Eğri oturup, doğru konuşmanın; işin adı tam olarak koymanın zamanıdır.
Sayın Fahrettin Koca, Sağlık Bakanı mıdır; yoksa Temenni ve Uyarı Bakanı mıdır?
Hatta isteyen daha ileri gidip “gerçekleri saklama” veya “halkı yanıltma” ya da “Külliye’i koruma” gibi bakanlık isimleri üretebilir ki, haksız da sayılmaz!
Eğer Malatya Valisi, “Son 4 gündür 100’lü rakamları aşıyoruz” derse; buna karşın Sağlık Bakanlığı, Malatya’nın da içinde bulunduğu 8 il için günlük vaka sayısını 45 olarak açıklarsa…
Takke düşmüş ve herkes keli görmüş, demektir!
Hoş.
Kendi payıma, ilk günden beri düşmüş takkenin altındaki keli gördüğümü; yani, doğru sayıların verilmediğini yazıp, söylüyorum.
Kısacası…
Ne Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’ya, ne de pandemi konusunda açıklama yapan diğer zevata İNANMIYORUM.

* * *

Kulak verin memleketin dört bir yanından yükselen seslere.
• Urfa Tabip Odası Başkanı Osman Yüksekyayla, “Günlük vaka sayısı 300-350 civarı, hastanelerde yer yok” diyor.
• Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara, “Yoğun bakım hasta sayısının artık neden verilmediğini kesin net olarak bilmiyorum” diyor.
• Türk Tabipler Birliği Başkanı Adıyaman, “Sağlık Bakanlığı mücadeleyi tamamen yurttaşlara bırakmış durumda. Artık verileri açıklamayarak, tabloyu dünyadan, bilim insanlarından gizleme çabasında” diyor.
• Prof. Dr. Mehmet Ceyhan, “Bodrum’dakilere bakıyorum. Elli kişiyle karşılaştığımda, 40’ında maske yok. Geri kalan 10’unun maskesi ise düzgün takılmamış” diyor.

* * *

Ah Mehmet Hoca…
Bodrum’la iş bitse, neyse.
İzmir’in Çeşme’sine, Foça’sına bakın.
İstanbul’un İstiklal Caddesi’ne, Ada sahillerine bakın.
Her yer aynı.
Her yerde maskeler, büsbütün fora!

* * *

Nereye varır işin sonu?
Temenni ve Uyarı Bakanı çekmiş mesajı yine:
“Birinci dalga sahillere indi.”
İlahi Sayın Fahrettin Koca…
Bari kulak ver, fonda çalan “Halimem” şarkısına:
“Alçaklara kar yağıyor üşümedin mi?
Sen bu işin sonunu düşünmedin mi?”