Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Alman hükümetinin Türk ailelerin çocuklarına el koyduğu haberlerinin gerçeklik payının çok yüksek olduğunu ve konuyu çok yakından takip ettiklerini belirtti.

Kanal D’de ‘Neler Oluyor Hayatta’ programına katılan Bakan Çavuşoğlu, Almanya’da Türk ailelerin çocuklarının ellerinden alındığı iddialarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Yurtdışında yaşayan Türk vatandaşlarının tüm sorunlarını çok yakından takip ettiklerini söyleyen Çavuşoğlu, “Bu konuyu gündeme getirdiğiniz için çok teşekkür ediyorum. Bahsettiğiniz konularda gerçeklik payı çok yüksek. Bugün gündeme getirdiğiniz ailemizin çocuklarıyla ilgili konuyu da ilk günden beri takip ediyoruz” dedi.

“Çocukları eşcinsel şekilde birlikte yaşayan insanlara aile sıfatıyla vermeye çalıştılar”

Geçmişte de haklı ya da haksız ailelerinden alınan çocuklar olduğunu anımsatan Çavuşoğlu, “Fakat bu çocukları özellikle bazı bölgelerde eşcinsel şekilde birlikte yaşayan insanlara aile sıfatı vererek vermeye çalıştılar” dedi.

Çavuşoğlu, geçmişte ortaya koydukları girişimlerle bunların birçoğunu engellediklerini vurgulayarak, “Özellikle Almanya’da yaşayan Türk toplumunu daha duyarlı hale getirmek için çalışmalar yaptık” diye konuştu.

Bazı haklı sebeplerden ötürü ailelerinden alınan çocukların kimlere verileceği konusunda kasıtlı tutumların olduğunu gözlemlediklerini ifade eden Çavuşoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Dolayısıyla bu konuda Türk ve Müslüman aileleri daha duyarlı hale getirmeye çalışıyoruz. Ayrıca Berlin’de çocuklar için var olan bir kreşten yer kiralayarak bu tür durumlarda o çocuklarımızı Türklerin ve Müslümanların görev aldığı bir bölümde barındırıyoruz. Aynı şekilde aile danışmanlığı da veriyoruz. Bu danışmanlığımızın sayısını ve mesai sayısını da arttırıyoruz. Bu tür durumlarda ve son zamanlarda artan ırkçı ve İslam karşıtı saldırılarda da vatandaşlarımıza hukuk desteği veriyoruz, yani avukat tutuyoruz.”

“Tüm imkanlarımızla ailenin yanındayız”

Çavuşoğlu, Almanya’da Gençlik Dairesi tarafından çocukları ellerinden alınan Altınkaya ailesinin duruma ilişkin de tüm imkanlarla ailenin yanında olduklarını ve hukuki süreci de takip ettiklerini belirtti.

“Düsseldorf Başkonsolosu Ayşegül Gökçen Karaaslan aileyle her gün görüşüyor. Bakan Yardımcım, bizler sürekli görüşüyoruz” diyen Çavuşoğlu, aileyi, Almanya’daki tüm yetkililerle de görüştürdüklerini bildirdi.

Çavuşoğlu, “Psikologlardan ve pedagoglardan da yardım alıyoruz. İki vatandaşımız da gönüllü olarak ailenin avukatlığını üstlendi. O bölgede yaşayan Türk toplumu büyük hassasiyet gösteriyor” diye konuştu.

“Bu tarz vakaları yakından takip ediyoruz”

Çavuşoğlu, bu tarz vakaların son 5-6 yıldır gündemlerinde olduğunu ve yakından takip ettiklerini vurgulayarak, “Çoğunlukla yurt dışındaki vatandaşlarımızın yarısından çoğu Almanya’da yaşadığı için buna benzer vakalar Almanya’da daha fazla ama Hollanda gibi ülkelerde de çok olmasa da bazı ufak tefek olaylar oldu ama çoğunluğu Almanya’da yaşandı” dedi.

Almanya’da gençlik dairelerince çocukları alınan ailelere destek mitingi

Almanya’nın Kuzey Ren Vestfalya (NRV) eyaletindeki Dormagen kentinde, Altınkaya ailesinin 15 aylık bebeği Yakup ve 4,5 yaşındaki çocukları ‘darp gördüğü’ gerekçe gösterilerek Gençlik Dairesine (Jugendamt) tarafından ellerinden alınmıştı.

Almanya’nın Düsseldorf kenti yakınlarındaki Dormagen beldesinde Alman Gençlik Daireleri tarafından çocukları ellerinden alınan aileler için 12 Temmuz’da destek gösterisi düzenlenmişti.

Mahkemenin, Dormagen’da yaşayan Altınkaya ailesinden, darp iddiasıyla Gençlik Dairesi tarafından alınan çocukları Yakup ve Kuzey’in annesine verilmesine yönelik kararının iki haftadır uygulanmadığının ortaya çıkması üzerine Türkler başta olmak üzere çevre sakinleri sokağa dökülmüştü.

Dormagen Belediyesi önünde toplanan kalabalık belediye önüne siyah çelenk bırakarak Alman Gençlik Dairelerinin haksız tavrını protesto etmişti.

Eylemciler adına konuşan Mehmet Altınkaya, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’na seslenerek, “Burada toplanan binlerce kişi adına sesleniyorum, herkes sizi çok seviyor. Ne olursunuz sessizliğimizin sesi siz olun” ifadelerini kullanmıştı.