Ahmet Kurtuluş.
Hepimiz onu AKP İzmir İl Başkan Yardımcısı olarak görev yaparken karıştığı iddia edilen “FETÖ Borsası” davasıyla biliyor.
Aynı zamanda iş insanı.
30 Mayıs 2019’da ev hapsinde iken 5 yaşındaki çocuğunun gözü önünde vurularak öldürülmesinin üzerinden bir yıldan fazla zaman geçti.
Tetikçinin yakalanmış olmasına rağmen cinayetle ilgili hala pek çok karanlık nokta var.
Yanıtı aranan soru şu: Kim azmettirdi ve neden?
Kimilerine göre Ahmet Kurtuluş, İzmir Ağır Ceza Mahkemesi’nde 2019/539 esas no ile halen görülmekte olan davanın kilit ismiydi. Etkin pişmanlık yasasından yararlanmak için hazırlık yapıyordu, pek çok ilişki ağını deşifre edeceği için susturuldu.
Kimine göre ise para paylaşımı yüzünden hayatına son verildi.

Bildiğimiz tek şey, elimizde yeterli olmayan kaynağa dayanarak Ahmet Kurtuluş cinayetine yeni bir sayfa açmak.
Ticaret üzerinden şekillenen ilişki ağlarının nerelere kadar uzandığını, bu ilişkilerin Türkiye’deki karşılığının ne anlama geldiğini sorgulamak.
Elimizde üç kaynak var.
Birincisi İzmir 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen dava.
İkincisi, Ahmet Kurtuluş ile birlikte suçlanan, “FETÖ Borsası” denilen yapının silahlı kanadının başında bulunduğunu söyleyen ve şu anda Arjantin’de tutuklu bulunan Serkan Kurtuluş.
Üçüncüsü ise yine Serkan Kurtuluş tarafından kayda alındığı önü sürülen ve aynı davada yargılanan İzmir eski İstihbarat Şube Müdürü Kudret Dikmen’in söyledikleri.

Belgeleri, iddialarda adı geçenleri, itirafları araştırmak gerçekten zormuş.
Bine yakın isim var ortada.
Yüze yakın şirket, şirketlerin geçmişi, devri ve para trafiği.
Bütün bunları birbirine bağlayan özellikler ve Ahmet Kurtuluş ile olan ekonomik ilişkileri.
Hepsini yazmak mümkün değil elbette.
Böyle bir organizasyonun önemli bağlantılarını özetlemeye çalıştık.
Tamamını yazmaya kalksak haftalar belki de aylar sürecekti.
Bu yüzden okuyacağınız ilişki ağları romanlarda karşılaşacağınız kadar sürükleyici ama bir o kadar da şaşkınlık ve ürperti verici.

Başa dönüp başlayalım.
Ahmet Kurtuluş sadece AKP’de il başkan yardımcılığı yapan biri değil.
Aynı zamanda ticaretle de uğraşıyor.
Sakarya’da doğup büyüdüğü ve sonradan İzmir’e geldiğini anımsatalım.
Özellikle Sakarya ile ilişkileri hiçbir zaman kesilmemiş.
Onlarca örnekle kafanızı karıştırmadan bir örnek vereyim.
13 Mayıs 2018 saat 21.39’da Kocaeli’nden Âdem Moğultay, Ahmet Kurtuluş’a WhatsApp üzerinden yazarak Sevda Camgöz isimli kadının telefon sinyalinden o andaki yerini öğrenmek ister.
Ahmet Kurtuluş, bu talebini dönemin İzmir İstihbarat Şube Müdürü Kudret Dikmen’e iletir. Dikmen de yasal olmayan yollardan kadının telefonunun sinyal verdiği yeri tespit eder.
Tespit etmekle kalmaz, bunu Ahmet Kurtuluş’a iletir.
Ahmet Kurtuluş da doğal olarak bu bilgiyi Âdem Moğultay ile paylaşır.
Sonuç?
Arayanlar kadının yerini bir siyasetçi ve tüccar aracılığı ile polis vasıtası ile öğrenirler.
Olay bu yönüyle zaten vahim.
Ama daha şaşırtıcı olanı da var.
Ahmet Kurtuluş’a aradığı kadının yerini soran kimdi?
Âdem Moğultay.
Âdem Moğultay kim biliyor musunuz?
6 Mart 2019 günü Kocaeli Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafından yapılan operasyon sonucu gözaltına alınan 19 kişinin lideri.
Gözaltına alınma nedenle ne?
Çek senet tahsilatı, şantaj, adam kaçırma, tehdit ve haraç, suç işlemek amacıyla örgüt kurmak ve örgüte üye olmak.
Beşiktaş 15 Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılamaları sürerken hakkında tutuklama kararı çıkarılan Âdem Moğultay kayıplara karıştıktan sonra 22 Mayıs 2020’de yakalandığı yer neresi?
Aydın’ın Nazilli ilçesi…
Bu tek örnek bile aslında Ahmet Kurtuluş’un bağlantılarının nerelere uzandığının basit kanıtı.
Bu arada dava dosyasında bulunan Ahmet Kurtuluş ile yer altı dünyasından Sedat Peker’in senli benli konuşmalarını da buraya eklemek gerekiyor.
Böyle başladık…
Devamında neler gelecek birlikte göreceğiz.

(Devamı gelecek…)