Kısa adı SETA.
Açılımı: Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı.
AKP iktidarında hep en öndeydi.
En son Temmuz 2019’da yayınladıkları “Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye’deki Uzantıları” başlıklı raporla çok tartışıldılar.
Anadolu Ajansı’nın Mısır’ın başkenti Kahire’deki ofisine 15 Ocak 2020’de düzenlenen polis baskınında, biri Türk vatandaşı dört kişi gözaltına alındı.
Mısır polisi, ajansın ofisindeki gözaltı operasyonunun hedefinde Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nın (SETA) olduğunu duyurdu.
Mısır devleti, SETA ile Müslüman Kardeşler arasında bağlantı olduğuna inanıyordu.

SETA’nın kurucu başkanı bugünün Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın.
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun da SETA eski Genel Koordinatör Yardımcısı.
Cumhurbaşkanlığı Güvenlik ve Dış Politikalar Kurulu üyesi olan Burhanettin Duran da SETA Genel Koordinatörü olarak görevli.
Cumhurbaşkanı’nın ekonomiden sorumlu danışmanı Hatice Karahan SETA’da ekonomi araştırmaları yapan bir isim.
MİT Basın Müşaviri Nuh Yılmaz bir ödem SETA’nın Washington Koordinatörü.
Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Muhammet Mücahit Küçükyılmaz da SETA’da iletişim koordinatörü.
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer’in Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’a yönelttiği soru önergesine verilen yanıta göre, kamu yararına vakıf kabul edilen SETA vergiden de muaf.

Bayram değil seyran değil nereden çıktı bu SETA merakı diyeceksiniz.
Gözden kaçan bir karar nedeniyle aslında.
Türkiye virüs salgını ile cebelleşirken ve 15 ilde dört günlük sokağa çıkma yasağı ilan edilmişken, devletin çarkları dönüyor elbette.
Pazar günü bile olsa.
17 Mayıs 2020 günlü Resmi Gazete’de 62 numaralı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Meclisi Üyeliği Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi yayımlandı.
Üç maddelik Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin önemlisi birinci maddesi.
Diyor ki: “11.10.1983 tarihli 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu’na tabi devlet üniversitelerinde öğretim üyeliği görevi ile Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Meclis Üyeliği görevi birleşebilir.”
Ne var bunda?
Çok şey var aslında.
Biraz geriye gidelim.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası internet sitesine göre banka meclisi, başkan ile genel kurulca seçilecek altı üyeden kurulur. Banka meclisi üyelerinin görev süresi üç yıldır. Her yıl meclis üyelerinin üçte biri yenilenir. Süreleri biten üyeler yeniden seçilebilirler.
15 Mart 2019’de yapılan meclisi üyeliklerine seçilen Hayrettin Demircan ve Ahmet Keçeci’nin görevlerine başlamamaları nedeniyle 1 Mayıs 2019’dan itibaren Başak Tanınmış Yücememiş ve Mehmet Aktaş banka meclisinin yeni üyeleri oldu. 
Mehmet Aktaş, 2016-2019 tarihleri arasında TÜİK Başkanlığına vekalet eden bir isim.
Diğer meclis üyesi Prof. Dr. Başak Tanınmış Yücememiş ise akademisyen.
Aynı zamanda Marmara Üniversitesi Bankacılık Ve Sigortacılık Yüksekokulu Bankacılık Bölümü Başkan Yardımcısı. 

Sadece bu kadar değil elbette.
Yazıya konu olan SETA Vakfı, 2017’de “AK Parti’nin 15 Yılı” başlıklı dört ciltlik kitap yayınladı.
Siyaset, Dış Politika, Toplum ve Ekonomi başlıklı dört kitap, AKP’nin referans kaynağı.
Nurullah Gür, Sadık Ünay ve Şerif Dilek’in editörlüğünü yapan ekonomi kitabının yazarları arasında tanıdık bir isim var.
Başak Tanınmış Yücememiş.
“2002-2016 yılları arasında Türk bankacılık sektörü” yazısı ile kitaba katkıda bulunmuş.
SETA’nın yayınladığı kitabın SETA Genel Koordinatörü Prof. Burhanettin Duran tarafından kaleme alınan takdim yazısında, “AK Parti döneminde yakalanan büyüme performansı sadece halkın belli kesimlerinin faydasına olacak şekilde değil kapsayıcı bir şekilde gerçekleşti. Sağlıktan eğitime, sosyal harcamalardan altyapıya kadar birçok kritik alanda yaşanan iyileşme sayesinde ekonomik büyüme toplumun genelinin faydasına oldu” tümceleri yer alıyordu.

SETA’nın ekonomi kitabının yazarı, aynı zamanda Marmara Üniversitesi Bankacılık ve Sigortacılık Yüksekokulu Bankacılık Bölüm Başkan Yardımcısı Prof. Başak Tanınmış Yücememiş’in Merkez Bankası Meclis Üyeliği’ne seçilmesinde hukuken engel vardı.
O engel de 2914 sayılı Yükseköğretim Personel Kanunu.
SETA’ya yardım elbette ödülsüz kalamazdı.
İşte tam da böyle oldu.
Bir Pazar günü çıkan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile her şey çözüldü.

Türkiye’yi kim yönetiyor acaba?
SETA olabilir mi?
Olmasaydı, bir günde böyle bir kararname çıkar mıydı?