Bir soylulaştırma ve rant projesinin hikayesi TARKEM’in perde arkasında yaşananları yazı dizimizde aktarmıştık. TARKEM kurulduğu günden bu yana, en büyük mağduriyeti yaşayanlar Kemeraltı esnafı oldu. Kemeraltı Esnaf Derneği, bölgedeki esnafın temsilcisi olması gerekirken zaman içerisinde TARKEM ile ilişkiler kurarak bölge halkının ve esnafın sorunlarını göz ardı etti. Tam bu noktada fikri temelleri üç yıl öncesine dayanan  Kemeraltı Hayat Platformu kuruldu. Kemeraltı Hayat Platformu sözcüsü Cem Ceylan, platformun kuruluş felsefesini, “Tarihi Kemeraltı çarşısının hak ettiği prestije kavuşturulması amacı ile 2018 yılı sonunda bu platform kuruldu” sözleriyle açıklıyor.

Cem Ceylan, platformun geniş bir katılımcı yelpazesini olduğunu belirtirken, “Kemeraltı bütün unsurları ile  kaderine ya da kurum-şirket, oluşum ve yöneticilerinin yetkilerine , inisiyatiflerini, kararlarına terk edilemeyecek kadar değerli bir alandır. Kemeraltı bölgesinin yönetimi, vizyon ve planlaması, tarihi çarşının yarattığı habitatı, dinamiklerini, gerçek dokusunu ve ihtiyaçlarını ıskalayan ofis projeleri ile değil, alanı yaşayan, karakterini oluşturan sosyoekonomik yapıyı dikkate alan Kemeraltı’na yıllarını vermiş Kemeraltılılar ile birlikte düşünülmelidir” dedi.

“Kamu yöneticileri Kemeraltı’nın kaderini bir şirket ile mi belirleyecek?”

 Cem Ceylan, Kemeraltı’nın kaderinin bir şirket ile değil bölge esnafı ile şekillendirilmesi gerektiğini altını çizerken, “TARKEM bir STK değildir. Gayrimenkul Yatırım A.Ş. olarak bölgede faaliyet gösteren şirketlerden biridir.  Dolayısıyla şirket kar etme motivasyonu ile hareket eder.  Kamu yöneticileri adeta tarihi alanın kaderini de belirleyecek olan, projeleri ve uygulamaları, bir özelleştirme anlayışı ile şirkete kaynak aktararak bölgenin dönüştürülmesi, projelendirilmesini bir şirket ile mi yapacak?  Yoksa  bölgenin dinamikleri, örgütlü, örgütsüz bölgeye yıllarını vermiş, bir şekilde çarşının ayakta kalmasını sağlamış olan yerel temsilciler ile mi?” diye konuştu.

“Kemeraltı Esnaf Derneği, esnafın çıkarlarını kollamalı”

Kemeraltı Esnaf Derneği’ne de değinen Cem Ceylan, derneğin esnafın sorunlarına kulak vermesi ve bölge halkının çıkarlarını koruması gerektiğinin altını çizerken, “Kemeraltı esnaf derneği ilk kurulduğu yıllarda çok önemli hizmetleri olmuş bir kurumdur. Maalesef bir önceki yönetim başarılı dönemler geçirmemiş, derneğin kurumsal değerini yeteri kadar temsil edememiştir. Son seçimleri diğer guruplarla yaptığı ittifaka rağmen bir kaç oy fark ile kazanan Semih Girgin’in bölgede esnaf adına varlık göstermesi çok önemli, derneğimizin kurumsal yapısını işler hale getirebilmesi gerekir.  Kişi, kurum ayrımını dikkatle yapabilmesi başında olduğu derneğin ciddiyeti ile orantılı davranmasını dilerim. Semih Girgin’in, TARKEM ortaklığı kişisel menfaati gereği olsa da dernek başkanı olarak attığı adımları ve aldığı kararları ile Kemeraltı esnafını temsil ettiği bilinciyle davranmalı. Gerekli dengeleri kollarken esnafın çıkarlarını öncelemeli. Temsil ettiği esnaf ile ortaklığı olan şirket arasında çelişki gördüğünde tercih ve ağırlığını esnaftan yana kullanmasını temenni ediyoruz”  dedi.

“Yapılan yatırımlarının bölgede olumlu bir etkisi görülmedi”

Cem Ceylan, TARKEM kuruluşundan bu yana yapılan yatırımların bölgeye faydası olmadığını savunurken, “TARKEM bölgeye faydalı oldu mu ? Bu sorunun yanıtını şirketin büyük ortağı ve kurucusu olan İzmir Büyükşehir Belediyesi geriye dönük, kurulduğu günden itibaren faaliyetlerini ve maliyetlerini inceleyerek bize anlatmalı. Şimdiye kadar olan yatırımlarının bölgede olumlu bir etkisi görülmedi” diye konuştu.

“Melek yatırımcı imajı yaratılıyor ama bazı bilgiler hâlâ sır”

Şirket hakkında bazı bilgilerin hâlâ kamuoyu ve bölge esnafı tarafından bilinmediğini anımsatan Cem Ceylan, “Her ne kadar melek yatırımcı imajı yaratılıyor ise de şirketin kontrol/denge parametreleri hakkında bilgimiz yok. Bazı bilgileri şirket sırrı olarak paylaşmak mümkün olmayabilir ama bu konuda görev ve sorumluluk İzmir halkı adına yetki ve erk kullanılmak adına seçilmiş Büyükşehir Belediye başkanımız Tunç Soyer’e düşmektedir” şeklinde konuştu.

“Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un müdürlük fikrini destekliyoruz”

Cem Ceylan, Konak Belediye Başkanı Abdül Batur’un “Kemeraltı Müdürlüğü” fikrini desteklediklerini belirtirken, “Kamusal alanlar için yapılacak tüm uygulamalarda, katılımcı, çoğulcu, yerelin desteğini alan kararalar kuşkusuz daha doğru karar ve uygulamalar olur. Konak belsediye Başkanı Abdül Batur’un ‘Kemeraltı Müdürlüğü’ kurulması yönündeki önerisini destekliyoruz. Geniş temsili olan bir müdürlük ile hızlı haraket edileceği konusunda Başkan Abdül Batur ile hemfikiriz” dedi.

“Kemeraltı esnafı ‘evde kal’ çağrısına kulak verdi”

Cem Ceylan, koronavirüs salgını döneminde esnafın zor günlerden geçtiğini belirtirken, “Tarihi çarşı esnafının neredeyse tamamı ‘evde kal Türkiye’ çağrısına uydu ve devletten ekonomik destekler  bekledi. Açıklanan destek ve önlem paketlerinin yetersizliği nedeni ile gün geçtikçe açık dükkanların sayısında mecburen artış yaşandı. Nihayetinde 11 Mayıs itibariyle AVM’ler dahil bir kısım iş yeri açılışına izin verildiği anda Kemeraltı esnafı da aynı gün iş yerlerinin başına döndüler. Günümüz şartları düşünüldüğünde esnaf normal cirolarını yakalayabilmiş değil” dedi.

Kemeraltı’na dadanan hırsızlar

Salgın sürecinde Kemeraltı esnafının dükkanına dadanan hırsızlar konusuna da değinen Ceylan, “Güvenlik sorunu yalnız  Kemeraltı çarşısına has bir durum değil, sosyoekonomik  kaynaklı olduğunu  düşünüyorum. Kemeraltı bölgesinin belki daha fazla görünür olması ve kolay hırsızlık yapılabilecek bir çok dükkanın yan yana, gece aydınlatmasının da yetersizliğinden kaynaklı olması muhtemeldir. Tabii geçtiğimiz hafta bir kuyumcu esnafımızın, sabah saat 10 gibi silahlı soyguna uğramış olması durumun vahametinin anlaşılması açısından, güvenlik güçlerimiz tarafından dikkate alınması gerektiğini de bize göstermiştir” diye konuştu.

“Büyükşehir Belediyesi yardım kolilerini Kemeraltı esnafından doldurmalıydı”

Ceylan, İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin koronavirüs sürecinde dağıttı yardım kolilerinin Kemeraltı esnafından alması gerektiğini bu fikri paylaştıklarını belirtirken, “Neptün Soyer, bizi ziyaret ederek yardım kolilerini Kemeraltı’ndan alınması fikrinin değerlendirilmesi gerektiğini, konuyu Başkan Tunç Soyer’e ileteceğini ifade etti. Fakat büyükşehir belediyesi yardım kampanyasını büyük ölçüde Kemeraltı içinde faaliyete geçirdiği ‘Halkın Bakkalı’ üzerinden gerçekleştirdi. Mutlaka kooperatif topluma faydalı bir yapı, fakat Kemeraltı çarşısında kapalı olan esnafın mallarının bozulması, son kullanma tarihi geçen ürünlerin zayi olması bizim teklifimizin değerlendirilmesi durumunda engellenebilirdi ve çarşı ekonomisi ile esnafa yarar sağlayabilirdi.  Sonuçta Kemeraltı’ndaki esnaf da ‘Halkın Esnafı’” dedi.

TARKEM salgın sürecinde üç maymunu oynadı

TARKEM, her fırsatta bölge esnafına destek olmak, bölgeyi cazibe merkezi haline getirmek gibi vaatlerle sempati toplamaya çalışıyor. Kemeraltı bölgesini cazibe merkezi haline getireceklerini iddia eden çok ortaklı şirket, salgın sürecinde esnafın ve bölge halkının sorunlarına adeta kulaklarını tıkadı ve üç maymunu oynadı.  Cem Ceylan TARKEM’in salgın sürecinde sorumluluk almadığını şu sözlerle aktardı: “Kemeraltı’nda faaliyeti olan şirketlerin , yaptıkları herhangi bir yardım konusunda bilgi sahibi değilim. Bir Şirketin esnafın dertleri ile ilgileneceğini düşünmek en hafifi ile safdillik olur. Hele ki bölge esnafına ve yaşayanlara üstten bakan, kendini bölgenin sahibi gibi lanse eden, soylulaşmayı toplumsal sınıfa indirecek kadar esnaf ve yereli küçümser bakış ile mümkün değil. Şirketin bölgede para kazanma amacı dışında bir dertleri olacağını düşünmüyorum“ diye konuştu.

Ceylan, Konak Belediyesi’nin İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin aksine yardım kolilerini Basmane ve çarşı esnafına yakın yerlerden aldığını da sözlerine ekledi.