2010 yılında Moskova metrosuna düzenlenen çifte intihar saldırısında 38 kişi yaşamını yitirdi.

Bir yıl sonra Moskova ile St. Petersburg arasındaki yüksek hızlı trende bir bombanın patlaması sonucu 27 kişi yaşamını yitirdi.

3 Nisan 2017’de Rusya’nın St. Petersburg şehrindeki metroda evrak çantası içerisine yerleştirilen çivi bombası ile gerçekleştirilen saldırıda 14 kişi yaşamını yitirdi, en az 45 kişi de yaralandı.

Üç saldırıyı da radikal İslamcı gruplar üstlendi.

Rus istihbarat servisi FSB, son saldırının arkasındaki kişinin 22 yaşındaki Kırgızistan doğumlu Rus vatandaşı Ekbercan Celilov olduğunu açıkladı.

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin saldırı sonrası FSB’de radikal İslamcılar için özel bir birim oluşturulması talimatını verdi.

Kısa sürede Rusya’da radikal İslamcı avı başladı.

Asıl adı Tarkan Taymurazoviç Batıraşvili.

Takma adı ise Ebu Ömer eş-Şişani.

Eylül 2010 tarihinde kanun dışı silah bulundurmaktan üç yıl hapis cezasına çarptırıldı.
2012’de tahliye edilen Batıraşvili, önce İstanbul’a ardından Suriye’ye geçti.

Suriye Ordusu’na karşı savaşan Ceyşül Muhacirin vel-Ensar örgütüne liderlik etti.
2013 yılının ortalarında Ebu Bekir el-Bağdadi’ye biat etti ve Irak ve Şam İslam Devleti’ne katıldı.

Suriye’deki Irak ve Şam İslam Devleti’nin (IŞİD) liderlerinden Çeçen militan.

Kimilerine göre Rus İstihbarat Servisi FSB’nin en çok aradığı isimlerden biriydi.

Kimi radikal İslamcılara ve istihbarat servislerine göre ise, Rusya’daki radikal İslamcı grupların Suriye’ye ulaşmalarının arkasında Rusya yönetimi vardı.

Böylece Rusya içinde tehlike oluşturmayacaklardı.

Batıraşvili, 4 Mart 2016’da ABD’nin düzenlediği hava saldırısı sonucu ağır yaralandı, 10 gün sonra öldü.

Suriye’de hala hazırda savaşan 10 binin üzerinde Rus kökenli radikal İslamcı bulunuyor.

İdlib’te yuvalanan cihatçı güçlerin yok edilmesi Suriye ve Rusya için birincil hedef.

Rusya’nın bu konuda Suriye rejimine yeşil ışık yaktığı bilinen bir gerçek.

İdlib kırsalındaki Çeçenler, Kafkas Güçleri, Şam Askerli ve El-Esr Ordusu olarak üç koldan Suriye ve Rus hedeflerine saldırıyor.

Suriye dışına çıkmaları, hele hele yeniden Rusya’ya dönmeleri ise Putin yönetimi tarafından felaket olarak değerlendiriliyor.

Son günlerde çokça konuşulan Eylül 2018’de Soçi’de imzalanan mutabakatın bir maddesi de M4 ile M5 otoyollarının Suriye rejim güçlerinin kontrolü altına geçmesi.

Yaşanan süreç, önümüzdeki haftalarda hedefe ulaşılacağını gösteriyor.

Serakib’in Suriye’nin kontrolüne geçmesi ilk kritik adımdı.

Yaşadıklarımız gösteriyor ki, Suriye ve Rusya’nın bundan sonraki adımı İdlib’i tümüyle kontrolü altına almak.

Bu yüzden de Putin Türkiye’yi diplomatik yollarla oyalarken, operasyonlara hiç ara vermiyor.

2017’de St. Petersburg’da gerçekleştirilen saldırıda Rus lider Putin de şehirdeydi.

Saldırının Putin’e ve Rusya’ya gözdağı olduğu çok konuşuldu.

Putin’i yakından tanıyanlar, Rus liderin saldırı sonrası öfkesini yüksek seviyede olarak tanımlıyorlar.

Rus liderin partisinin adı Birleşik Rusya.

Amblemi de ayı.

Ayı, Rusya’da kahramanlık, dürüstlük ve cesaret sıfatlarının karşılığı olarak kullanılıyor.

Ayılar hareketinin lideri Julia Zimova’ya göre, Vladimir Putin Rusya’nın baş ayısı.

Suriye’deki radikal İslamcılar Putin için tek önemli hedef.

En azından Rus kökenlilerinin evlerine dönmemesi için her şeyi yapmaya kararlı.

Masaya harita koymanın da cihatçılara yeni vatan aramanın da baş ayıdan döneceği kesin.