Birkaç saat sonra Türkiye’deki bugüne ait vaka ile ölüm sayıları açıklandığında, aşağıdaki tablo değişecek.
Ülkemiz vaka sayısında koca Asya kıtasının, birinci sırasına yükselecek.
Buna karşın can kaybında, İran’ın da, Çin’in de altında olacağız.

Avrupa ülkelerinin vaka/ölüm oranlarına bakıldığında da ne İtalya, ne İspanya, ne Fransa, ne İngiltere, ne Hollanda, ne Belçika, ne İsveç yanımıza yaklaşabiliyor.
Hepsinden iyi durumdayız.
Hepsinden başarılıyız.
Hatta hepsinden çok başarılıyız.
Dolayısıyla gururluyuz, mutluyuz, umutluyuz.

* * *

Bir koşul var ama…
Olmazsa olmaz türden, aksi ölümden beter bir koşul.
Tam ve doğru bilgi.
Misal, Çin ile İran’ın “gerçekleri sakladığına” ilişkin, sayılar hakkında “yalan ve yanlış bilgi verdiğine” dair fena şeyler söyleniyor.
Ya Türkiye?
Memleketi yönetenlerin, özellikle bu konuda “gerçekleri sakladığına” ihtimal bile vermek istemem.
Yalan söylemek her zaman, her yerde ve her koşulda kötüdür zaten ama bu konuda asla ve kat’a kabul edilemez.

* * *

Ve doğruyu söylemek adına, şu notu yazmak isterim:
Kuşkularım var.
Çünkü vaka ile ölüm sayıları, il ve ilçe düzeyinde ısrarla saklanıyor.
Endişem var.
Çünkü İstanbul’da son yıllarda kayda giren ölüm sayıları ile bu yıl yapılan gömü sayıları arasında ve gün bazında 100’den fazla artış bulunuyor.
8 Nisan’da yazdım.
O günden beri gelişmeyi izlemeye devam ettim, ediyorum.

* * *

13-15 Nisan’a ait üç gün ile son üç yılın tablosu şöyle:

13 Nisan 2020 / 310
13 Nisan 2019 / 201
13 Nisan 2018 / 212

14 Nisan 2020 / 333
14 Nisan 2019 / 198
14 Nisan 2018 / 197

15 Nisan 2020 / 302
15 Nisan 2019 / 193
15 Nisan 2018 / 179

* * *

Üstelik, tekrarlıyorum:
“Oysa tam tersi olmalıydı.
2020 yılında vefat sayıları azalmalıydı.
Büyük çoğunluk evinde çünkü.
Yollar boş, sokaklar tenha.
Dolayısıyla dışarıda kavga, gürültü, tartışma, çatışma, kaza, cinayet neredeyse yok.”

* * *

Sadece ben yazsam, neyse.
9 Nisan’da Yılmaz kardeşim (Özdil) de yazdı, aynı şeyleri.
Başka yerlerde de yazıldı, çizildi.
Hatta 6 Mart ile 15 Nisan arasının toplam sonucunu da çıkarmışlar, 2017-18-19 yıllarının bu süreçteki ölüm sayısı 8.500 dolayındayken; 2020’de 11 bine çıkmış durumda.
Yani durum ciddi, durum vahim.
Fakat ne İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı, ne İstanbul Valisi, ne Sağlık Bakanı, ne İçişleri Bakanı, ne de Cumhurbaşkanı “tek söz” söylemedi şu ana kadar.
Onun için kuşkum var, endişem var.
Var çünkü, yalana tahammülüm yok.