A3 Haber

Sanayide geride kalan en kötü mü, ilk kötü mü?

Sanayide geride kalan en kötü mü, ilk kötü mü?

Sanayide geride kalan en kötü mü, ilk kötü mü?
Şubat 17
12:05 2020

Sanayi Üretimi Endeksinin en önemli bileşeni (yüzde 81) olarak İmalat Sanayi Endeksi son üç yılı nasıl geçirmiş ona bakmak istedim.

Bu grafiğe göre 15 Temmuz sonrası alınan genişlemeci ekonomik tedbirlerle hızla artan İmalat Sanayi Endeksi 2017 sonrası ivme kaybediyor, 2018’de tepe yapıyor, 2019’da hafif geriliyor.

Bu noktada kritik soru şu oluyor: 2019’daki gerileme 2020’de de devam edecek mi yoksa endeks yükselecek ve önceki tepe 114.2nin üzerine çıkabilecek mi?

Aşağıdaki grafik aylık verilerinin grafiği… 7 hareketli ortalama daha uzun 21 hareketli ortalamayı Ekim 2019’da yukarı doğru kesmiş. Bu teknik olarak yükseliş işareti sayılır. Kasım, Aralık bu eğilimi teyit etmiş.

Aralık 2019’daki 117.8 değeri son üç yılın en yüksek ikinci değeri ve Ocak 2018 endeksine denk… Endeks 2017 Aralık’ta 120.6 ile tepe yapmıştı. Önümüzdeki aylarda o tepenin denemesi muhtemel görünüyor. Yani İmalat Sanayi iyi yolda…

Tamam, sanayi üretimi olumlu sinyaller veriyor. Ama bu olumlu gidişin sürdürebilir olduğuna “inanmayanlar” da var. İkna olmuyorlar. Haksız da değiller.

Ne de olsa sistemde 2018 şoku ve sonrasından kalma, miktarı belirsiz bir “hasar” gömülü…
2019 bütçe açısından kötü bir yıldı, bu gidişle 2020 daha da kötü olacak.

Yabancı sermaye girişi yok. Bilakis, 2020’de portföy yatırımlarından çıkış oluyor.

Yerleşiklerin dolarizasyon eğilimi sürüyor.

Kredi genişlemesi tüketici ağırlıklı olarak devam ediyor.

Sermaye malı yani yatırımlar ivme kazanmıyor. Yeni değil, üç yıldır yerinde sayıyor.

Doğal olarak işsizlik yarası kanamaya devam ediyor.

Yapısal reform yönünde beyan çok ancak ama herhangi bir icraat yok. Hele şimdi “iyileşme” başlayınca reforma da gerek yok diye düşünülecek.

İmalat sanayi verilerine bakarsak en büyük eksiklik üretimin başını çeken, lokomotif görevi gören bir iktisadi faaliyetin öne çıkmaması. Üç dört ay iyi giden sektör sonra duruluyor, hatta geri gitmeye başlıyor. Doğan boşluğu daha önce gerileyenlerin toparlanması kapatıyor.

Sürekli parlayan yıldız sektörler yok.

Detaylara baktığımız zaman 24 faaliyet grubundan sadece altı tanesinin 2016’dan bu yana yükselişte olduğunu görüyoruz:

  • “Tekstil Ürünleri İmalatı”
  • “Giyim Eşyaları İmalatı”
  • “Kimyasalların ve Kimyasal Ürünlerin İmalatı”
  • “Temel Eczacılık Ürünlerinin ve Eczacılığa İlişkin Malzemelerin İmalatı”
  • “Bilgisayarları, Elektronik ve Optik Ürünlerin İmalatı”
  • “Diğer Ulaşım Araçlarının İmalatı”

Bu sektörlerde endeksler dört yıldır yukarı gidiyor ancak yıl içinde ciddi dalgalanmalar yaşamıyor değil. Örneğin bunların üçünün Aralık ayı endeksi yıllık ortalamasının altında kalmış. Yani 2019’da sektör önce iyi gitmiş, son aylarda yavaşlamış.

O zaman sormadan edemiyorum.

2019’da ihracat ve turizmin olumlu katkısıyla idare eden ekonomi içeride ertelenen talebin devreye girmesiyle “toparlanma” eşiğini aşıp “sürdürülebilir büyümeye” geçebilecek mi? En kötü geride kaldı mı? Sakın 2019’da “ilk kötü” geride kalmış olmasın?

Yediği kur ve faiz şokundan yapısal tedbirlerden çok pansuman uygulamalarla çıkmaya çalışan Türkiye ekonomisi bu “iyilik döneminden” sonra yeni bir faiz ve/veya kur şokuyla karşılaşabilir mi?

Evet, sadece imalat sanayi eğilimlerinden yola çıkarak bu soruları sormak aşırı kaygılı görünebilir ama piyasalarda geleceğe dönük beklentilerdeki ayrışma da az buz bir ayrışma değil.

Bu da yeni deneyimiz olacak!

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER