Salgın, vücut direnci düşük, bağışıklık sistemi zayıflamış insanlarda etkili oluyor. Doğal olarak “yaş” ilk faktör. Hele kronik hastalıklar da varsa…
Yaşlı kıta Avrupa’daki ölümler bunun kanıtı.
İtalya’da 32 bin 785 – Fransa’da 28 bin 367 – İspanya’da 28 bin 752 can kaybı nüfus ve vaka sayısına bakıldığında çok yüksek.
Nüfusu çok daha az Belçika’da 9 bin 280 – Hollanda’da 5 bin 822 – İsveç’te 3 bin 998 ölüm olması da öyle.
Almanya işi sıkı tutmasaydı, sağlam bir sağlık altyapısına sahip olmasaydı, hiç kuşku yok, hayatını kaybedenlerin sayısı 8 bin 371’de kalmaz; ilk dönemde “sürü bağışıklığı” macerasına girişen İngiltere (36 bin 793 ölüm) gibi olurdu.
Adını andığım öteki ülkelerdeki vaka ve ölümler nispeten duruldu.
Fakat İngiltere daha dün 2 bin 405 yeni vaka ve 118 ölümle Avrupa’da yine birinci oldu.

* * *

İran “kontrollü” açıklama yapan ülkelerden biri. Son açıklama ile 58, toplamda 7 bin 417 ölüm bildirdiler. Farklı kaynaklar ise can kaybının 44 bin olduğunu bildiriyor.
Eh, kapalı rejimlerin, halka tam ve doğru bilgi vermeyenlerin; önünde sonunda kör, karanlık ve koca bir duvara çarpması kaçınılmaz!
Şu anki vaka sıralamasında, İran ile Türkiye’nin arasında Hindistan var.
O Hindistan ki, 1.5 milyara yaklaşan nüfusu ile dünyada ikinci, tıklım tıkış tren fotoğraflarıyla da birinci!
Dün 156 ölüm ve 7 bin 113 yeni vaka açıklayan Hindistan, bu ölümcül yarışta üst sıralara doğru yol alıyor şimdi.

* * *

Alevlerin iyice yükseldiği bir diğer coğrafya, Güney Amerika.
128 milyonluk nüfusa sahip Meksika bugün 215 can kaybı bildirdi. Toplamda 7 bin 394’e ulaştılar ki, bu sayı Meksika’yı, vaka sayısındaki 17’incilikten, ölüm sıralamasında 10’unculuğa taşıyor.
Ekvador, Şili, Peru’da da durum iyi değil.
Hele Brezilya.
Trump gibi gevşek ve tuhaf lideri sayesinde, toplam vakalarda ABD’nin arkasında yerleşiverdiler. Ölümde 22 bin 746’yı gördüler.

* * *

Rusya yine “kontrollü açıklama” yapan ülkelerden biri sanki.
353 bin 427 vakaya karşılık, 3 bin 633 ölüm bildirmeleri ilginç.
Üstelik 65 yaşın üzerinde olanların, genel nüfusa oranı yüzde 14,7 iken; yani neredeyse ABD ile aynı ve Türkiye’nin iki misli iken!

* * *

Şu satırları okurken, ölüm sayısının 100 bini aşacağı ABD ise COVİD-19 felaketinde kabus yaşarken; durum ne Başkan Trump’ın ne de çoğu Amerikalı’nın umurunda.
Yeni paylaşılan şu görüntü, Missouri’deki havuz partisi yaşanan vurdumduymazlığı alenen kanıtlıyor zaten!

Ve Türkiye.
Sağlık Bakanlığı’nın rakamlarına göre, dünya sıralamasındaki yeri şöyle:
Vaka sayısında 156 bin 827 ile 9’uncu.
Ölüm sayısında 4 bin 340 ile 14’üncü.
İyileşen hasta sayısında 118 bin 694 ile 7’inci.
Aktif vaka sayısında 33 bin 793 ile 13’üncü.
Yapılan test sayısında 1 milyon 832 bin 262 ile 8’inci.

* * *

Kimin doğru söylediğini bilme, dolayısıyla sıralamaların gerçekliğini saptama şansım yok.
Çağhan Kızıl’ın dediği gibi “Kaç kişiye yapıldığı bilinmeyen testler, yer dağılımı açıklanmayan vakalar, şeffaf olmayan ve bütünü göstermeyen verilerle” bir sonuca varmak zor.
Fakat dün  bin 141 yeni vakanın resmen açıklandığı bir ülkede, normalleşme beyanları, gerçekten bana çok “anormal” geliyor.