Site icon A3 Haber

FBI devrede: Rahip Brunson’a suikast iddiasından sonra harekete geçtiler

İzmir’de “FETÖ Borsası” olarak adlandırılan yapının silahlı kanadını yönettiğini söyleyen ve çok sayıda yasa dışı eylemde bulunduğu iddiasıyla hakkında davalar açılan Serkan Kurtuluş, 11 Haziran 2020’de Arjantin federal polisinin Interpol Şubesi tarafından sokakta kıskıvrak yakalanarak Unidad 28 Hapishanesi’ne konulmuştu. Federal Temyiz Mahkemesi 2. Dairesi’ne yaptığı tahliye talebi de reddedilen Kurtuluş, birlikte yakalandığı Lider Camgöz ile Türkiye’nin iade isteğine Arjantin mahkemelerinin vereceği kararı bekliyor. Kurtuluş’un Arjantin makamlarına siyasi sığınma hakkı için başvuruda bulunduğu da açıklanmıştı.

İki gazeteciye konuştu

Arjantin’de yayın yapan Infobae gazetesinden Federico Fahsbender’e telefonla açıklamalarda bulunan Serkan Kurtuluş, Amerikalı Rahip Brunson’a İzmir’de suikast düzenlenmesi için daha sonra uğradığı silahlı saldırıda yaşamını yitiren AKP İzmir eski başkan yardımcısı ile dönemin AKP Genel Başkan Yardımcısı ve İzmir Milletvekili şimdinin 9 Eylül Üniversitesi Rektörü Nükhet Hotar’ın teklifte bulunduğunu, ancak kabul etmediğini açıklamıştı.
Daha sonra Gülen cemaatinin medya yapılanması davasında İstanbul 25. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılanan ve sosyal medyada fuatavni isimli hesabın yöneticisi olduğu iddia edilen gazeteci Said Sefa ile cezaevinden telefonla görüşen Kurtuluş önemli iddialarda bulunmuştu.

Oyaladım, eylemi yapmadım

Kurtuluş, röportajında Rahip Brunson’a suikast düzenlenmesi konusunda, “Andrew Brunson olayı şu şekilde gelişti. Önce Mustafa Ali Eren’in seçiyorlar. Saf bir çocuk. Bu suikastı yapması yönünde yönlendiriyorlar. Daha sonra da (El Kaide hesap soracak) diye slogan atmasını istiyorlar. Bu çocuk da bu suikastı gerçekleştiremiyor. Aynı şekilde sloganını atıyor. El Kaide’ye üye olmaktan cezaevine atıyorlar. El Kaide ile hiçbir alakası yok. Bir süre ceza evinde kaldıktan sonra, eylemi de gerçekleştiremediği için, öldürmek istiyorlardı öldüremediği için belli bir süre yattıktan sonra tahliye oldu. Daha sonra aynı ekip benim bu işi birilerine yaptırmamı istediler. Hatta bir ev tutmamı istediler. Bir ev tutuldu, eve bazı kitaplar konuldu. Orda eylemi yapacak çocuğun kalmasını istediler bir süre. Muhtemelen parmak izi bırakmasını, orda yaşıyormuş izlenimini vermek istediler. Tabi ben bunu kabul etmedim, oyaladım. Bir Amerikalıyı öldürmek ağır bir şey. Hayır da diyemedim, oyaladım. Muhtemelen bu yapan kişiyi de öldüreceklerdi. Aynen Rus büyükelçinin Ankara’da suikasta uğraması gibi. Yapanı öldürdükten sonra evini de gösterip bu olayı da (FETÖ’ye) cemaatin üzerine yıkmak isteyeceklerdi” diye konuştu.

Ofiste planlama yapıldı

Genelde görüşmeleri Ahmet Kurtuluş’un ofisinde yaptıklarını da iddia eden Serkan Kurtuluş, “Özellikle İzmir’de sansasyonel eylemler yaparak bunu FETÖ’nün üzerine atmak istiyorlardı. Bir de Amerika’nın şeyle arasını bozmak istiyorlardı, bunu planlıyorlardı. Amaçları bu olayı cemaatin üzerine atıp, Amerika’nın terör örgütü olarak görmesini istiyorlardı. Dünya kamuoyuna böyle yansıtmak istiyorlardı. Çok detaylı şekilde bu işi organize ettiler. Gerçekleşeceğine de çok inanıyorlardı” şeklinde açıklamalarda bulunmuştu.

Federaller devreye girdi

Serkan Kurtuluş’un tutuklu bulunduğu Arjantin cezaevinden iki gazeteciye yaptığı açıklamalar üzerine Amerikan Federal Soruşturma Bürosu FBI’ın (Federal Bureau of Investigation) devreye girdiği öğrenildi. Arjantin medyasında yer alan haberlere göre, ABD’nin bir terörle mücadele, karşı casusluk ve suç araştırma konusunda yetkisi bulunan FBI’ın Kurtuluş’un açıklamalarının ardından Amerika Birleşik Devletleri Adalet Bakanlığı aracılığı ile Arjantin hükumeti ile temasa geçtiği ve Kurtuluş’u Rahip Brunson suikastı konusunda sorgulamak istediği belirtildi. Arjantinli yetkililerin FBI soruşturması konusunda henüz karar vermedikleri belirtilen haberlerde, ara formül olarak Arjantin’in Serkan Kurtuluş’un sığınma vererek serbest bırakması ve ardından FBI yetkilileri tarafından Kurtuluş’un kendi isteği ile ifade vermesi seçeneğinin de masada olduğu belirtildi. FBI, daha önce de ABD’nin İran’a uyguladığı ambargoyu delmekle suçladığı Halk Bankası eski Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’yı ABD’ye girişi sırasında gözaltına almış ve ardından da tutuklanarak hakkında dava açılmıştı.

Brunson krize neden olmuştu

Hakkında Gülen cemaatine yardım suçundan dava açılan ve 35 yıla kadar hapis cezası istenen rahip Andrew Craig Brunson, İzmir 2. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından yargılanmıştı. Brunson’un, “örgüt içindeki hiyerarşik yapıya dahil olmamakla birlikte terör örgütüne bilerek ve isteyerek yardım etmek” suçunu işlediğine kanaat getiren mahkeme heyeti, ABD’li rahibe üç yıl bir ay 15 gün hapis cezası vermişti. Brunson hakkındaki kararın temyiz edilmesi üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı dosyayı Yargıtay 16. Ceza Dairesi’ne göndererek, cezanın onanması istemişti. ABD ile Türkiye arasında krize neden olan Brunson, tahliye edildikten sonra ABD’ye gitmiş ve Beyaz Saray’da Başkan Trump ile görüşmüştü.

Exit mobile version