İzmir’in Çeşme ve Urla yarımadasını kapsayan, Turizm Bakanı Ersoy’un “Çeşme’yi Cannes yapacağız” diye açıkladığı projeye yöre halkı, hukukçular, şehir plancıları, uzmanlar, akademik odalar, çevreciler itiraz ediyor. Ancak Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, tüm bu itirazları görmezden gelmeye devam ediyor. Bakan Ersoy, Sözcü yazarı Deniz Zeyrek’e anlattığı proje için “Çeşme’de turizmi 12 aya çıkaracağız” dedi.

Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, son yıllarda Türkiye’nin en popüler turistik şehri Kars’ı ziyaret etti ve giderken bindiği Doğu Ekspresi’nde turizm projelerini anlattı.

Ersoy, kendi projeleri olan Çeşme Turizm Merkezi Projesi’nde “Kanal Çeşme” die bir unsur olmadığını ifade etti.

Ersoy şunları söyledi:

• Biz turizm bölgesi yapacağız. Bu projeyi mayıstan önce açıklamayacaktık. Birileri bir proje ile ortaya çıkınca mecbur kaldık.
• Turist kapasitesinin yüzde 40’ı Marmara, yüzde 40’ı Akdeniz, yüzde 10’u Ege ve yüzde 10’u Doğu’da. Doğru bir dağılım değil. Sürdürülebilir turizm politikası için bunun daha optimum bir dağılım olması gerekiyor.
• Ege Turizm Merkezleri adı altında Çeşme ve Didim’de iki proje üzerinde çalışma yaptık. Bu bölgede sadece iki aya sıkışan turizmi 12 aya açmak istiyoruz.
• Çeşme projesi bölgesinde 230 hektar özel mülkiyet var. Bu bölgedeki işlenmiş ve yatırım alanı olan bölgeyi kamulaştırma kapsamından çıkardık. Geri kalan 190 hektarlık kısım kamulaştırılacak. Söz konusu parsellerin çoğu zaten vatandaşa ait değil, önceden holdingler tarafından satın alınmış.
• Diğer taraftan, proje bölgesindeki sahilin tamamında 100 metreden bin metreye kadar uzanacak bir alanı genel kullanım alanı yapıyoruz. Antalya’daki gibi otellere sahili tahsis etmiyoruz. Cannes gibi bir alan yaratmaya çalışıyoruz. Yani sahil bandından sonra yol olacak, sonra oteller olacak.
• Bölgede yatay mimari uygulayacağız. Giriş artı iki kat yapılacak. Doğa dostu uygulama, çevre dostu sertifikası zorunlu olacak. Bölgede kullanılan kamu araçları ve toplu taşıma araçlarına elektrikli araç olacak.
• Çeşme Belediyesi ve sivil toplum kuruluşlarıyla görüşüyoruz. Açıkladığımız kamulaştırma alanları artmaz, azalır. Toplam proje alanının binde 5’ine kadar inebilir. Kıyıdaki kamulaştırma kaçınılmaz.
• Mayısa kadar alanı tespit edeceğiz. Sonrasında STK’larla bunları paylaşacağız. Bir yarışmayla, mimari grupla projeyi yerleştireceğiz. Komisyon oluşturacağız. 2021’in sonunda her parsel için ayrı açık ihale yapılacak. En yüksek katılım payını veren alacak.
• Tahsislerden 1 milyar dolar civarında bir gelir beklentimiz var. Hastaneler, okullar gibi alt yapıları bu parayla biz yapacağız. Projenin emsalsiz olmasının nedeni tamamının Hazine arazileri üzerinde yapılması.
• Bu projelerden gelen paraları Kemeraltı Projesi’ne de finansman olarak aktaracağız. Yakın yerlerdeki ören yerlerine de kaynak aktaracağız. Biz bunu Ege için yapıyoruz.