A3 Haber

Mahkeme kayyumu iptal etti, 12 gün sonra ‘sehven’ diye kararı geri çekti

Mahkeme kayyumu iptal etti, 12 gün sonra ‘sehven’ diye kararı geri çekti

Mahkeme kayyumu iptal etti, 12 gün sonra ‘sehven’ diye kararı geri çekti
Ocak 16
16:00 2020

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanmasına ilişkin ‘yürütmeyi durdurma’ kararı veren mahkeme, 12 gün sonra ‘sehven oldu’ diyerek kararı değiştirdi. Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın yaşananları , ‘skandal’ olarak niteledi.

Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanmasına ilişkin açılan davada Ankara 2. İdare Mahkemesi, bir skandala imza attı. Önce yürütmeyi durdurma kararı veren mahkeme ardından kararını ‘sehven oldu’ diyerek değiştirdi. Üstelik karar, davanın taraflarından olan Diyarbakır Barosuna da ancak düzeltilince iletildi.

Mahkeme oy birliği ile kayyum için iptal kararı verdi

İçişleri Bakanlığı’nın talimatıyla Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Selçuk Mızraklı, 19 Ağustos tarihinde görevden alındı, yerine Vali Hasan Basri Güzeloğlu kayyum olarak atandı. Yaklaşık üç ay sonra gözaltına alınan Mızraklı, ‘terör örgütüne üye olmak’ iddiasıyla tutuklandı.

Diyarbakır Barosu, Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanması kararı ile ilgili ‘yürütmenin durdurulması ve kararın iptali’ için dava açtı.  Evrensel’den Meltem Akyol’un haberine göre Ankara 2. İdare Mahkemesi’nde görülen davada 18 Aralık 2019 tarihinde karar çıktı. Mahkeme kararında “Dava konusu işlemin işyerinin kapatılmasına ilişkin olması ve her an uygulanabilecek ve uygulanmakta etkisi tükenebilecek nitelikte bulunması nedeniyle, davalı idarelerin savunması ve ara karar cevabı alınıp ya da savunması ve ara kararına cevap verme süresi geçip yeni bir karar verilinceye kadar dava konusu işlemin yürütmesinin durdurulmasına, savunma ve ara karara cevap süresinin (30) gün olarak belirlenmesine oy birliği ile karar verildi” açıklamasında bulundu.

Bakanlık itiraz etti, kararın yanlış alındığı açıklandı

Önce yürütmenin durdurulması yönünde karar veren mahkeme, daha sonra İçişleri Bakanlığı’nın itirazı ile kararın yanlış alındığını açıkladı. Yeni kararda, “Atama işleminin durdurulması ve iptali için İçişleri Bakanlığına karşı açılan davada mahkememizin 18 Aralık 2019 tarihli kararında, davalı idare tarafından dava konusu işlemin Büyükşehir Belediyesi’ne başkanvekili atanması işlemine ilişkin olduğu ancak alınan kararın iş yeri kapatılmasına ilişkin olduğu görülmüştür. Bu nedenle yanlışın düzeltilmesi istenmiştir. ‘Yürütmenin durdurulması ve iptali’ istemiyle açılan davada, mahkememizin 18 Aralık tarihli karında ‘YD savunma ve ara kararından 30 gün sonra’ kararın verildiği, ancak kararın yazımında sehven hüküm fırkasının iş yeri kapatılmasına dair karar örneği olduğu anlaşılmıştır” denildi.

“Karar bakanlığa gitti, bize gönderilmedi”

Diyarbakır Baro Başkanı Cihan Aydın, mahkemenin 12 günde verdiği iki ayrı kararı eleştirerek, “Skandaldır, açıklayamıyorum” dedi.

İlk kararın kendilerine tebliğ edilmediğini açıklayan Aydın, “Bizim Diyarbakır’a atanan kayyum için yürütmeyi durdurma talebimiz vardı, mahkeme 18 Aralık 2019 tarihinde bizim ‘yürütmeyi’ durdurma’ talebimizi kabul etmiş. Bizim ne talep ettiğimiz çok açık belli, ama kararda, ‘dava konusu işlemin işyerinin kapatılmasına ilişkin olması’ diyerek karar vermiş. Her nasıl olmuşsa İçişleri Bakanlığı bu karara itiraz etmiş ama bizim bu karardan haberimiz yok. Bizim dün haberimiz oldu, yani ikinci kararla birlikte. Bu kararlar normalde taraflara aynı anda tebliğ ediliyor, biz Diyarbakır’dayız onlar Ankara’da elimize bir iki gün geç ulaşmış olabilir ama… Bizim hiç haberimiz olmadı” diye konuştu.

