A3 Haber

Korkmak iyi, korunmak şart

Korkmak iyi, korunmak şart

Korkmak iyi, korunmak şart
Şubat 07
11:19 2020

Eski zamanlardan bir görüntü canlanıyor hayalimde.

Kıbrıs’a harekat düzenlediğimiz 1974 yılıydı.

Bir gün gündüz vakti sirenler çalmaya başladı.

Kimi güvenli bir yer aramak için koşuştururken, kimi de gözünü gökyüzüne dikmiş, gelecek Yunan uçaklarını aramaktaydı.

Trajikomik bu durumu günümüze uyarlarsak, insanlarımız koronavirüse nasıl bakıyor acaba; diye meraktayım!

Çok şükür ülkemiz korunaklı henüz ve salgın sona erene kadar da öyle kalır ama halkımızın bir bölümünde var olan “bana bir şey olmaz” kanısına yine kapılmasın kimse.

Zira haberlerin sayısı da, endişe katsayısı da giderek artmakta.

Koronavirüs hakkında çok sayıda soru var kafalarda.

Fakat bilgi kirliliği de had safhada.

En güvenilir adreslerden birini seçtim o nedenle.

Önemli sorulara doğru cevaplar

İşte https://teyit.org tarafından doğruluğu saptanan soru ve cevaplar:

 

Koronavirüs ne zaman ortaya çıktı?

Virüsün ortaya çıkışı Aralık 2019 tarihine dayanıyor. Dünya Sağlık Örgütü’nün raporlarında da, konuyla ilgili ilk bilimsel çalışmalarda da virüsün insanlarda ilk görülme tarihinin Aralık olduğu anlaşılabiliyor.

Hastalığın belirtileri neler ve ne kadar ölümcül?

Hastalık SARS ile benzer bir tablo izliyor. Ateş, öksürük ve nefes darlığı hastalığın bilinen en önemli belirtileri. Daha ciddi vakalarda zatürre, böbrek yetmezliği ve ölüm de mümkün. CDC hastalığın belirtilerinin 2-14 günde ortaya çıktığı görüşünde. Dünya Sağlık Örgütü’nün 5 Şubat 2020 tarihli durum raporuna göre, dünya çapında 24 bin 554 doğrulanmış vaka mevcut. Bu kişilerin 24 bin 363’ü Çin’den. Vakalardan 3 bin 219’u ciddi. 491’i Çin’den olmak üzere 492 kişi yaşamını yitirdi.

Bu tablo benzer hastalıklarda nasıldı?

Virüsün ölüme sebep olma oranı (mortality rate) enfekte bireyler arasında yüzde 2 seviyesinde. SARS virüsü 8 bin 96 kişiye yayılmış ve 774 kişiyi öldürmüştü, yani yüzde 10’a yakın bir ölüm oranından bahsediyoruz. MERS daha az kişiye yayılsa da, bulaştığı her 100 kişiden 30’a yakınını öldürmüştü.

Virüse yakalanan kişi iyileşebiliyor mu?

Hastalığa yakalanan kişiler arasında iyileşebilenler de var. 6 Şubat saat 10.00 itibariyle 28 bin 292 kişiden 1219’u tedaviye yanıt verdi ve iyileşti

Türkiye’de hastalığa yakalanan var mı?

6 Şubat 2020 itibariyle Türkiye’de yeni koronavirüs salgınından etkilenen kimse yok.

Hastalığın tedavisi var mı? Aşısı çıktı mı?

Virüsün 6 Şubat 2020 tarihi itibariyle aşısı ya da net bir tedavisi de yok. Antibiyotikler virüslere değil bakterilere karşı etkili olduğundan tedavide işe yaramıyorlar. Ancak hastalar gözetim altında tutuluyor, solunum desteği sağlanıyor ve bağışıklık sisteminin virüsle savaşmasına katkı veriliyor.

Tuzlu su, gargara veya sarımsak çözüm mü?

