Bu son 10 yılda dördüncü kez oluyor.

Piyasalar karışıyor, hisse senedi borsaları sert düşüyor, FED sahneye çıkıyor, piyasalara “korkmayın, arkanızdayım” diyor. FED, ABD hisse senedi piyasalarının düşmesini istemiyor. Bu net.

Dün de küresel sistemin hamisi olarak koronavirüsün durgunluk yaratma tehdidine karşı aceleyle faizini 50 baz puan indirdi. Bu virüs FED’in de yeni sınavı. Faizi indir, ortalığı toparla ezberi işe yarayacak mı bakalım?

Piyasalara teknik gözlükle bakan biri olarak bu indirimin kısa vadede birilerine satış şansı, birilerine de alış fırsatı vermekten başka bir işe yaramayacağını iddia ediyorum. Sonrasını göreceğiz.

Akademisyenler Anna Cieslak ve Annette Vissing-Jorgensen yazdıkları bir makalede FED’in 90’ların ortalarından beri zor zamanlarında piyasalara destek verdiğini saptadılar.

Hisse senedi piyasalarındaki seyrin FED’in bir sonraki adımını tahmin için makroekonomik verilerden daha önemli bir gösterge olduğunu iddia ettiler.

Bu arada belirtelim 2008 krizinde 800 puanın altına inen S&P500 endeksi son 11 yılda sürekli yükselerek geçen ay 3.400’e yaklaştı. Şimdilerde 3.000’lerde virüs etkisinden sıyrılmaya çalışıyor. Bu kadar yükseliş kimine göre yeni normal. Kimine göre bu FED eliyle şişirilmiş büyük bir balon…

Gelelim sadede…

Koronavirüs yerleşik sistemin yeni sınavı… 2008 krizinden FED öncülüğünde bol para, düşük faiz ve “her şey piyasalar için” mottosuyla çıkmaya çalışan dünya henüz tam “iyileşememişken” şimdi de virüsle boğuşmak durumunda.

Virüs-faiz ilişkisi deneyi başladı, diğer Merkez Bankalarının katılımıyla bir süre devam edecektir.

Ben biraz daha ileri gideyim. 2008’de çöken neoliberal paradigmanın son ayakta kalan ve ipleri elinde tutan kurumları olarak FED ve arkadaşları (diğer Merkez Bankaları) bu sefer de durumu kurtarsa bile dünyanın artık bu kafayla devam edemeyeceği aşikâr.

Birleşmiş Milletlerinden Dünya Sağlık Örgütüne, OECD’sinden IMF’sine yapısal sorunlara çözüm getiremeyen, pisliği sürekli halının altına süpürerek statükoyu korumaya çalışan bir düzen pansuman tedbirlerle nereye kadar devam edebilecek ki?

Kurumsal çöküş sadece bizde yok. Dünyada da zamanın gerisinde kalmış yapılar iktidarda… FED’in parasal omuz vermeleriyle bir yere kadar… Bu biçim ekonomik büyüme fetiş tedaviye muhtaç!

Bütün bunların bize yansımaları mı?

Faiz indirimleri kısa vadede bizi olumlu etkiler. Daha sonra somut, çirkin gerçeklerimize çarpıp kendimize geliriz. Dünyada faiz oranları zaten yıllardır sıfıra yakın. Bu saatten sonra artık “faiz” olarak nerede, ne kazanıldığından çok nerede, ne kadar “güvende” hissedildiği önemli olacak.

Hepimiz buradayız, göreceğiz!