“İdare hukuku açısından itiraza yeni hüküm kurulamaz”

Bakanlığın, kararın hüküm kısmına itiraz ettiğini aktaran Aydın, “Bakanlık ‘kararın hüküm kısmını iş yerinin kapatılması diye yanlış yazmışsınız, dava konusu kayyum atanması’ demiş, mahkeme de ‘siz doğru söylüyorsunuz, biz yanlış yapmışız’ deyip yürütmenin durdurma kararını kaldırmış ve yeni bir karar vermiş. Burada iki şeyi tartışmamız lazım, bir bu karardan neden bizim haberimiz olmuyor, neden sadece Bakanlık haberdar ediliyor, bunu bilmiyoruz. İki evet, mahkeme dava konusunu tanımlama konusunda maddi hataya düşmüş, Bakanlığın da itiraz ettiği şey, ama sadece hüküm kısmındaki itiraz edilen bölüm düzeltilmeli diye itiraz edilebilirdi. Bu kararın tamamını mahkeme bu şekilde ortadan kaldıramaz. Karardan anladığımız şey bu, maddi hata dediğiniz ya yazım hatası olur ya hesaplama hatası ya da bizim kararda olduğu gibi davanın tanımlanması hatası olabilir. Buna itiraz edebilirsiniz ama mahkeme yeni bir hüküm kurmuş, hukuk tekniği açısından, idare hukuku açısından bu mümkün olamaz, doğru da olmaz” dedi.

Türkiye’deki hukukun genel durumu, iktidarla olan ilişkisi genel olarak göz önüne alındığında bir müdahale olabileceği konusunda endişeliyiz” diyen Aydın, “Şu an itibarıyla yapabileceğimiz bir itiraz yolu yok, dosya şu anda Ankara 2. İdare Mahkemesi’nde. Mahkeme ikinci düzeltmede kararında taraflardan bilgi ve belgeleri istemiş. Dolayısıyla şimdi dosya hala o mahkemede, oradan çıkan karar sonrası ne yapacağımıza bakacağız” diye konuştu.

HDP’li Beştaş karar değişikliğini TBMM’ye taşıdı

HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, konuyu soru önergesiyle Meclis gündemine taşıdı.

Beştaş, önergesinde şu ifadeleri kullandı: “30.12.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi ifadeleri yer almış. Ancak mahkeme kararın istemin özeti kısmında açık bir şekilde davacı tarafın, kayyum atama kararının yürütmesinin durdurulması ve iptalini talep ettiğimizi belirtmiş olmasına rağmen diğer kararında istemin işyeri kapatma olduğu hususuna değinmiş olduğundan bahisle Bakanlıkça düzeltme talep edilmiştir. Buna rağmen mahkeme sehven yapılan bu yazım yanlışının düzeltilmesi yerine yürütmeyi durdurma kararından dönmüştür. Oysa düzeltme, maddi hataların yani yazım yanlışlarının düzeltilmesiyle olur ve bu bağlamda mahkeme kararını değiştiremez. Fakat mahkeme, sadece yazım hatası gibi maddi hatalar kısmını değiştirmek yerine kararı tümden değiştirerek hukuk skandalına imza atmıştır. Mahkemenin vermiş olduğu bu ikinci karar ise yargıya açık müdahale yönündeki iddialara ve toplumda oluşan yaygın kanıya açık bir emsal teşkil etmektedir.

