A3 Haber

Turizm bakanı lütfetmiş!

Turizm bakanı lütfetmiş!

Turizm bakanı lütfetmiş!
Şubat 16
13:43 2020

İzmir Başkanlar Kurulu namıyla maruf oluşuma, geçen gün “Aman şu elektrik fabrikasını da yamyamlar kapmasın. Orayı İzmir Büyükşehir Belediyesi alsın. Şehre güzel bir kültür merkezi kazandırsın” diye derdimizi anlatmaya çalıştık.

“Gücünüzü, ağırlığınızı ortaya koyun. Ortak aklın ve arzunun gerçekleşmesini sağlayın” diye, yana yakıla çağrı yaptık.

Tam da o gün kurulun kimi başkanları ve kiminin de vekilleri, Ankara’daymış meğer.

Neden?

Heyecanlanmayın boş yere.

Derdimize deva olmak için değil, Turizm bakanı “gelin” dediği için gitmişler Başkent’e!

Bakan demişti zaten:

“Projeyi STK’lar ve Çeşme Belediyesi’ni bilgilendirerek yapacağız. Çağırdık onları ‘Gelin anlatalım’ diye.”

İşte bu gidiş, o gidiş!

 

* * *

 

Şimdi dikkat.

İzmirli başkanları rahatsız etmediği anlaşılan ama herkesi fazlasıyla rahatsız etmesi gereken “iki sakil durum” var ortada.

İlki:

“Onca insanı neden çağırırsınız huzura sayın bakan? Masrafa günah. Siz gitseydiniz ya İzmir’e, hatta olay yeri Çeşme’ye! Bu kadarcık bir nezaketi bile göstermediniz. Buna en hafifinden ve naifinden ‘ayıp’ denmez de, ne denir?”

İkincisi daha önemli.

Ne diyor bakan?

“Projeyi STK’lar ve Çeşme Belediyesi’ni bilgilendirerek yapacağız.”

 

* * *

 

Yani…

Danışmak yok.

Konuşmak yok.

Fikir almak yok.

Tartışmak yok.

Ortak karar vermek yok.

Yine yani…

“Bilgilendirmek” demekle, lütfetmişler!

Dertleri, bildiklerini okumak.

“Dediğim dedik, çaldığım düdük” demek.

Yapılan düpedüz, talimat vermek.

Nitekim huzura kabul edilenlerin çıkışta dillendirdiği açıklamalar, talimatın gayet güzel alındığını ve gereğinin yapıldığını kanıtlıyor!

 

* * *

 

Çizilen “pembe tablonun” gerçekliğine inanmıyorum.

O tabloyu çizenlere hiç güvenmiyorum.

“Neden” diye sorarsanız:

“Aynası iştir kişinin, lafa bakılmaz.”

Bakacaksanız, 18 yıldır yapılanlara bakın.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Ersoy’un görev süresince hangi olaylarla gündeme geldiğine bakın.

Onun dışında ne dense yetersiz, ne söylense kifayetsiz.

Hele ki muktedir muhterisler gemi azıya almışken!

 

(Not: Elbette devamı var!)

 

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER