Türkiye’de Nisan ve Mayıs aylarında toplam 94 bine yakın konut satıldı. Bunların 35 bin 500’ü ipotekli satıştı. 62 bini ikinci el satıştı. Bu tablo bence memleketteki konut aşkının nişanesi…
Düşünsenize bütün dünyada beklentiler çakılmış… Salgınla beraber aşırı belirsizlik ortaya çıkmış… Türkiye özelinde kırılganlıklar ta Ağustos 2018 krizinden beri dillendiriliyor… Birileri, 35 bin kişi, böyle bir iklimde borçlanarak konut alıyor. Borcu ödeyememe ihtimali çok düşük herhâlde… Bu cesaretten öte bir şey…
Krizi fırsata çevirmek falan demeyin çünkü fiyatlar öyle hemen düşmüyor, düşmedi. Ayrıca konut kredi faizleri Haziran başında talimatla çok cazip seviyelere indi, öncesinde piyasa faizine yakındı. Negatif reel faizin etkisi olmuş olabilir ama o da bir yere kadar.
Dünya ve ülke yangın yeriyken böyle bir tablo oluşuyorsa konut bu ülkede en önde gelen “zaruri ihtiyaçların” arasında demektir!

Gelelim hikâyenin ikinci bölümüne… Nisan’da sektör olarak “inşaat güven endeksi” detayları aşağıdaki gibiydi.

Haziran ayı inşaat güven tablosu ise dün geldi:

Aradan iki ay geçmiş… Ekonomide üç aylık ciddi bir hasar oluşmuş… Salgında bir yavaşlama hali var ama günlük vaka sayısı hala daha 1200-1500 bandında seyrediyor… Turizm yok çekiyor. İhracat toparlanmaya çalışıyor.
Bir bakıyorsunuz inşaatta fiyat beklentisi iki ayda yüzde 43 yükseliyor. Gelecek üç ayda istihdam beklentisi ise yüzde 76! Nihai endeks yüzde 75 yükseliyor. Haziran’da 150 bin konut satılacağından söz ediliyor.
Tamam, konut kredi faizlerinde çok cazip oranlar söz konusu, bekleyen talep vardı falan… İyi de inşaat sektörünü neredeyse dört yıldır kıvrandıran sorunlar iki ayda halloldu mu?
Ağustos’ta konut satış verilerinin nasıl geleceğini çok merak ediyorum. Daha da bir şey demiyorum.