Her ne kadar Moskova’da Putin ile yapılan toplantıda Suriye ve Türkiye gizli servislerinin görüşmelerinde İdlib’de ateşkes sözü alınsa da, son sekiz günde Ruslar ve Suriye ordusu büyük bir taarruz başlattı.

Sekiz günde Rus uçakları 380, Suriye uçakları 381 sorti yaparak bombalamaya devam ederken, Suriye ordusuna bağlı helikopterler 144 varil bombasını İdlib kırsalına bıraktılar. Aynı bölgeye yerden atılan füze sayısı ise 3 bin 850…

Bombalamalar sonucunda 82 kişi öldü, 181 kişi yaralandı.

Bu rakamlardan ortaya çıkan sonuç çok açık. Ne Putin ne de Esad İdlib’i tamamen temizlemeden Suriye’de savaş bitmeyecek.

Peki sonra ne olacak?

Şimdilik kimse konuşmuyor ama İdlib sonrası sorgulanacak üç bölge var.
1 – Fırat Kalkanı Bölgesi.
2 – Afrin Bölgesi.
3 – Barış Pınarı Bölgesi.

Cihatçı sorununu çözmüş Esad’ın, gözünü Suriye toprağı olan bu bölgelere çevirmesi son derece doğal. Putin’in de yıllardır desteklediği Esad Suriye’de birliği sağlamak için Kürtlerle de masaya oturmak zorunda. Rusya da bu görüşmeleri başından beri destekliyor. Demokratik Suriye Güçleri’nin Moskova’da bir temsilciliği bile var.

Bu arada biz ne yapıyoruz. Hâlâ Barış Planı Bölgesi’nde 1 milyon ev yapma hayali içindeyiz. Türkiye’de çöken inşaatçılara, müteahhitlere yeni iş alanları yaratma gayretindeyiz.

İyi de sorarlar adama, “Kardeşim başkasının toprağında sana ev, apartman yaptırırlar mı” diye.

Gerçi Suriye denildiğinde Ankara sürekli hayal aleminde.

Emevi Camisi’nde cuma namazı kılma hayalimiz vardı bir aralar.

Olmadı ama Suriyeliler Sultanahmet Camisi’nde cumaları namaz kılıyorlar yıllardır.

Bakalım Cumhurbaşkanı İdlib’deki gelişmeler sonrası dönüp halka ne diyecek.

“Kapıları açarız” dese de açması gereken kapı Rus toprağı olmalı. Neticede İdlib’den onları kovalayan Putin.

Avrupa Birliği’nin bu konuda bir müdahalesi yok ki, ikide bir tehditlere muhatap olsun.

Tehdit edecekseniz Putin’i tehdit edin de görelim. Bir defa denedik turizmin “t” si kalmamıştı ülkede.

Hele şimdi vanayı kapatırsa bu soğuklarda ülkenin yarısı zatürreden kırılır. Zaten piyasada ilaç yok.

Görüldüğü gibi işler çok iyi. Hiç merak etmeyin, damat ekonomiyi hallediyor.