CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Devlet, kinle öfkeyle yönetilmez. Eğer bu iki duyguyu öne taşırsanız, devleti yıpratırsınız” diyerek Şehir Üniversitesi kararına tepki gösterdi.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, dünkü Merkez Yönetim Kurulu toplantısı sonrası partisinin grubunda konuşuyor.

Şehir Üniversitesi’ni kapatılması ve YKS-LGS’ye değinen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun konuşmasından satır başları şöyle:

• Devlet, kinle öfkeyle yönetilmez. Eğer bu iki duyguyu öne taşırsanız, devleti yıpratırsınız.
• Üniversiteler önemli kurumlardır. Üniversiteleri bilim üreten ülke, saygın ülkedir. Bundan dolayı üniversitenin sorunlarını çözmek, tüm toplumun ortak görevi olmak zorundadır.
• Şehir Üniversitesi kapatıldı. Neden? İntikam almak için üniversiteyi kapattılar. Kimden? Sayın Ahmet Davutoğlu’ndan. Devlet kin ve öfkeyle yönetilmez. Devlette hak, hukuk, adalet, bilgi, deneyim olması gerek.

“Bu gençler seni samimi bulur mu?”

• Geçen haftanın en tartışılan konularından birisi de Z kuşağıydı. Bu gençlerimizin iradesiyle, gururlarıyla oynandı. Sınavla mağdur edildiler.
• Gençler, eğitimde evrensel değerli görmek istiyor. Dünyayı öğrenmek istiyor, soru sorma ve sorgulama hakkımı elimden alma beni kullanma diyor. Sen ne yaptın? 15 kez milli eğitim politikasını değiştirdin. Bu gençler seni samimi bulur mu?
• Sen Z kuşağından ya da Y kuşağından oy almak istiyorsan, önce o gençlerin ne istediğine bakacaksın. Gençler öncelikle diyorlar ki: Dayatmayı kabul etmiyoruz.

“YÖK’ü kaldıracağız”

• Altı üniversiteye rektör atadılar. Uluslararası endeksli dergide bir makalesi olmayanı üniversitenin başına getiriyorsun. O rektör kıskançlığından makale yazanları eleştirecek göreceksin! Böyle bir anlayışla üniversite yönetilir mi?
• Z ve Y kuşağına sesleniyorum. İktidarımızda YÖK denen darbe kurumunu kaldıracağız. Üniversitelerin bilimsel, yönetsel özerkliği olacak. Üniversitelerin mali özerkliği olacak. Üniversiteler tam anlamıyla bilgi üreten bir kurum olacak.

“Devleti sağduyuyla yönettiğinizde bunlar olmaz”

• Adaletin en önemli ayaklarından birisi avukatlardır. Barolar ile ilgili kanun teklifi Meclis’e geldi. Baroların parçalanmasına karşı çıkıyorlar?Yürüyüş yaparak Ankara’ya geldiler,önleri kesildi. Bu tablo Türkiye’de baskıcı bir yönetim olduğunu gösterir.
• Baro başkanlarının yürüyüşüne kendisi de avukat olan Mansur Yavaş çadır gönderdi, su gönderdi. Almadılar. Yemek vermediler. Devleti sağduyuyla yönettiğinizde bunlar olmaz.

“Saray’ın köleliğini yapanlar hakimlik yapamaz”

• Baroları bölüyorlar. İnanç bağlamında, etnik kimlik bağlamında bölüyorlar. Açık ve net söylüyorum, böyle bir amaçla baroların bölünmesi vatana, Türkiye Cumhuriyeti devletine ihanettir.
• Sarayın köleliğini yapanlar bu ülkede hakimlik yapamazlar. Bunlardan gün gelecek hesap sorulacak. Hukukun üstünlüğü diye bir şey var. Ne karar alırsanız alın ne yaparsanız yapın bütün belediye başkanlarımız tarih yazdılar, yazmaya devam edecekler.

“Üç gazetecimiz şu an içeride”

• Üç gazeteci serbest bırakıldı. Ama üç gazetecimiz şu an içeride. Barış Pehlivan, Hülya Kılınç ve Murat Ağırel. Üçüne de, haksızlığa uğrayan ve hapiste kalan herkese CHP grubundan selamlarımızı, saygılarımızı, sevgilerimizi gönderiyoruz.
• Herkesin bildiği bir olayı yazdılar diye, halkı aydınlattılar diye, kalemlerini satmadılar diye, birilerinin önünde eğilmediler diye, özgürce yazdılar diye, gazetecilik yaptılar diye hapse atılıyorlar. Sanıyorlar ki biz bunları hapse attık, yarın gelip önümüzde eğilecekler. Bunlar onurlu gazetecilerdir. Kimsenin önünde eğilmezler. Gerçek anlamda gazetecilik yapıyorlar.

“Ben söyleyeyim, vatan haini denir”

Avrupa’nın en büyük entegre tank tesisi olan Tank Palet Fabrikası’nın Katar Ordusu ve BMC’ye satılma sürecine de değinen Kılıçdaroğlu, “Dünyada kendi ülkesinin milli silah fabrikasını yabancı bir orduya peşkeş çeken kişiye ne denir?” diye sorarken, “Ben söyleyeyim; vatan haini denir” dedi.

“1 dolarlık yatırım var mı?”

Kılıçdaroğlu, şunları söyledi:

“Katar ordusuna, Ethem Sancak’a, Galip Öztürk’e peşkeş çekildi. Kaç Liraya? 1 Lira bile değil! Bu soruyu sordum, sonunda dedi ki, Katar’lılar gelip buraya 50 milyon dolarlık yatırım yapacaklar. 50 milyon dolardan vazgeçtik canım, 1 dolarlık yatırımı var mı ya? Hala onların emrinde. Tank Palet fabrikası MSB bütçesinin soyulması düzenine dönüşüyor. O fabrikaya dönüşmüştür. Tamamen çıkar ilişkili. Tank yapacaklardı di mi? Bunları unutmayın. Vatanseverlik vatanına sahip çıkmaktır, vatandaşın hesabına sahip çıkmaktır, onun parasına, alın terine sahip çıkmaktır. 2018 yılında, ilk altay tankı 18 ay sonra Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na teslim edilecek, hayırlı olsun denildi, Nerede bu tank? Kaç 18 ay geçti? Dünyada kendi ülkesinin milli silah fabrikasını yabancı bir orduya peşkeş çeken kişiye ne denir? Ben söyleyeyim; vatan haini denir. Sattık deseler anlarım, para almışsındır. Ama 1 dolar bile almamışsın, ortada ne tank var, ne palet var…”