A3 Haber

Türkiye Libya’daki cihatçıları resmi olarak kara listeye aldı: Putin etkisi mi?

Türkiye Libya’daki cihatçıları resmi olarak kara listeye aldı: Putin etkisi mi?

Türkiye Libya’daki cihatçıları resmi olarak kara listeye aldı: Putin etkisi mi?
Nisan 08
18:03 2020

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi 23 Şubat 2020’de yaptırımlar listesine iki yeni örgüt ekledi.
Bunlardan biri İslamic State West Africa Province (ISWAP) yani İslam Devleti Batı Afrika Eyaleti, diğeri ise İslamic State In The Greater Sahara (ISGS) yani Büyük Sahara İslam Devleti.
Bu iki El Kaide ve IŞID ya da başka bir adıyla DEAŞ uzantısı yapılar genellikle Afrika’da terör estirirken, Türkiye’de 8 Nisan 2020 tarihli 2380 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Cumhurbaşkanlığı kararı ile bu iki örgütü 6515 sayılı Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Kanunu’na göre kara listeye aldı.

Türkiye için ISWAP ve ISGS, Libya’da büyük önem taşıyor.
Nedenine gelince…
Aslında ISWAP (Batı Afrika Eyaleti İslam Devleti) bildiğimiz radikal İslamcı Boko Haram.
Mart 2015’de IŞİD lideri Ebu Bekir Bağdadi ve İslam Devleti’ne bağlılık sözü vererek anlaştı.
Ardından da bütün dünyanın Boko Haram diye tanıdığı adını ISWAP’a çevirdi.
IŞİD, Ağustos 2016’da örgütün lideri Abubakar Shekau’nun yerine Boko Haram’ın kurucusu Muhammed Yusuf’un oğlu Abu Musab al-Barnawi ile değiştirdiğini açıkladı.

ABD Savunma Bakanlığı’na göre Temmuz 2018 rakamlarına göre Barnawi’nin ISWAP örgütünün bin 500 militanı var ve tartışmasız Afrika’daki en büyük İslam Devleti grubudur.
Kamerun Savunma Bakanlığı’na göre bu sayı 15 bin ila 20 bin, Nijeryalı bir gazeteciye göre ise 50 bin kişidir.
Bu rakamlar neden önemli?
Bütün dünya Covid-19 virüsü ile uğraşırken, Libya’da savaş olanca hızıyla sürüyor.
Birleşmiş Milletler tarafından tanınan, Türkiye ve Katar’ın desteklediği Ulusal Mutabakat Hükumeti, sadece kendi askerleri ile savaşmıyor.
Ordusunun içinde çok sayıda El Kaide ve IŞİD, dolayısıyla ISWAP militanı da var.

Aslında Kasım 2014’e kadar, Libya’daki savaşta Ulusal Mutabakat Hükumeti saflarında savaşan ve o zaman tahmini 500 kadar militanı olduğu söylenen ISWAP’ın 2015 yazında, cihatçı grupların Sirte’yi ele geçirmesinin ardından militan sayısı neredeyse üç katına çıkardığı çoktan biliniyor.
Uluslararası gözlemcilere göre de 20126’dan sonra özellikle Suriye ve Irak’ta yenilgiden kaçan militanlar da Libya’da ISWAP saflarında savaşmaya başladı.

Rusya, Irak’tan sonra Suriye’den de kaçan cihatçı militanların Libya’da savaştığını en hızlı kavrayan ve önlem alan ülke oldu. Bunun yanında ABD ve istihbarat örgütü CIA uzun zaman cihatçıların Libya’daki varlığını küçümsedi.
Onlara göre, Libya’da savaşan cihatçı sayısı 5 bini geçmiyordu.
Durumun öyle olmadığını anladıklarında yıl 2016 olmuştu ve ABD hava saldırısı ile Libya’daki cihatçı militanlara darbe vurmaya çalıştı.

Irak ve Suriye’den gelen cihatçı militanlar Libya savaşında Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin en büyük kozu.
Çünkü gözleri kara ve acımasızlar.
Dün itibarıyla geldiğimiz noktada ise Türkiye bile bu cihatçılara karşı hukuki önlem almak zorunda kaldıysa aklımıza gelen şu soruyu yüksek sesle dillendirmeliyiz.
Türkiye, Suriye’den sonra Libya’da da politikasını yeniliyor mu?
Bu yenilemede Rusya’nın etkisi ne kadar?
Dünya virüsle uğraşırken böyle bir değişiklik için en iyi zaman mı?
Salgın sonrası sert dönüşlere hazırlıklı olsak mı?

About Author

Serdar Öztürk

Serdar Öztürk

Related Articles

TÜM HABERLER