A3 Haber

AKP’nin 216 sopası: Banu Özdemir nasıl tutuklandı?

AKP’nin 216 sopası: Banu Özdemir nasıl tutuklandı?

AKP’nin 216 sopası: Banu Özdemir nasıl tutuklandı?
Mayıs 23
15:08 2020

Türk Ceza Yasası’nın 216’ncı maddesi, Banu Özdemir’in tutuklanması nedeniyle yine gündemde.
Öyle anlaşılıyor ki, bundan sonra daha sık gündemimize gelecek. Çünkü AKP iktidarı 216’ncı maddeyi çok sevdi.
Gayet kullanışlı buldu.
Bir taşla üç kuş vurulabilen bir madde.
Birinci kuş: Sevmedikleri, beğenmedikleri, istemedikleri laflar eden herkesi bu madde kapsamına rahatlıkla sokabiliyorlar; muhalif kişinin söylediği ya da eylediği şeye esnetip uzatarak, gerdirip sündürerek, zorlama yorumlarla 216 elbisesi giydirebiliyorlar.
İkinci kuş:
Muhalif kişiyi bu şekilde cezalandırarak benzer şekilde düşünenleri sindiriyorlar, ibret-i alem tablosu yaratıyorlar.
Üçüncü kuş:
Dine ve dinsel değerlere sahip çıkıyoruz, biz olmasak din-iman elden gidecek propagandasıyla kendi tabanlarını konsolide ve domine ediyorlar.
Nasıl? Gayet kullanışlı değil mi…

Banu Özdemir’i de cezaevine gönderen 216’ya yakından bakalım ve “Banu Özdemir nasıl tutuklandı” sorusuna yanıt arayalım…
Ve hatta Banu Özdemir’in tutuklanması üzerinden, “AKP iktidarı 216’yı nasıl kullanıyor” sorusuna da bakalım…
Madde üç fıkradan oluşuyor:
(1) Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik eden kimse, bu nedenle kamu güvenliği açısından açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde, bir yıldan ÜÇ YILA kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(2) Halkın bir kesimini, sosyal sınıf, ırk, din, mezhep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılayan kişi, altı aydan BİR YILA kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
(3) Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılayan kişi, fiilin kamu barışını bozmaya elverişli olması halinde, altı aydan BİR YILA kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

İzmir’de ne oldu, Banu Özdemir nasıl tutuklandı?

İzmir’de bazı camilerin hoparlörlerinden Çav Bella’nın duyulması üzerine, özellikle AKtrollerin sosyal medya hesaplarından bir kışkırtma kampanyası başlatıldı. İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı devreye girdi ve şu açıklamayı yaptı: “İzmir Müftülüğü’nün ses sistemini sabote ederek, bazı camilerin hoparlörlerinden yayın yapan ve bu saygısızlığa ilişkin videoları övücü ifadelerle sosyal medya hesaplarından paylaşanlar hakkında ‘dini değerleri alenen aşağılamak’ suçundan (216/3. madde) resen soruşturma başlatılmıştır.”
Bu açıklamanın ardından Banu Özdemir gözaltına alındı. İzmir 3. Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi.
O da ne?
Banu Özdemir, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığının açıklamasında söz edilen “dini değerleri alenen aşağılamak” (216/3) suçlamasıyla değil, aynı maddenin ilk fıkrasıyla, “halkın bir kesimini diğer kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” iddiasıyla (216/1) suçlanıyor.
Neden alelacele değiştirilmiş olabilir suçlama maddesi?
216/3’ten değil de, niçin 216/1’den suçlanıyor Banu Özdemir?
Nedeni çok açık: Banu Özdemir’i tutuklamaya karar vermişler. Tutuklayabilmek için de, tutuklayabilecekleri bir madde gerekiyor. 216/3’ün en yüksek cezası bir yıl olduğu için tutuklayamıyorlar. İşte bu yüzden, en yüksek cezası üç yıl olan maddeyle, 216/1’le suçluyorlar.
Karar alınmış. “Tutuklayın” talimatı verilmiş. Tezgah kurulmuş.
Uygun madde bulunacak, o maddeyle suçlanacak ve tutuklanacak!

Ve dün tutuklandı Banu Özdemir.
İzmir 3. Sulh Ceza Hakimliği’nin gerekçesi şöyle:

3. Sulh Ceza Hakimliği’ne göre yüzlerce site, sosyal medya hesabı, televizyon ve haber kanalında yayımlanan dört videoyu Banu Özdemir’in paylaşması “kamu güvenliği ve kamu düzeni açısından yakın bir tehlike oluşturuyor”muş!
Banu Özemir’in, 216/1’de tarif edilen suçu işlediğine dair “kuvvetli şüphe sebepleri var”mış!
Ve öyle ki “adli kontrol tedbirleri yetersiz kalacağı için Banu Özdemir’in tutuklanması gereklilik arz ediyor”muş!

Peki ne yapmış Banu Özdemir?