Dünya Sağlık Örgütü bu konuda geniş bir rehber hazırladı ve çok bilinen bazı yanlışları anlattı. Örgüte göre, ağızda gargara yapmak bazı mikropları öldürüyor ancak yeni koronavirüsün tedavisi sürecinde bir etkisi olduğuna dair bir kanıt yok. Sarımsağın bazı mikropları öldürdüğü de biliniyor ancak onun da koronavirüsle mücadeleye katkısı bilimsel kanıta dayanmıyor. Burnu tuzlu suyla temizlemenin olumlu etkilerinden bahsediliyor, ancak koronavirüse karşı kanıtlanmış bir etkisi yok. Time’ın bilim insanlarıyla birlikte hazırladığı bir yazıda ve AFP’nin doğrulama servisinin hazırladığı analizde de tuzlu suyun olumlu etkisinin kesin olmadığı belirtiliyor.

Virüs biyolojik bir silah mı ya da laboratuvarda mı üretildi?

Konuyla ilgili ortaya atılan bu ve benzeri iddialardan hiçbirini destekleyen bir kanıt yok. Yapılan bilimsel çalışmalar da böyle bir şüpheye işaret etmiyor. Virüsle ilgili yazılan makaleler ve yapılan çalışmalar yayılma yerinin Wuhan’daki hayvan pazarı olduğunu düşünüyor.. Virüsün biyolojik bir silah olarak laboratuvarda üretilmiş olmak için fazla verimsiz olduğu da söylenebilir.

Virüs bölgede yarasa çorbası içilmesi nedeniyle mi yayıldı?

Salgın ortaya çıktığından bu yana bu konuda çeşitli iddialar ortaya atıldı. Bu konuyu savunanların üzerinde durduğu argüman ise Science China’da yayınlanan ve virüsün çıkış kaynağının yarasa olduğunu belirten bir makaleydi. Yeni ortaya çıkan koronavirüsün SARS ve benzeri virüslerle aynı aileden olması ve yarasalardan kaynaklanma ihtimali de bu savı güçlendiriyor. Mevcut çalışmalar virüsün kesin kaynağını belirlemek için şimdilik yetersiz. Bu yüzden bu sorunun yanıtı henüz net değil. Francetvinfo, Maldita ve Correctiv gibi doğrulama platformları da konuyla ilgili yaptığı analizlerde, virüsün yarasa çorbasından geçtiğini gösteren herhangi bir delil olmadığını belirtti.

Virüsten korunmak için ne yapmalı?

Virüsten korunmak için önerilen bir dizi tedbir var. Amerikan Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri (CDC) ellerin sabun ve suyla en az 20 saniye yıkanması, ya da en az yüzde 60 alkol oranına sahip bir dezenfektanla temizlenmesini öneriyor. Elle göz, burun ve ağıza temas etmemek, hasta insanlarla yakın temastan uzak durmak, hastayken evde kalmak, öksürük ve aksırıklarda mutlaka mendil ya da maske kullanmak ve sık kullanılan nesneleri düzenli temizlemek gibi tavsiyeler bulunuyor. Benzer uyarıları Dünya Sağlık Örgütü de yineliyor. Sağlık Bakanlığı da seyahat edecek kişiler için çeşitli uyarılar yayınladı.

Hastalıkla ilgili gelişmeleri nereden takip etmeli?

Virüsün yayılımıyla ilgili verilerin anlık takip edilebileceği çeşitli siteler var. Dünya Sağlık Örgütü de bu kurumlardan biri. Örgütün günlük durum raporlarından, hastalığın izlediği seyri izlemek mümkün. Konuyla ilgili doğrulanmış bilgi alınabilecek bir diğer siteyse, WHO, CDC gibi kurumların verilerini anlık olarak haritalandırıyor.