Beştaş’ın yanıt istediği sorular

HDP Milletvekili Meral Danış Beştaş’ın yanıtlanmasını istediği sorular şöyle;

  • Ankara 2. İdare Mahkemesi’nin 18.12.2019 günlü kararı ile Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi’ne kayyum atanmasına dair Diyarbakır Barosu tarafından yapılan itiraza ilişkin yürütmenin durdurulması yönünde bir karar vermiş olup neden idari işlemin yürütmesi durdurulmamıştır?
  • Ankara 2. İdare Mahkemesi tarafından verilen iki karar arasında 12 gün olup, bu 12 gün boyunca neler yaşandı?
  • Yürütmeyi durdurma kararını tebliğ alan İçişleri Bakanlığı neden mahkeme kararını uygulamamış ve işlemi iptal etmemiştir?
  • İçişleri Bakanlığı yürütmeyi durdurma kararını tebliğ aldığı andan itibaren hangi girişimlerde bulunmuştur?
  • İdari yargının “yanlışlığın düzeltilmesi” yönündeki kararı İçişleri Bakanlığı’nın talimatı üzerine mi verilmiştir?
  • Ankara 2. İdare Mahkemesi 30.12.2019 günü vermiş olduğu “Yanlışlığın Düzeltilmesi Kararı”nı hangi saikle vermiştir? Yanlışlığın düzeltilmesi kararında ifade hatasının düzeltilmesi yerine yürütmeyi durdurma kararından dönülmesinin gerekçesi ve izahı nedir?
  • Ankara 2. İdare Mahkemesi tarafından verilen yürütmeyi durdurma kararının değiştirilmesi yönündeki talimatı kim verdi?
  • İdare mahkemeleri tarafından verilen yürütmeyi durdurma kararlarının ardından “yanlışlığın düzeltilmesi kararı” verilmesi şeklinde başkaca emsal bulunmakta mıdır?
  • İdare mahkemesi sehven yazılan “işyeri kapatma” ifadesini düzeltmek yerine neden kararı tümden değiştirmiştir?
  • Hukuken Ankara 2. İdare Mahkemesi’nin yasalara uygun şekilde ve oy birliği ile almış olduğu yürütmeyi durdurma kararının değiştirilme gerekçesi davacı tarafın Halkların Demokratik Partisi’nin belediye başkanı olması mıdır? Söz konusu davada taraflar farklı olsa idi mahkeme aynı refleksle mi hareket edecekti?
  • Ankara 2. İdare Mahkemesi tarafından yapılan hukuki yanlışlığın düzeltilmesi sağlanacak mıdır?
  • Ankara 2. İdare Mahkemesi’nin “yanlışlığın düzeltilmesi kararı” ile yol açtığı hukuksuzluk nedeniyle mahkeme üyeleri hakkında açılmış bir soruşturma var mıdır? Yoksa soruşturma açılacak mıdır?
  • Ankara 2. İdare Mahkemesi üyelerinin yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığını yok sayan bu uygulamasına yönelik bir yaptırım uygulanacak mıdır?
  • Ankara 2. İdare Mahkemesi’nin vermiş olduğu bu karar açık bir ayrımcılık değil midir?
  • Ankara 2. İdare Mahkemesi’nin vermiş olduğu bu karar, hakim ve savcıların yasaları değil, iktidarın kurallarını uygulamakla görevli olduklarının kamuoyuna ilanı mıdır?
  • Mahkeme tarafından verilen taraflı bu karar aynı zamanda halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu içermiyor mu?
  • Mahkemelerin hukuksuz kararlara imza atması ülkede adalete ve hukuk sistemine olan güveni sarsmıyor mu?
  • Ankara 2. İdare Mahkemesi tarafından yaratılan bu açık hukuksuzluğa dair kamuoyuna bir açıklama yapacak mısınız?
  • Ankara 2. İdare Mahkemesi tarafından verilen “yanlışlığın düzeltilmesi kararı”nın hukuken bir hükmü olmadığından hareketle, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanı Adnan Selçuk Mızraklı hakkında görevden uzaklaştırma ve kayyum atanmasına dair kararın yürütmesi durdurulacak mıdır?
  • Mahkemeler açıkça hukuksuz kararlara imza atarak yurttaşların haklarını hukuki yöntemlerle ve yargıya başvurarak arama yöntemlerinden vazgeçmelerine sebep olmayacak mı? Yurttaşların haklarını savunmak ve haklarını aramak için yargı yerine başka yöntemlere başvurması halinde bu kaosun sorumlusu kim olacaktır?

About Author

Uğraş Vatandaş

Uğraş Vatandaş

Related Articles

TÜM HABERLER