İzmir’de birkaç caminin minaresinden yükselen Çav Bella’nın videosunu paylaşmış. Hepsi bu. Yüzlerce gazete, site ve haber kanalında gösterilen/paylaşılan/haberleştirilen bir video.
İşte Banu Özdemir’in paylaşımlarının ekran görüntüleri:

Ne bir yorum, ne fazladan bir cümle var… İlçelerin adı yazıyor ve altında videolar…
Tutuklanma nedeni bu.
Kurt kuzuyu yemeye karar vermiş. Nedeni, gerekçesi, bahanesi hiç önemli değil.
Tutuklamak isteseler örneğin “Bakara makara” diyen Egemen Bağış’ı 216’nın uygun bir fıkrasından tutuklayabilirlerdi. Tutuklamak isteseler, camide seçim müziği çalan AKP’lileri 216’nın uygun bir fıkrasından tutuklayabilirlerdi.
Meselenin esası bu zaten: Tutuklamak istemek ya da istememek.
Hukukta her suç tanımlıdır ve bir cezası vardır.
AKP tipi yargıda ise her ceza maddesine uygun bir suç yaratılır/bulunur/ihdas edilir.
“Suça ceza” yerine “cezaya suç” yöntemi!
AKP 216’yı sevmez mi?

Celal Ülgen ne diyor?

Av. Celal Ülgen bu konuda diyor ki: Suç ile failin eylemi arasındaki nedensellik bağları da koptu Ayşenin suçundan Fatmayı sorumlu tutma dönemi başladı. İzmir’deki “Çav Bella” ezgisinin camiden verilmesine ilişkin soruşturmada, Banu Özdemir’i tutuklamak tam da bu işte… Suçu işleyen kim, tutuklanan kim?
Çok doğru.

Kerem Altıparmak ne diyor?

İnsan hakları alanındaki hukukçulardan Kerem Altıparmak da, mahkemenin toplumda oluşan tepkiyi gerekçe göstererek tutuklama kararı veremeyeceğini söylüyor.

Altıparmak, 216/3’te öngörülen hapis cezasının üst sınırının iki yıldan az olduğunu, bu nedenle bu maddeden yargılanan kimsenin tutuklanamayacağını vurguluyor.

Fotoğrafçı Fırat Erez’in “dini değerleri aşağılama” suçlamasıyla tutuklanmasından sonra da muhafazakar hukukçulardan bu tür tutuklamalara yasal bir dayanak göstermelerini istediğini fakat kimsenin gösteremediğini belirten Altıparmak, Banu Özdemir’in dosyasında ise bu görüntüleri paylaşmanın zaten suç olarak kabul edilemeyeceği görüşünde.

Altıparmak şunları söylüyor: “Herhangi bir şarkı açıkça bir dini hedef almıyorsa ortada suç yoktur. Aşağılamak demek onun onurunu kırmak, aşağılamak, küçük düşürmek demek. Çav Bella ile bir dine inananların inançlarını nasıl küçük düşürebilirsiniz ki? Buna bir idari soruşturma açarsınız, sistemi koruyamayanlarla ilgili, belki başka bir hüküm bulursunuz. Ama suç dediğiniz zaman kanunda tarif edilen suç olması lazım. O suç Çav Bella şarkısıyla işlenemez. O suçun, aynı zamanda kamu barışını bozacak bir suç olması gerekiyor. Çav Bella şarkısıyla bu kadar kolay kamu barışı bozuluyorsa yandık.”

AKP’nin 216/3 sopası

Bu sopa çok kullanışlı bir sopa.
Özellikle 216/3’e dikkat çekmek istiyorum.
“Halkın bir kesiminin benimsediği dini değerleri alenen aşağılama” suçu.
Hangi kesiminin?
AKP iktidarında hangi kesimin olduğu belli.
TCK 216/3 maddesi, başı sonu belirsiz, muğlak, müphem, yoruma açık. Fiilen “şeriat yasası” olarak kullanılıyor. “Dini değerleri aşağılama suçu” diyorlar. Hangi dinin değerlerini? Örneğin birisi “Budizm ahlaksızlıktır”, “Yahudilik salaklıktır”, “Hristiyanlık aptallıktır” dese derdest edilip tutuklanacak mı?
Hiç sanmıyorum… Çünkü zaten her gün islam dışındaki dinlere mensup olanlara ya da herhangi bir dine mensup olmayanlara binlerce hakaret ediliyor. Miting meydanlarında, televizyon konuşmalarında, sosyal medyada ve her mecrada…
Oysa bu maddede dinler arasında herhangi bir ayrım gözetilmiyor. Bu maddeye göre herhangi bir dine yönelik “aşağılama” cezalandırılabilir. Ancak AKP iktidarında öyle işlemiyor.

Bir de şu var: Yasalar kesin, genel ve nesnel olmak zorunda.
“Aşağılama” ne demek?
Son derece yoruma açık bir ifade. Dinle ilgili bir hususu eleştirmek bile “aşağılama” olarak yorumlanabilir savcı ve hakim tarafından.
Nitekim öyle de yorumlanıyor.
216/3 maddesi, günümüzde fiilen bir “islam şeriatı” maddesi olarak uygulanıyor.
Ve dolayısıyla bu maddenin ifade özgürlüğüne aykırı olduğunu anlayabiliyoruz.
Çünkü madde muğlak ifadeler içeriyor ve son derece subjektif (kişiden kişiye değişebilen) yapıda. Savcı ve hakimlerin kişisel inanç, kanaat ve yargılarına göre hüküm vermelerine olanak tanıyor.
AKP de her geçen gün bu maddeye daha da sarılarak, kendisi gibi düşünmeyen yurttaşları cezalandırıyor, baskılıyor.
AKP’li değilseniz bir gün siz de 216’nın gadrine uğrayabilirsiniz.

About Author

Ahmet Çınar

Ahmet Çınar

Related Articles

TÜM HABERLER