Son gelişmeler…

https://cinhaber.net in paylaştığı bilgilere göre ise…

📌En küçük hasta 1 aylık
📌En büyük 90 yaşında
📌Hubei ’de hastalar 20 gün hastanede kalacak
📌Ölenlerin % 80’i 60 yaşın üzerinde
📌Yüzde 75’inde önceden çeşitli hastalıklar vardı
📌Ölenlerin üçte ikisi erkek
📌Ölenlerin % 97’si Hubei’de
📌Macao’da kumarhaneler 2 hafta kapatıldı
📌Hong Kong’da ilk ölüm
📌Çin, piyasaya 57 milyar dolar para sağladı
📌Çin, müdahalede “eksiklerin” bulunduğunu kabul etti.
📌Guizhou’da 1 aylık bebeğe virüs bulaştı
📌Virüs taşıyan kadın sağlıklı bir bebek doğurdu
📌11 aylık bebek virüsten iyileşti
📌Wenzhou’dan sonra Taizhou kentinde de bir evden sadece 1 kişinin dışarıya çıkmasına izin var
📌Çin Kamu Güvenliği Bakanlığı coronavirus ile bağlantılı 36 suç belirledi ve bunları yapanlar idam ile karşı karşıya kalacak
📌Sahte ve kalitesiz ürün üretenler, sağlık görevlilerini rahtsız edenler de cezalandırılacak
📌Çin’de 300 milyonluk nüfusu kapsayan alanda maske zorunlu
📌Çin’de maske üretimi günlük 14.8 milyona ulaştı
📌Çin, 24 Ocak’tan beri 328 milyon maske ithal etti
📌Japonya’daki cruise gemisindeki coronavirus vakası 61’e yükseldi.
📌3,700 kişi 14 gün boyunca gemide karantinada kalacak.
📌Wuhan’da ev ev virüs bulaşanlar aranacak.
📌Wuhan’da 10 günde yapılan ikinci hastanes açıldı.
📌Volkswagen, Daimler, General Motors, Renault, Honda ve Hyundai üretimi Çin’e bağlı.
📌Dünyada en fazla araba üreten ülke ve en büyük pazar Çin.
📌Fabrikalar günlerdir kapalı.
📌Dünyanın en büyük araba üreticisi Volkswagen’in üretiminin %40’ı Çin’de.

“Contagion/Salgın” unutulmaz

 

Salgın hastalıkların dünyayı kasıp, kavurmasına dair çok film izledik, çok kitap okuduk.

Örnekse Steven Soderbergh’in yönettiği, “Marion Cotillard, Matt Damon, Laurence Fishburne, Jude Law, Gwyneth Paltrow, Kate Winslet” gibi oyuncuların rol aldığı 2011 yapımı Contagion/Salgın filmi, türün önemli örneklerinden biriydi.

İzlemeyen veya hatırlamayanlar için, şuydu hikayesi:

Amerikalı iş kadınına, Çin’deki halk pazarında domuz kesen bir kasapla fotoğraf çektirirken elini sıktığı için virus bulaşır. Kasaba da virus, bir yarasanın ağzından attığı yiyecek parçasını yiyen domuzdan geçmiştir.

Filmin kahramanı kadın evine dönene dek başka kişilere, sonunda oğluna virüsü bulaştırır.

Olay kontrolden çıkar.

Komplo teorileri yazarı bir gazeteci, işin peşine düşer “aslında ilaç firmalarının elinde aşının olduğunu ama daha aşırı kar etmek için sakladıklarını” ısrarla gündeme taşır.

Ortalık toz dumandır artık.

* * *

Koronavirüs salgını için de bir yığın iddia, rivayet, şehir efsanesi, komplo teorisi üretiliyor.

Doğru ile yanlışlar birbirine yaşanan telaş, korku, panik ortamında birbirine giriyor.

O nedenle Salgın filminin afişlerinde yer alan bir ifadeyi de hatırlatmak isterim:

“Hiçbir şey korku kadar kolay yayılamaz.”

Tamam.

Korkacağız ister istemez.

Hatta sık sık su ve sabun kullanmak başta, koruyucu önlemleri ciddiyetle uygulayacak kadar korkmakta yarar var.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER