UEFA Başkanı Aleksander Ceferin, İstanbul’da oynanacak Şampiyonlar Ligi finaliyle ilgili olarak “6 ay sonrasındaki organizasyonlar için bir şey söylemek zor. ‘Ocak ayında İstanbul’da Şampiyonlar Ligi finali seyircili olsa, kabul eder misiniz?’ diye sorsanız ‘Tabii ki’ derim” ifadesini kullandı.

UEFA Başkanı Aleksander Ceferin, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının futbola etkileriyle ilgili olarak açıklamalarda bulundu. beIN Sports’a konuşan Ceferin, “Ben peygamber değilim, 1-2-3-4 ayda ne olacağını bilmem fakat şu anda şu gerçek ki, Avrupa sezonunu bitirebiliriz. Ulusal ligler bizden bağımsız. Bu liglerin de yüzde 80’i sezonu tamamlayacaktır” dedi.

Yerel liglerin kararının kendileri üzerinde bir etkisi olmadığını kaydeden Ceferin’in açıklamalarından  öne çıkanlar şu şekilde;

• 1. kim, 2. kim, 3. kim, 4. kim, bunlar önemli. Bence iptal kararları erken alındı. Çok ideal bir düşünce olduğunu düşünmüyorum. Bazı ligler haricinde hepsi oynanabilirdi. Ancak bu devletlerin kararı ve kulüpler bir şey yapamaz ancak bence karar erken alındı. UEFA’yı etkileyen bir şey yok, bu onların kararı. Şu anda 2 Fransız takımı Şampiyonlar Ligi’nde, ağustosa kadar oynamayacaklar, onlar için iyi bir durum olur mu, emin değilim. Bu benim kararım değil. Biz de, kulüpler de hükümetin kararına saygı duymak zorundayız.
• Avrupa’ya gidecek kulüplerle biz uğraşmayacağız, Fransa’daki farklı kurumlar bununla uğraşacak. Biz Avrupa kupaları elemeleri için sadece sportif nedenlere yönelik açık talimatlar listesi yolladık. Bazı yerlerde problem olduğunu duydum ama Fransa Ligi konusunda takdiri Fransız yetkililere bırakıyoruz.

“Her şeyi yoluna koyabilmek için pozitif enerjiye ve pozitif düşünceye sahip olmalıyız”

• Sonbaharda gidişat daha iyi olacak, günden güne durumlar iyileşiyor. 6 ay sonrasındaki organizasyonlar için bir şey söylemek zor. Ocak ayında İstanbul’da Şampiyonlar Ligi finali seyircili olsa, kabul eder misiniz deseniz, tabii ki derim ancak bunu bilemeyiz. Gün gün durumu takip ediyoruz. Şu anda durumlar iyi ilerliyor. Her şeyi yoluna koyabilmek için pozitif enerjiye ve pozitif düşünceye sahip olmalıyız.
• UEFA organizasyonları takviminin çok etkilenmesini beklemiyoruz. Takvim çok sıkışık, bir şeyleri değiştirmeyi düşünmüyoruz. Ulusal Ligler için bir şeyler söylemek zor. Bazıları geç, bazıları normal başlayacak. Avrupa Ligi ve Şampiyonlar Ligi’nin aynı kalacağını düşünüyorum. Belki 1-2 günde değişiklik yapılabilir.
• Ön eleme ile ilgili birkaç ihtimal var, tartışıyoruz. Bir fikrim var, bu kurumun başkanıyım ama bunu şu anda paylaşmak, arkadaşlarıma danışmadan paylaşmak doğru olmaz. Birkaç farklı senaryo mevcut.

“Avrupa kupalarında erteleme şu an gerekli görülmüyor”

• Avrupa Ligi ve Şampiyonlar Ligi, ekim ayında başlar. Şu anda çeyrek finale yükselen takımlar ön eleme oynamayacaklar. Bu her şekilde yapılabilir. Erteleme, şu anda gerekli gibi gözükmüyor.
• Futbolun hiç oynanmamasındansa, televizyondan takip edilmesi daha iyi olur. Tabii ki seyircili maç oynamak daha güzel ama iyimser olmak lazım. Umarım seyircili şekilde futbol da kısa sürede döner.
• EURO 2020’yi ertelediğimiz için çok büyük maddi kayıp yaşadık ancak bu sayede liglerin bitirilmesi için zaman tanıdık ve aynı zamanda kulüplere liglerin ürettiği paralara sahip olmalarını sağladık. Bazı kulüpler hak ettiği ödemeleri aldı. Öte yandan, kendi maddi kayıplarımızı da düşünmeliyiz. Bu değerlendirme sonrasında kulüpler için daha fazla maddi destek verebileceğimize bakacağız. Ana problem, bir belirsizliğin olması.
• Finansal Fair-Play sistemini uyarlayacağız, bunun uyarlanması gerektiğini düşünüyoruz. Kulüpler için şu anda şartlar iyi değil, hepimiz aynı gemideyiz ama bunu nasıl yapacağımızı en kısa sürede paylaşacağız. Kulüpler ve liglerle görüşme halindeyiz.

“EURO 2020 için 3 şehirde sorunlar var”

• EURO 2020’yi aynı şehirlerde oynatmayı düşünüyoruz, 9 şehirde her şey aynı olacak, 3 şehirde bazı sorunlar var. Onların durumunu değerlendireceğiz ama onlar hazır olmazsa, 8-9 ya da 10 şehirde yapabiliriz.
• Savaşlar ve büyük krizler yaşadık geçmişte ve bu virüsü de atlayacağız. En büyük darbe sadece futbola değil, ülkelerin ekonomilerine vuruldu.