A3 Haber

GEZİ’ye selam

GEZİ’ye selam

GEZİ’ye selam
Şubat 18
12:43 2020

Okuyacağınız satırların hepsini, 2013 yılının Haziran ayında yazmıştım.

Bilin istedim.

O gün nerede duruyor isem, bugün de oradayım.

* * *

Küfür.

Hakaret.
Tekme.

Tokat.

Taş.

Sopa.

Sapan.

Molotof.

Barikat.

Hedef saptıran duvar yazısı, afiş, pankart.

Yakmak.

Yıkmak.

Vurmak.

Kırmak.

Bunların hepsi, yapılmaması gerekenler.

Bunların hepsi “yanlış” ise o zaman “doğrusu” ne?

Doğru bir DURUŞ.

Tıpkı Gezi Parkı’ndaki “kırmızılı kadının” duruşu gibi bir duruş.

Vakur ve onurlu bir duruş.

Tıpkı İstanbul’un sokaklarındaki “siyahlı kadının” duruşu gibi bir duruş.

Cesur ve ödünsüz bir duruş.

Emin olun.

İnsanın bu duruşu karşında…

Hiçbir güç duramaz!

* * *

Gezi olayları bazı isimlerin ve grupların yıldızını iyice parlattı.

Evet.

ÇARŞI.

Attıkları her adımda yer gök inledi.

Evet.

Üstünlükleri tartışılmaz.

Ama bir de “Antikapitalist Müslümanlar” var.

Onların başındaki isim olan İhsan Eliaçık var.

Müthiştiler.

Çok ses getirdiler.

Çok sevildiler.

Ve farkında mısınız bilmem…

Yıllar boyu kimsenin başaramadığını Gezi Parkı’ndaki “tarz ve tavırları” ile İhsan Eliaçık önderliğindeki “Antikapitalist Müslümanlar” yaptı.

Herkes onları bağrına bastı, kucaklaştı.

İşte mucize de o noktada yaşandı.

Başörtüsü bir sorun olmaktan çıktı.

Halkın ortaklaşa koruması altına alındı.

* * *

Zorbalığa karşı en güçlü silahtır, mizah.

Ve biz o silahı çok iyi kullanıyoruz:

– Gaz maskeni sıkı giyin evladım. Terli terli biber gazı yeme. Varınca da tweet at.

* * *

Sağduyu her zaman önemli.

Sağduyu her koşulda şart.

Yaşadığımız dönemde ise kaçınılmaz.

Ne çare.

Türkiye’yi yönetenlerin tavrı ve üslubu fırtınayı dindireceğine, kasırgaya dönüştürme niyeti taşıyor sanki.

Sağduyu gitmiş.

Yerini “aşırı sağ” bir duyu almış!

* * *

İnsanım.

Üzülüyorum.

Seviniyorum.

Kızıyorum.

Gülüyorum.

Endişeleniyorum.

Ve nihayet, bir fotoğraf ruhumu serinletiyor.

Her şeye rağmen…

AŞK.

* * *

Fazıl Say, İzmir Bostanlı Suat Taşer Açıkhava Tiyatrosu’nda vereceği konseri şöyle duyurmuştu “baş belası” Twitter’dan:

“Bugünkü konserimde ilk kez piyano dışında bir şey çalacağım:
TENCERE!”

Ya konserin devamında ne vardı?

Say’a göre:

“Çapulcu Mozart ile Alkolik Beethoven…”

Ve dediğini yaptı Fazıl Say.

Elinde tencere, tava sahneye çıktı; başta Karşıyaka olmak üzere, ülkenin çok yerinden yükselen o “büyülü gürültüye” eşlik etti.

* * *

Olmuyor işte.

Yüzde 50 oy almak yetmiyor.

Diğer taraftaki yüzde 50’yi ezerseniz, ötelerseniz, aşağılarsınız; baskıyla, tehditle, şantajla sindirmeye çalışırsanız. . .

Gün gelir, “Ahaliyi aptal zannetmenin bir neticesi olacaktı elbet” der ve Cem Yılmaz bile patlar!

* * *

Toplum mühendisliğinde uzman kadrolar fazlasıyla dramatik bir “hesap hatası” yaptı bu sefer.

Polis ilk saldırıya geçtiğinde, üzerine püskürtülen biber gazına karşı “dimdik duran” o kadın var ya, o kadın.

İşte onu hesaba katmadılar!

Sandılar ki, yere yıkılacak.

Sandılar ki, yerden kalkamayacak.

Olmadı.

Ve kadere bakın, kimin altında kalacağı meçhul devasa bir çığa dönüşen kartopunu kendi elleriyle attılar.

Püskürtülen gazın, yıllardır bastırılan yürekleri yanardağ misali püskürteceğini hesaplayamadılar.

Hep böyle olur zaten.

Bir hata. . .

GÜMMMM.

* * *

“Çapulcu, ayyaş, vandal” falan neyse de, şu “kukla” lafı fena ağırıma gitti.

Zira çapulculuk veya ayyaşlık ya da vandallık bir tercih olabilir.

Oysa “kukla” öyle mi?

Kukla, akılsızdır.

Kukla, cahildir.

Kukla, basiretsizdir.

Kukla, iradesizdir.

Kısaca kukla, koskocaman bir hiçtir!

Bak sokaklara.

Bak.

İyice bak meydanlara.

Yüzde biri, üçü, beşi koy kenara.

Araya sızmıştır belki.

Hatta “sızdırılmıştır” özellikle!

Ama diğerleri, Türkiye’nin aydınlık ve güzel yüzlerini simgeliyor.

Hepsinin gözleri pırıl pırıl ışıldıyor.

Başı açık olanın da, kapalı olanın da zihni berrak.

Hiçbiri emir kulu değil.

Hiçbiri kimsenin orası ya da burasının kılı, tüyü değil!

“Düşünen insan” onlar.

“Soran insan” onlar.

“Sorgulayan insan” onlar.

Tam istediğimiz gibi.

Tam düşlediğimiz gibi.

* * *

Bir düşünceniz varsa, tarafsınız.

Yoksa…

Rahatsınız.

İyi uykular!

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER