Eski HDP Eş Genel Başkanı Demirtaş’tan, “Dışarıda olsaydım bir sabah Başak ile birlikte Meral Hanım’ın kapısını çalar ve ‘Kahvaltıya geldik’ derdim” sözüne, “Kan davalınız bile olsa kapınızı çaldığı zaman içeri alırsınız” diye yanıt veren İYİ Parti lideri Akşener’e yanıt geldi. Demirtaş, “İyi niyetimi ve vicdanı duruşumu ortaya koydum” dedi.
Edirne Cezaevi’nde tutuklu bulunan eski HDP Eş Genel Başkanı Selahatttin Demirtaş, Dışarıda olsaydım bir sabah Başak ile birlikte Meral Hanım’ın kapısını çalar ve ‘Kahvaltıya geldik’ derdim” sözüne, “Güneydoğu’da şöyle bir gelenek var, kan davalınız bile olsa kapınızı çaldığı zaman içeri alırsınız” diye yanıt veren İyi Parti lideri Meral Akşener’e karşılık verdi.
Halk TV’de Gürkan Hacır’ın sunduğu ‘Şimdiki Zaman Siyaset’ programına katılan gazeteci Barış Yarkadaş, Selahattin Demirtaş’ın eşi Başak Demirtaş ve yakın çevresiyle yaptığı görüşmeleri aktardı.
Gazete Duvar’ın aktardığı habere göre Yarkadaş, konuya ilişkin, şunları söyledi:
- Şimdi biliyorsunuz Selahattin Demirtaş, Medyascope TV’den Ruşen Çakır’a bir röportaj verdi. Ruşen Çakır’a verdiği röportajda ‘Aslında bir sabah eşim Başak’ı da alıp, Meral Hanım’ın evine kahvaltıya gitmek isterdim’ dedi. O röportajda sadece Meral Hanım ile ilgili kahvaltı isteğinin yanı sıra Recep Tayyip Erdoğan’la olan bir anektodunu da anlattı. ‘Tayyip Bey, açılım görüşmelerinde bile bize karşı hem ketum davrandı. Halbuki insan olarak oturup konuşabilme şansınız olsaydı. Birbirimizi iyi tanısaydık. Birbirimizle insanı yanlarımızı paylaşabilseydik. Belki Türkiye’de birçok şey çözülebilirdi’ dedi. Bu röportaj önceki akşam geç saatlerde yayımlandı.
“Bu bir siyasetçinin vereceği cevap değildir”
- Sabah saatlerinde de Meral Hanım ile ilgili kısmı İsmail Küçükkaya’nın Fox TV’deki programında gündeme geldi. Ve Meral Hanım benim hiç tasvip etmediğim bir cevap verdi. İsmail Küçükkaya, Selahattin Demirtaş’ın kahvaltıya ilişkin söylemini dile getirince Meral Hanım tabi ki kendi seçmen tabanını da düşünerek, ‘Güneydoğu’da bir gelenek vardır. Bir kan davası da olsa, insanlar birbirine misafirliğe geldiğinde yenilir içilir. Kapıdan uğurlanır. O kan davası devam eder’ dedi. Bu bir siyasetçinin vereceği cevap değildir.
- Siyasette bu kan laflarının çok konuşulmasından yana değilim. Ama Meral Hanım’ın söylemi doğru değildi. Ben önce HDP’lilere daha sonra Selahattin Demirtaş’a yakın isimlere sordum. Dedim ki; Siz Meral Hanım’ın cevabını nasıl değerlendiriyorsunuz?
“HDP’liler çok ihtiyatlı ve iyimser yaklaştılar”
- Çok ihtiyatlı ve iyimser yaklaştılar. Selahattin Demirtaş’a yakın olan kişiler… Dediler ki, ‘Meral Hanım çok erken saatlerde yayına gitti. Çok erken saatlerde yayına gittiği için röportajın arkasını önünü inceleme fırsatı bulamadı. İsmail Küçükkaya kendisine o soruyu sorduğunda. Spontan bir cevap verdi. Eminiz ki bugün yeniden sorulsa belki de daha farklı bir cevap verir.
- İyi niyetli davranmak istiyorlar. Çünkü, Selahattin Demirtaş’ın yazdığı iki yazının Türk siyasetinde etki yarattığını özellikle ‘Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem ve Bir İttifak Modeli’ yazılarıyla…. Bu etkiyi kırmak ve 31 Mart’taki etkisini de kırmak için Selahattin Demirtaş’a yönelik bazı medya kuruluşlarınca bir etkisizleştirme ve itibarsızlaştırma operasyonunun başladığını da söylediler.
“Demirtaş parti kuracak mı?”
- Selahattin Demirtaş’a yakın kişilere şunu şordum: Selahattin Demirtaş parti kuracak mı? dedim. Dedikleri şu, ‘Selahattin Demirtaş’ın bir parti kurma girişimi ve parti kurma düşüncesi yok. Bu laflar Demirtaş ile HDP’nin arasını açmaya, Demirtaş’a sevgi saygı duyan HDP tabanının kafasını karıştırmaya. Ve özellikle Demirtaş’ın yazdığı Duvar Gazetesi’nde yayımlanan son iki yazının da etkisini ortadan kaldırmaya yönelik bir operasyondur.
- Sonra ben Başak Demirtaş’ı aradım. Neden aradım? Bugün Başak Demirtaş, Selahattin Demirtaş ile 10 dakikalık bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Başak Demirtaş’a önce Selahattin Demirtaş’ın sağlık durumunu sordum. Şunu söyledi: ‘Sesi çok iyi geliyordu, çok moralli geliyordu. Herhangi bir sağlık sorunun olmadığını söyledi. Bana da moral verdi.
“Kendi aramızda bunu böyle bölüştürdük”
- Sonra Akşener’in sözlerini sordum. Başak Demirtaş dedi ki: ‘Biz telefonda sadece 10 dakika konuşabiliyoruz. Bu 10 dakikanın 3 dakikasını bir kızım, 3 dakikasını diğer kızım, 4 dakikasını da ben kullanıyorum. Kendi aramızda bunu böyle bölüştürdük.’
- Dedim ki, ‘Sayın Selahattin Demirtaş’a Meral Hanım’ın cevabını sordunuz mu?’ Selahattin Demirtaş şunu söylüyor: ‘Sayın Akşener’in Fox TV’deki konuşmasını izledim. Kahvaltıya yanıt vermesi ve bunun hem televizyonlarda hem de gazetelerde tartışılması olumludur. Sorunların ve soruların tartışılmasından, ele alınmasından bir zarar gelmez. Tartışmak her zaman iyidir. Ben ahlaki duruşumu, iyi niyetimi ve vicdanı duruşumu ortaya koydum’ demiş. Başak Demirtaş’ın bana söylediği bu kadar.
- Yani Selahattin Demirtaş, Akşener’in cevabına çok fazlada içerlememiş. Çünkü o da Akşener’in olduğu konumu biliyor. Demirtaş’ın bu daveti hep dedikleri Türkiyelileşme meselesinin bence yeni bir kapı aralığıdır.
- Başak Demirtaş’a ‘Selahattin Demirtaş bir parti kuracak mı?’ diye sordum. Başak Demirtaş güldü, ‘Selahattin bir parti kursaydı, sanırım benim de haberim olurdu’ dedi.”