İzmir Valiliği iki cümlelik bir açıklama yaptı:
“Sosyal medyada Covid-19’un İzmir’deki ilçelere göre dağılımı ile ilgili gerçeği yansıtmayan haberler yer almaktadır. Bu ve benzeri yalan haberlerle ilgili yasal işlemler yapılmakla beraber bu tür asılsız haberlere itibar edilmemesi ve yetkili merciler dışında yapılan açıklamaların dikkate alınmaması önemle duyurulur.”
Alt tarafı iki cümle ama peş peşe gelmiş salvolar:
– Gerçeği yansıtmayan haberler…
– Yalan haberler…
– Asılsız haberler…
Bütün bunlara:
– İtibar etmeyin.
– Yetkili merciler dışında yapılan açıklamaları dikkate almayın.
Ve zaten:
– Bunlarla ilgili yasal işlemler yapılıyor.
Vay anam vay.
Onca suçlamayı, uyarıyı, gözdağını, fırçayı iki cümleye sığdırmak büyük maharet!

* * *

Yapılan ne peki?
İzmir’in ilçelerinde belirlendiği iddia edilen Covid-19 vakalarının sayılarını vermek.
Valilik bu liste için “gerçeği yansıtmıyor, yalan, asılsız” diyor.
Tamam.
Yine dedikleri gibi o listeye “itibar etmesin” ve “dikkate almasın” hiç kimse.
Tamam da…
Gerçek ve doğru ne?
Neye itibar etmeli, neyi dikkate almalı insanlar?
Daha açık sorayım:
İzmir’in Bayraklı ilçesine 59 vaka olduğu iddiası doğru değilse, gerçek sayı ne?

* * *

Sayın valiler, yapmayın.
Sayın bakanlar, etmeyin.
Sayın Cumhurbaşkanı, bari siz “valilerinize, bakanlarınıza” bir şey söyleyin.
Memleketimin illerinde, ilçelerinde olan biten her gün açıklansın.
Nerede kaç test yapıldı, nerede kaç vaka görüldü, nerede kaç insan hayatını kaybetti; bütün bunları bilmek hakkımız.
Dünyanın çok yerinde, bu iş öyle yapılıyor.
Avrupa ülkelerinde zaten öyle de…
Bakın işte, lideri yerden yere vurulan Brezilya’da bile durum farklı değil!