A3 Haber

‘FETÖ borsası’ cinayetinin tetikçisinden itiraf: Beni suç örgütüyle bir istihbaratçı tanıştırdı

‘FETÖ borsası’ cinayetinin tetikçisinden itiraf: Beni suç örgütüyle bir istihbaratçı tanıştırdı

‘FETÖ borsası’ cinayetinin tetikçisinden itiraf: Beni suç örgütüyle bir istihbaratçı tanıştırdı
Haziran 03
22:28 2020

‘Mafya-polis-istihbaratçı-siyasetçi’ ortaklığıyla işletilen’FETÖ borsası’ davasının itirafçısıyken evinde infaz edilen eski AKP İzmir İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş cinayetinin iddianamesinde tetikçi Yener Toğa ise cinayet talimatını aldığı kişilerle bir istihbaratçı polis aracılığıyla iletişime geçtiğini iddia etti.

A3 Haber Merkezi- FETÖ Borsası’nın kanlı infazı olarak anılan Ahmet Kurtuluş cinayetine ilişkin soruşturma tamamlandı. Gürcistan’da bulunan suç örgütü lideri Serkan Kurtuluş’un da arasında bulunduğu ikisi firari beşi tutuklu yedi kişi hakkında dava açıldı.

Cumhuriyet Savcısı Halil Özen tarafından hazırlanan iddianame İzmir 8. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi. 28 sayfalık iddianamenin giriş bölümünde Serkan Kurtuluş liderliğindeki suç örgütüne yönelik İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılaması devam eden ‘FETÖ borsası’ davasına atıfta bulunuldu. Öldürülen Ahmet Kurtuluş’un aynı davada ‘örgüt yöneticiliği’nden yargılandığı, altı ay tutuklu kaldıktan sonra ev hapsi şartıyla adli kontrol kararıyla tahliye edildiği hatırlatıldı.

İddianameye göre, Ahmet Kurtuluş cinayeti Serkan Kurtuluş’un planlaması ve talimatıyla gerçekleşti. Serkan Kurtuluş liderliğindeki suç örgütü Erzurum’da kuaför dükkanı işleten Yener Toğa’yı tetikçi olarak seçti. Toğa ifadesinde, polis yada MİT görevlisi olduğunu düşündüğü ve Erzurum İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde görevli olduğunu iddia ettiği bir şahıs aracılığıyla, kendisini ‘Lider’ olarak tanıtan ve yurtdışından arayan kişiyle tanıştığını anlattı. Lider isimli şahsın devlet adına bir adam öldürüp öldüremeyeceğini sorduğunu, kendisinin de kabul ettiğini öne sürdü. Lider isimli kişinin Serkan Kurtuluş’un en yakınındaki isimlerden, FETÖ Borsası davasının da firari sanığı olan Lider Camgöz olduğu tespit edildi.

“Talimatı alır almaz İzmir’e geldi”

VeryansınTv’den Gamze Çınar’ın haberine göre tetikçi Toğa cinayet talimatını alır almaz kanlı infazdan bir gün önce İzmir’e geldi. Çocukluk arkadaşı olan diğer şüpheli Barış Yedibela ile aynı gün buluşarak Konak’ta bir pansiyona yerleşti. Ertesi gün aynı saatte birlikte çıkış yaptıkları kamera izleme tutanaklarından anlaşıldı.

Yine iddianameye göre, Lider Camgöz tetikçi Yener Toğa’yı arayıp öldüreceği Ahmet Kurtuluş ile ilgili bilgiler verdi, onun bulunduğu eve ne şekilde gideceğini anlattı. Whatsapp aracılığı ile yaptığı aramada “Biz seni 1 saate kadar arayacağız, sabit bir yerde telefonumuzu bekle” şeklinde talimat verdi.

Daha sonra Serkan Kurtuluş’la yakın arkadaşlıkları olan şüpheliler Hüseyin Hıfzı Ak (Serkan Kurtuluş’la bir dönem birlikte cezaevinde yatmışlar ve daha sonra kafe işletmişler) ve Erdal Kabakum tarafından Ford marka araçla Kahramanlar semtinden alınarak Ahmet Kurtuluş’un Narlıdere ilçesindeki evine getirildi. Araçta bulundukları sırada Yener Toğa’ya cinayette kullanılan ruhsatsız tabancayı, polis yeleğini ve gömleğini verdikleri iddia edildi.

Ancak şüpheli Hüseyin Hıfzı Ak ifadesinde, tetikçiye kıyafetleri ve cinayet silahının başka birileri tarafından getirildiğini öne sürdü. Ak ifadesinde, Toğa’ya Bozyaka Devlet Hastanesi Acil Servis önünde ve Konak Pier isimli bir AVM önünde kimliğini bilmediği kişiler tarafından birer poşet teslim edildiğini söyledi. Söz konusu iddiaya ve tarif edilen kişilere ilişkin iddianamede bir tespit yer almadı.

Toğa araçtayken kendisini Lider Camgöz arayarak “Sana Reisi veriyorum” dedi ve iddiaya göre telefonu Serkan Kurtuluş’a verdi. Serkan Kurtuluş da, Yener Toğa ile telefonda konuşup ona yapacağı iş ve öldürme eylemiyle ilgili talimatları aktardı.

Ancak tetikçinin Ahmet Kurtuluş’un evine getirilmesi sırasında ilginç bir şey oldu.

“Polis yeleği ile cinayeti işledi”

Söz konusu aracın olay yerine geliş anı ve görüntülerinin tespitinin yapılabilmesi amacıyla savcılık Muhabere Elektronik Şube Müdürlüğü’nden cinayetin işlendiği gün saat 18.30-19.30 saatleri arası Narlıdere ilçesinde bulunan plaka tanıma sistemi (PTS) kayıtlarını talep etti. Gelen PTS kayıtlarında şüphelilerin kullandığı aracın belirtilen saatlerde geçişine rastlanmadı. “Söz konusu plaka tanıma cihazlarının teknik sebeplerden ötürü geçen tüm araçların plakalarını doğru olarak tespit edemediği” şeklinde tutanak tutuldu.

Tetikçi Yener Toğa kendisine verilen polis yeleğini giyerek, Ahmet Kurtuluş’un elektronik kelepçe ile tutulduğu evine 30 Mayıs 2019 tarihinde saat 19.20 sıralarında geldi. Denetimli serbestlik tedbirini kontrol etmek amacıyla geldiğini söyleyerek site girişinde güvenliği atlatıp konuta ilerledi ve zile bastı. Kapıyı açan Ahmet Kurtuluş’tan önce kimliğini getirmesini istedi, o esnada kapıdan içeri dalarak silahını ateşledi. Silah iki kez tutukluk yaptı. Bu esnada Ahmet Kurtuluş kapıyı kapatmaya çalıştı ancak başaramadı. Silah üçüncü denemede ateşlendi. Toğa, Kurtuluş’u başına ve vücudunun çeşitli yerlerine 6 el ateş ederek öldürdü. Koşarak siteden çıkmaya çalışırken Ahmet Kurtuluş’un özel güvenlik görevlisi E.K.’ye takıldı. Kendisini omuzundan kavrayan koruma E.K.’ye ‘beni bırak, yukarıda adamı vurdular, git ona yardım et’ deyince kurtulabildi. Bunun üzerine hızla olay yerinden kaçtı. Güvenlik görevlisi E.K. de şüpheli olarak soruşturmaya dahil edildi ancak hakkında kovuşturmaya yer olmadığına karar verildi.

Tetikçi Toğa ise cinayetten iki gün sonra 1 Haziran 2019 günü Serkan Kurtuluş’la iletişimi tespit edilen şüpheli Hasan Akın’ın evinde yakalandı.

“Tasarlayarak öldürdü”

İddianameye göre, Yener Toğa ile ilgili yapılan araştırmada şüphelinin 25 Kasım 2013 ile 18 Haziran 2018 tarihleri arasında toplam 27 kez Artvin-Sarp kapısından giriş çıkışı olduğu tespit edildi. Bu kapsamda Gürcistan’da bulunan Serkan Kurtuluş liderliğinde kurulan silahlı suç örgütünün varlığından haberdar olup onun talimatı ile Ahmet Kurtuluş’u tasarlayarak öldürdüğü sonucuna varıldı. Toğa hakkında ‘tasarlayarak adam öldürme’, ‘suç örgütü üyeliği’ ve ‘Ateşli silahlar kanununa muhalefet etmek’ suçlarından ağırlaştırılmış müebbet hapis istendi.

Hakkında daha önce kırmızı bültenle yakalama kararı bulunan ve bu dosyadan da yakalama emri çıkarılan Serkan Kurtuluş’un ise ‘cinayet eylemini planlayan ve talimatını veren azmettirici’ olduğu ve ‘örgütün faaliyeti kapsamında aleyhine beyanlarda bulunan ve bulunmaya devam edecek olan’ Ahmet Kurtuluş’u ‘tasarlayarak öldürmek’, ‘silahlı terör örgütü kurmak veya yönetmek’ ile ‘Ateşli silahlar kanununa muhalefet etmek’ gibi suçlardan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması istendi.

Serkan Kurtuluş’un talimatlarını tetikçiye ilettiği kişi olduğu iddia edilen şüpheli Lider Camgöz’ün de aynı suçlardan dolayı cezalandırılması istendi.

Diğer şüpheliler hakkında da ‘suç örgütüne üye olma’, ‘tasarlayarak öldürme’, ‘örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme’ gibi suçlardan cezalar istendi.

“Sosyal medyadan örgüte sempatizan kazandırma”

Öte yandan, iddianamede bahsedilen 3 Eylül 2019 tarihli bir raporda; Serkan Kurtuluş liderliğinde kurulan silahlı suç örgütünün sosyal medyayı aktif bir şekilde kullanarak örgüte sempatizan kazandırdıklarına dikkat çekildi. Raporda, “Bu kazandırdıkları sempatizanları ilerleyen süreçlerde eylemlerde kullandıkları, örgüt mensuplarına verilmesi gereken mesajların sosyal medya hesapları aracılığı ile verildiği, Serkan Kurtuluş isimli şahsın adına açılmış Instagram, Facebook ve Twitter hesaplarının yüksek sayıda takipçisi olduğu, hesaplardan çeşitli konularda söz, yazı, mesaj, resim şeklinde Serkan Kurtuluş adına bildirimlerin yayınlandığı, ayrıca hedef alınan kişilere sosyal medya aracılığı ile mesajlar verildiği, bu hesapların örgüt üyeleri tarafından yönetildiği ancak kim tarafından yönetildiğinin tespit edilemediği, Serkan Kurtuluş’un hesaplarından paylaşımları yapan şahıs ya da şahısların tespit edilmesinin örgütün çökertilmesine ve silahlı suç örgütünün sosyal medya üzerinden propaganda yapmasının önüne geçeceği” değerlendirildi.

“Saldırı hazırlığı planı bildirilmişti”

Eski AKP İzmir İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş, ‘mafya-polis-istihbaratçı-siyasetçi’ ortaklığıyla işletilen FETÖ Borsası çarkına ilişkin en önemli davalardan biri olan İzmir’deki ‘Serkan Kurtuluş suç örgütü’ davasının sanıkları arasında yer alıyordu. İddiaya göre; kamuoyunda ‘Babalar Grubu’ olarak bilinen iş adamlarına yönelik FETÖ operasyonu listesi, dönemin İzmir İstihbarat Şube Müdürü Kudret Dikmen tarafından Ahmet Kurtuluş aracılığıyla çete lideri Serkan Kurtuluş’a sızdırılmış, çete de ‘MİT’e çalışıyoruz, devlet arkamızda’ diyerek listede adı bulunan kişilere ulaşıp tehditle yüksek miktarda paralar elde etmişti.

Hakkında kırmızı bülten çıkarılan Serkan Kurtuluş ise İnterpol tarafından Gürcistan’da yakalanmış, bir süre tutuklu kaldıktan sonra Şubat 2019’da tahliye olmuştu. Kurtuluş’un Türkiye’ye iade talebi Gürcistan makamları tarafından reddedilmişti.

İtirafçı olan ve önemli açıklamalar yaptığı veya yapmaya hazırlandığı iddia edilen Ahmet Kurtuluş’un ise cinayetten iki ay önce Serkan Kurtuluş tarafından ölüm tehdidi aldığı ortaya çıkmıştı.

Serkan Kurtuluş’un silahlı saldırı eylemi yapılabileceği yönünde bilgiler görevliler tarafından 11 Nisan 2019 günü Ahmet Kurtuluş’a evine gidilerek bildirilmişti. Ahmet Kurtuluş önce şikayetçi olmamış, ancak aynı gün bir saat sonra yeniden görevlileri arayarak ikinci kez verdiği ifadede, ‘Serkan Kurtuluş’un kurduğu silahlı suç örgütü ile ilgili önemli bilgileri ifadelerinde verdiğini, bu sebeple şahıs ile husumetli olduklarını, dosya kapsamında gizlilik kararı kalkınca bu verdiği ifadelerin Serkan Kurtuluş tarafından görüldüğünü bu nedenle bu şahsın değişik yollarla kendisine haber göndererek tehdit vari konuştuğunu’ belirterek şikayetçi olmuş ve can güvenliği tedbirinden faydalanmak istediğini bildirmişti.

About Author

Uğraş Vatandaş

Uğraş Vatandaş

Related Articles

TÜM HABERLER