Site icon A3 Haber

500 diri fay var ama yasası yok: Afet yönetimi yara sarmak üstüne kurgulanmış

İstanbul Teknik Üniversitesi Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü kurucularından Prof. Okan Tüysüz “Bugün ülkemizde bilinen 500 kadar diri fay var ve bunların hepsi deprem üretme potansiyeline sahip. Diri faylar üzerinde çok sayıda yerleşim birimi ve önemli mühendislik yapıları var, ancak bu bölgelerde yerleşimi düzenleyen bir ‘Fay Yasası’ yok” dedi.

Bundan 21 yıl önce, 1999 yılında 16 Ağustos’u 17 Ağustos’a bağlayan gece 03:01’de başlayıp 45 saniye süren 7.4 büyüklüğündeki deprem, Türkiye tarihinin en büyük ikinci depremi olarak kayıtlara geçti. Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın kırılmasıyla meydana gelen deprem, İstanbul, Bolu, Bursa, Eskişehir, Kocaeli, Sakarya ve Yalova’da önemli can ve mal kaybına neden oldu. Depremin merkez üssü İzmit’in Gölcük ilçesi olarak açıklandı. 17 Ağustos depreminde resmi rakamlara göre, 18 bin 373 kişi hayatını kaybetti, 48 bin 901 kişi yaralandı, 5 bin 840 kişi kayboldu.

Deprem riskinin araştırılarak deprem yönetiminde alınması gereken önlemlerin belirlenmesi amacıyla kurulan Meclis Araştırması Komisyonu’nun Temmuz 2010’da yayımladığı raporda, depremde 364 bin 905 konut ve işyerinin yıkıldığı ya da çeşitli düzeylerde hasar gördüğü kaydedildi. Deprem, ekonomi üzerinde de çok ciddi olumsuz etkiler yarattı. Depremin ekonomik maliyeti Devlet Planlama Teşkilatı’na göre 15-19 milyar dolar, Dünya Bankası’na göre 12-17 milyar dolar, TÜSİAD’a göre ise 17 milyar dolar olarak hesaplandı. Peki bu büyük depremden 21 yıl sonra, Türkiye yeni bir depreme hazır mı? İstanbul Teknik Üniversitesi Avrasya Yer Bilimleri Enstitüsü kurucularından Prof. Okan Tüysüz mevcut tabloyu değerlendirdi.

“Hazırlıksız olmak, afetleri felakete dönüştürüyor”

Dünya’dan Didem Eryar Ünlü’nün köşe yazısına göre Prof. Okan Tüysüz’e “Maalesef ülkemiz depreme hazır değil. DASK deprem sigortalarının bile toplumdaki penetrasyonunun yüzde 50’lerde seyrettiği bir durumda depreme hazırlıktan söz etmek zor” dedi.

Tüysüz’ün yorumları şöyle:

Hazırlıksız yakalanmanın dört temel nedeni

Exit mobile version