Bu hafta evden site içi günlük yürüyüşler dışında ilk kez dün zorunlu alışveriş için çıktık.
Pazara gitmek istemedik. Urla merkez çok tenha değildi. Özellikle manav şaşırtıcı derecede kalabalıktı. Migros da öyle. Fiziksel mesafeye dikkat edildiğini söyleyemeyeceğim.
Salgının bu aşamasında hâlâ umursamaz davranan insanlar var.
Bunlar Çernobil felaketinden sonra çay içen, HIV tehlikesine karşı “atın ölümü arpadan olsun” diyen kafanın devamı… Oysa bu sefer tedbirsiz davranmak başkalarına karşı da sorumsuzluk… Maske ve eldiven takmayabilirsiniz. Ama fiziksel mesafeye dikkat etmelisiniz.
Zaten önceki gün izlediğim videoda New York’ta bugünlerde sadece Covid 19 hastasına bakan bir doktor, maske ve eldiven kullanmanın hayati önemde olmadığını söylüyordu. “En önemli konu, elin yüzle temasını kesmek” diyordu. Ben o teması kestim ve büyük ihtimal virüsü kapmayacağım demeye getiriyordu. “Maske, el ile yüz arasında bir engel olarak işe yarıyor” diye de ilave ediyordu.
En çok bulaşma virüslü elin burunla, ağızla, gözle temasıyla gerçekleşiyormuş. Diğer büyük risk ise virüslü bir insanla 20-30 dakika küçük ve kapalı bir odada bulunmak…
Videoyu bu sayfaya koydum ama çok az izlendi. Oysa üç günde 1,5 milyon izleme almış bir video. İnsanlar da bıktı belki bu virüs bilgilendirmelerinden!
Benim açımdan aşırı yoğun bir haftaydı. Virüsle ilgili gelişmeleri izle… A3 Haber‘e haber ve yazı yetiştir… Art arda gelen Mart ayı verilerinden ekonomilerdeki ilk hasarın boyutunu anlamaya çalış… Sabah 9 akşam 9 ekran karşısındaydım diyebilirim.
ESİAD Ekonomik Gözlem Grubu toplantısını Pazartesi günü ilk kez Zoom üzerinden gerçekleştirdik. Güzel de bir toplantı oldu. Ekonomiyi kurtarma paketine neler önerilebilir, onları konuştuk. Önceliğin hane halkında olması konusunda hemen herkes hem fikirdi.
Veri yoğun bir haftaydı… Covid 19 nedeniyle hizmet sektörünün yediği yıkıcı darbe Mart verilerine yansıdı. Hizmet sektörü beklentileri çakıldı. Hava yolları, oteller, perakendeciler ve enerji şirketleri ilk kaybedenler oldu.
İmalat sanayi Almanya, Fransa ve ABD’de nispeten sağlam durdu. Nisan’da neler olur, onu ancak ay sonuna doğru görebileceğiz.
Bu sürecin özelliği bu, pek çok şeyi yaşayarak göreceğiz. Böylesine kaotik bir ortamda iddialı tahmin yapmaktan geri kalmayanları hayretle izliyorum, onu söyleyeyim.
Bizde Reel Sektör güven endeksi Çarşamba günü açıklandı, yüzde 8 kadar düşüp eşik değer 100’ün altına indi. Keza Perşembe günü gelen Ekonomik Güven endeksi de Mart ayında yüzde 6 geriledi. Bunlar beklenen şeyler…
Benim için bu haftanın en heyecan verici olayı ise S&P’nin küresel ekonomi ile ilgili Cuma günü yaptığı webcasti canlı dinlemekti. Şirketleri, ülkeleri yakından izleyen bir organizasyonun üst düzey yetkililerinin tespit ve görüşlerine ücretsiz olarak ulaşabilmek çok değerli…
S&P ekonomik darbenin gelişmiş ülkeler için Nisan-Mayıs-Haziran döneminde gerçekleşeceğini öngörüyor. Baz senaryoları yılın ikinci yarısı ile birlikte toparlanma olacağına dayalı. Süreç uzarsa faturanın işin içinden çıkılmaz hale gelebileceğini satır aralarında ifade ediyorlar.
Bizde ve diğer ülkelerde verilen destekler, açılan paketler konusunu başka yazılara bırakalım. Şunu bir kez daha belirteceğim, silahlı kavgaya FED, ECB ve diğer ülkeler uçak gemilerini getirdi, biz yumrukla daldık!
Doktor bir arkadaşım var. Süreci dikkatle tıbbi olarak izleyenlerden… Dün attığı mesajı yumuşatarak aktarıyorum: Önümüzdeki iki hafta çok kritik, fiziksel mesafeye çok dikkat edilmesi gerekiyor.
Bu sabah da ilginç bir haberle karşılaştım. Wyoming ham petrolü ki daha çok asfalt işleri için uygunmuş, eksi 19 centten işlem görmüş. Yani üretici maldan kurtulmak, depolama maliyetine katlanmamak için 19 cent prim ödemeye razı hale gelmiş.
Umarım önümüzdeki hafta daha az kötü, daha çok iyi haber gelir.