’de arazi azalıyor. Bu çilek 10 seneye kaybolur. Bizim için üzücü bir durum. Başka bir iş yapamayız. Ya çilek üreteceğiz, ya evde oturacağız” dedi.

“Eskiden pamuğa beyaz altın derdik”

20 yıldır çilek üreticiliği yaptığını belirten Ali Ayvaz da tarım alanlarının yok olmaya yüz tutmasından dert yandı. Eskiden pamuğa ‘beyaz altın’ denildiği gibi şimdilerde çileğe ‘kırmızı altın’ denildiğini vurgulayan Ayvaz, tarım alanlarının azalmasının önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.

Çiftçi Hasan Çağlar da, doğduğundan bu yana tarımın içinde yer aldığını söyledi. 10 yıldır özellikle çilek ektiğini belirten Çağlar, “Çok üzücü bir olay. Gerçekten olmaması gerekir. Kiraya veren var, satan var. Çiftçilik daha iyi. Bu toprak kalitesi hiçbir yerde yoktur. Tarım arazisi azalıyor” diye konuştu.

“İki mahallede tarım yüzde 80 azaldı”

10 dönümlük alanda çilek üretimi yapan Mustafa Mutaf ise kiraya vermenin, ekip dikmekten, tarım yapmaktan daha kazançlı olduğunu belirterek şöyle konuştu:

“Çiftçiler o yüzden sitelere, villalara, futbol ve tenis sahalarına veriyor. Şu anda çiftçinin elinde zaten pek bir şey kalmadı. Belek ve Kadriye iki mahalleyi düşünürsek tarım yüzde 80 azaldı. Belek’te yok denecek kadar az, Kadriye’de ise yüzde 50-60 civarında azaldı. Çiftçilik tamamen bitmek üzere.”

“Tarım son beş yıldır zor zamanlar yaşıyor”

Antalya Ziraat Odası Başkanı Nazif Alp, tarımın artık son dönemini yaşadığını söyledi. Tarımın son beş yılda zor günler geçirmeye başladığını anlatan Alp, “Çocuklarımızı, çiftçimizi tarımda tutmakta zorlanıyoruz. Tarımın yapılması için para kazanılması lazım. Tarımda para kazanılmadığında ekim olmuyor. Tarımdan kaçış var, çünkü para etmiyor” dedi.

Maliyetin artığını, bu nedenle çiftçinin tarımdan uzaklaştığını kaydeden Nazif Alp, devletin tarımın her koluna ciddi destek vermesi gerektiğini ifade etti. Desteğin az da olsa yapıldığını, ancak yeterli olmadığını aktaran Alp, kamu bankalarından çiftçiye sıfır faizli kredilere ihtiyaç olduğunu söyledi.

Tarımda kullanılan elektrik, akaryakıt gibi girdilerin de çiftçiye uygun hale getirilmesinin önemine değinen Başkan Nazif Alp, “Açık arazideki tarım artık kaydı. Nereye kaydı? Otellerimiz için eğlence yerleri, futbol sahaları gibi alanlara kaydı. Tarım alanlarında azalma var. Çiftçiler tarımdan para kazanamayınca arazilerini kiraya veriyor. ‘Elimi sıcak sudan soğuk suya sokmadan para kazanayım’ diyorlar. Buna çok kızıyorum. Otellere yer verilmesin mi? Verilsin elbette. Verimsiz arazilere yapılsın bu eğlence merkezleri, futbol sahaları. Verimli araziler tarıma bırakılsın. Tarım alanlarında yüzde 10’ların üzerinde azalma var” diye konuştu. (DHA)

Türkiye beş ürün dışında tüm tarım ürünlerini ithal ediyor

Ziraat Mühendisleri Odası Genel Başkanı Özden Güngör, 2018’de yaptığı açıklamada, beş ürün dışında Türkiye’nin tüm tarım ürünlerini ithal ettiğini açıklamıştı.

Güngör şunları söylemişti:

  • Biz bir buğday ülkesiyiz ama bugün her yıl 4 ila 5 milyon ton buğday ithal ediyoruz. Her yıl Rusya’dan, Ukrayna’dan buğday alıyoruz. Peki neden dışarıdan buğday alıyoruz? Çünkü tarım alanları daralmış. Türkiye’de tarım alanları, son 16 yıl içerisinde, 26.5 milyon hektardan 23 milyon hektar alana düştü. Bir başka deyişle, 3.5 milyon hektar tarım alanı gitti, betonlaştı. TOKİ evleri yapıldı, tarım alanları amacı dışına çıkarıldı. Topraklarımızı korumak için “Toprak Koruma kurulları” kurdular ama bu kurul “korumama” kurulu gibi çalıştırılıyor.
  • Fıstık, fındık, üzüm, kayısı ile narenciye dışında her şeyi ithal ediyoruz. Son 16 yılda tarımda 185 milyar dolar ithalat parası ödedik. Bugün dolar ne kadar olduysa çarpın işte onunla. Dünyada fındık üretiminin yüzde 76’sını biz üretiyoruz. Fakat fındık üreticisi memnun değil. Fındık üreticisi zor durumda. Çünkü kâr elde edemiyorlar. Fındık, Antep fıstığı, zeytin, üzüm borsaları bizim elimizde değil. Fındık borsasının bugün biri İsviçre’de, biri Almanya’da; halbuki üretim merkezi burada.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER