A3 Haber

İnci Deri mağdurlarının hak arayışı sürüyor: #İnciDeriÇalışanlarıHaklarınıİstiyor

İnci Deri mağdurlarının hak arayışı sürüyor: #İnciDeriÇalışanlarıHaklarınıİstiyor

İnci Deri mağdurlarının hak arayışı sürüyor: #İnciDeriÇalışanlarıHaklarınıİstiyor
Haziran 27
00:08 2020

İnci Deri  iki yıl öncesine dek Türkiye’de yüze yakın, yurt dışında beş mağazası olan bir ayakkabı-çanta firmasıydı… Dışardan bakıldığında görünen buydu ancak bir de işin görünmeyen yüzü vardı. Ödenmeyen primler, geciken maaşlar, boş yemek kartları, işçilere bir türlü yapılmayan açıklamalar… İnci Deri geçen yıl sonbaharda mağazalarını kapattı, kepenk indirdi. Ancak firma bünyesinde çalışan bine yakın personel, birikmiş haklarını hâlâ alamadı. İnci Deri mağdurları, sosyal medyada kampanya başlattı.

Ayakkabı sektörünün Türkiye’deki en eski markalarından biri İnci Deri, geçen yıl borçlarını ödeyemediği gerekçesiyle icralık olmuş, sonbaharda da mağazalarını kapatmıştı. İnci Deri çalışanlarını mağduriyeti ise geçen yıla değil daha eskiye dayanıyor.

İnci Deri çalışanları 2018 yılının ortalarından beri çeşitli mağduriyetlerle karşı karşıya. Maaşları eksik ya da geç yatırılan, primleri ödenmeyen, yemek kartları bloke edilen İnci Deri emekçileri, mağazalar kapanmasına rağmen halen hak edilmiş alacaklarını tahsil edemediler. İşverene dava açıp kazanan İnci Deri çalışanları da, henüz paralarını alabilmiş değiller.

Sosyal medya ve imza kampanyası

Sayıları bini bulan İnci Deri’nin mağdur personeli çareyi seslerini duyurabilmek için sosyal medyada kampanya başlatmakta buldular. Twitter’da #İnciDeriÇalışanlarıHaklarınıİstiyor etiketiyle kampanya sürdüren İncir Deri emekçileri, change.org üzerinden bir de imza kampanyası başlattılar.

İmza kampanyasına ilişkin basın açıklamasında şu görüşleri dile getirildi:

İnci Ayakkabı çalışanları olarak hakkımızı arıyoruz.

İci yaklaşık iki yıldır şirket çalışanlarını mağdur etmiş durumdadır. Kıdem tazminatlarımız, maaşlarımız ve primlerimiz verilmemiştir.

Şirket yetkilileri yurt dışına yerleşme planları yapıp borçlarından kaçacaklardır. Biz çalışanlar olarak hakkımızı arıyoruz fakat hem devlete hemde tedarikçilere de borçları vardır. Şu anda 10’a yakın mağazaları vardır ve farklı şirketler üzerinden kendilerine gelir elde etmektedirler.

1000’e yakın çalışan ve ailelerimiz ile birlikte 3000 kişi mağdur olmuş durumdadır. Tüm personelin alacağı 50 milyona yakındır.

Yetkililere sesleniyoruz: Firmanın iflas davası var ve bir an önce davayı sonuçlandırıp haklarımızı almak istiyoruz.

İnci Ayakkabı 102 yıllık markadır. Markayı TMSF’nin alması ve satışını gerçekleştirmesini talep ediyoruz,

Tarafımızda ödenmemiş senetler, mahkemeye verip sonuçlanan ve hala devam eden, arabulucu ile anlaşan sonuçlanan ve devam eden süreçler vardır.

Böylesi müessif olaylar, toplumda inanç ve değerlerin güçlü kılınmasının ne kadar önemli olduğunu ortaya koyması bakımında da anlamlı ve ibretliktir.

Bu tür olayların başka çalışanlarında yaşamaması için devlet,sivil toplum kuruluşları ve toplumumuzun her ferdi olarak dayanışma içerisinde olmaya devam edeceğiz.

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

İma kampanyasına destek vermek isteyenler change.org sitesine BURADAN ulaşabilir.

İnci Deri çalışanları sorunlarını böyle anlatmıştı

İki yıl önce sorunlarını kamuoyuna duyurmaya çalışan İnci Deri çalışanları, sorunlarını şu sözlerle dile getirmişti:

  • Bizim çalıştığımız İnci Deri, kendileri üretip satan bir ayakkabı-çanta mağazası. Ama pek çok firma gibi 2011’de üretmekten vazgeçip sadece perakendecilik işine devam ettiler. Fason olarak üretim yaptırıp mağazalarda satıyorlar. Biz prim sistemiyle çalışıyoruz. Bir kök maaşımız var ve onun dışında prim alıyoruz. Ancak biz Haziran ayından beri primlerimizi alamıyoruz. Kazandığımız hak edişleri geçen Haziran’dan beri alamayan personel var. Bir süredir kök maaşımızı da gecikerek almaya başladık. Bazen parça parça harçlık gibi ödüyorlar, hiçbir işe yaramıyor. Önce bir 800 lira yatırılıyor, sonra 500-600 yatırılıyor, böyle parça parça ve gecikerek yatan bir kök maaştan söze diyoruz. Primlerimizi hiç alamıyoruz Haziran’dan bu yana. Geçinemeyecek noktaya geldik. Bir maaş tam ödenmeden, yeni maaş günü geliyor. Şu anda bu durumu yaşıyoruz.
  • Türkiye’deki tüm mağazalarda yaşanan bir sıkıntıdan söz ediyoruz. Biz çalışanların çeşitli grupları var, ordan haberleşiyoruz, bu sorun İnci Deri’nin tüm mağazalarında, bütün kentlerde yaşanıyor.
  • Patronlara ya da onların temsilcilerine sorduğumuzda “Düzelecek, halletmeye çalışıyoruz” gibi sözler duyuyoruz. Biz emekçilere hep sabretmemizi tavsiye ediyorlar. Hak edişimizi istiyoruz sabretmemizi söylüyorlar, maaşımızı tam olarak istiyoruz “düzelecek” diyorlar. Ama koca bir yaz geçti ve düzelmedi. Biz yaz aylarını neredeyse parasız geçirdik. Şimdi sonbahar geldi. Düzeleceğine dair bir işaret, bir iz göremiyoruz. Bize örneğin “Ocak’a kadar primleriniz ödenmeyecek ama Ocak’ta ödenecek” diye tarih verilse, buna bile razıyız ama bu bile söylenmiyor. Bir oyalama ve geçiştirme taktiği seziyoruz açıkçası… Sürekli ağızlarda “düzelecek, iyi olacak” sözleri var.
  • Öyle bir durumdayız ki, şirketin bizlere dağıttığı yemek kartımızda bakiye olmasına rağmen, firmamız Multinet’e gerekli ödemeyi yapmadığı için kartlarımız bloke edildi. Şu anda yemek yemeden çalışmak zorundayız. Ya da cebimizde para varsa, cepten yiyebiliyorsak yiyoruz. Bu ayın (Ekim) yemek parası da yatmadı zaten. Yemeksiz çalıştırılıyoruz.
  • Hep aynı sözler… Sürekli bize “Firmayı ayağa kaldırmalıyız”, “Kendimiz için çalışıyoruz” gibi sözler söyleniyor.. Devamlı emekçilerden, çalışanlardan fedakarlık beklenen bir durum var. Oysa basına, medyaya bakıldığında patronumuz Ali Murat Kızıltaş mangalda kül bırakmıyor. Büyüme planlarından bahsediliyor.
  • Biz ciroların arttığını, geçen yıla göre rakamların büyüdüğünü aslında biliyoruz. Patron geçen yıl gazetelere verdiği demeçlerde sürekli kârlı büyüme planlarından bahsediyordu. Yurt dışı kanallarına odaklanmaktan bahsediyordu. Yurt dışındaki beş mağazayı 40 mağazaya çıkarmayı hedefliyordu. Ancak emekçilerin yemek kartları boş, primleri yatmıyor, maaşlar doğru dürüst ödenmiyor… Öyle anlaşılıyor ki, çalışanların çıkarları ile patronun çıkarları aynı değil.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER