Site icon A3 Haber

CHP’den ‘pandeminin beşinci ayında emek ve çalışma yaşamı’ raporu: En az 6,2 milyon kişi gelir kaybına uğradı

CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba’nın “Pandeminin 5. Ayında emek ve çalışma yaşamı” raporunda, en az 6,2 milyon kişi gelir kaybına uğradığı belirtildi. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın ‘dolarla maaş’ sözleri hakkında konuşan Ağbaba, “Dolarla maaş alamıyorlar ama bir yurttaşın iğneden ipliğe  temel ihtiyaçlarının tamamı dolarla. Sanki ekonomi bir trol tarafından yönetiliyor” ifadeleriyle tepki gösterdi.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba, partisinin Malatya İl Başkanlığı’nda  düzenlediği basın toplantısında “Pandeminin 5. Ayında Emek ve Çalışma Yaşamı” başlıklı raporu açıkladı.

Ağbaba, pandeminin emek dünyasına etkilerini derlediği raporunda şu görüşlere yer verdi;

Bakanlığın 1 Ağustos tarihli verilerine göre gelir kaybına uğrayan 6,2 milyon çalışana yapılan yardımlar şu şekilde;

“Çarklar döndü, iş cinayetleri arttı”

“6 milyon kişi gelir ve iş kaybına uğradı”

“Türkiye asgari ücrette Avrupa’da sondan ikinci sıraya geriledi”

“Esnaf kan ağlıyor”

Ağbaba bilgi notu paylaşımının ardından yaptığı değerlendirmede  “Esnaf kan ağlamakta, açlıkla karşı karşıya bırakılmaktadır.Kahvehaneler oyun yasak oldu için sadece çay satmak zorunda bırakılmış, sadece çay satarak masrafları çıkarmak ta mümkün görülmemektedir.Esnaf 40 yıldır devlete vergileriyle destek vermekte, ama devlet bu fedakar esnafa 40 gün bakamamaktadır. Okul kantininden servisçisine,kıraathanesinden düğün salonlarına esnaf çok ciddi sıkıntı içinde.Devlet esnaf ve sanatkar destek vermezse büyük toplumsal patlamayla karşı karşıya kalacağız.Dün kahveciler odası Türkiye genelinde ortak bir basın açıklaması yapıp taleplerini dile getirdiler. Biz de onların bu taleplerini destekliyoruz.Avrupa Ülkeleriyle zaman zaman boy ölçüştüğünü söyleyenler, sokakta çalışamayana, pazarcısına, 1 milyon kadın emekçisine destek verilmelidir.” ifadelerini kullandı.

“Sanki ekonomi bir Trol tarafından yönetiliyor”

Ağbaba, “Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın “dolarla maaş” konusunda değerlendirmelerde bulunarak,  Damat Berat Albayrak  “Dolarla mı maaş alıyorsunuz”? Doların artışından size ne?” Diyerek milletin aklıyla alay ediyor.Ülkeye dolarla girmeyen bir şey var mı? Dolarla almadığımız bir şey var mı? Vatandaş zaten dolarla maaş alsa neden tedirgin olsun, kaygılansın? Maaşını Türk Lirası üzerinden aldığı için kaygılanıyor. Hazine bakanına hatırlatmakta fayda var kullandığımız elektrik /doğalgaz, çiftçinin aldığı tohum,üreticinin kullandığı mazot öğrencinin defteri kalemi ,inşaatta kullanılan demir,tekstil ürünlerinin hammaddesi dolarla.Dolarla maaş alamıyorlar ama bir yurttaşın iğneden ipliğe  temel ihtiyaçlarının tamamı dolarla.Maaşının dışındaki her şey dolarla.Sanki ekonomi bir trol tarafından yönetiliyor” dedi.

Döviz kurunda yaşanılan dalgalanmaların emekçileri açlık ve yokluğa sürüklediğini kaydeden Ağbaba, “Döviz kurunun sadece 1 kuruş yükselmesi Türkiye’nin brüt dış borcunun TL karşılığını 4 milyar 310 milyon TL birden artırıyor. 1 kuruşun döviz kuru üzerinden ülke ekonomisinde yol açtığı bu kayıp, 1 milyon 757 bin asgari ücretlinin bir aylık maaşına karşılık geliyor. Üstelik kurlar öyle 1-2 kuruş değil, 20-30 kuruş birden yükseliyor.Doların artması Osmangazi, Yavuz Sultan Köprülerindeki araç geçiş garantisi verdikleri yandaş işadamlarına yarıyor. Dolar üzerinden değil Türk Lirası üzerinden ödeme yapın diye daha önce çağrıda bulunmuştuk. Çağrımızı yeniliyoruz” ifadelerini kullandı.

“İstanbul Sözleşmesi’nin tartışılması bütün kadınlara ihanettir”

“Türkiye’de gündem açlık, yoksulluk, işsizlikken Türkiye neyi tartışıyor? İstanbul Sözleşmesi’ni” diyen Veli Ağbaba “ İstanbul Sözleşmesi olmazsa Ankara Sözleşmesiyle yolumuza devam ederiz’ diyorlar. İstanbul Sözleşmesi’ne ilk imzayı atan sen değil misin?Kasıla kasıla meydanlarda konuşan sen değimlisin? Kızının başkan yardımcısı olduğu KADEM sözleşmeyi destekliyor. Kadın örgütleri destekliyor.. 3-5 yandaş gazeteciyi, 35 çağ dışı kalmış insanın çağrısıyla İstanbul Sözleşmesi’ni değiştirmeye çalışıyorsun. Kadın cinayetlerinin, şiddetin arttığı bir dönemde İstanbul Sözleşmesi’nin tartışılması bütün kadınlara ihanettir.”

Exit mobile version