A3 Haber

İYİ Parti’den AYM açıklaması: Anayasa Mahkemesi gibi davranmıyorlar, evlerinde otursalar daha iyi 

İYİ Parti’den AYM açıklaması: Anayasa Mahkemesi gibi davranmıyorlar, evlerinde otursalar daha iyi 

İYİ Parti’den AYM açıklaması: Anayasa Mahkemesi gibi davranmıyorlar, evlerinde otursalar daha iyi 
Eylül 15
15:55 2020

İYİ Parti Milletvekili Ümit Özdağ, İçişleri Bakanı’nın AYM Başkanına yönelik açıklamalarını eleştirirken, “Ben de Anayasa Mahkemesinin, Anayasa Mahkemesi gibi davranmadığını düşünüyorum. Hatta evlerinde otursalar daha iyi olur, biz de ‘Anayasa Mahkememiz var’ demeyiz” dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun Anayasa Mahkemesi Başkanı’nı hedef alan eleştirilerinin ardından İYİ Parti İstanbul Milletvekili Ümit Özdağ, hem bakanı hem de mahkemeyi eleştirdi. Özdağ, “İçişleri bakanının üslubu bir yüksek yargı organına karşı ağır bir üslup. Ben de Anayasa Mahkemesi’nin, Anayasa Mahkemesi gibi davranmadığını düşünüyorum. Hatta evlerinde otursalar daha iyi olur, biz de ‘Anayasa Mahkememiz var’ demeyiz. Ama İçişleri Bakanı’nın üslubu da kabul edilebilir bir üslup değildir.” dedi.

Özdağ, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında beklenen İstanbul depremine de işaret etti ve “İstanbul Depremi Türkiye’de siyasal birliği tehdit edecek ölçüde büyük bir milli güvenlik tehdididir” dedi. Hükümeti beklenen İstanbul depremine karşı acilen önlem almaya çağırdı.

Özdağ’ın açıklamaları şöyle:

  • “İstanbul maalesef büyük, çok büyük bir deprem yaşayacaktır. Bu depremin yıkım gücü bir bilim adamı tarafından 5 atom bombası  ile kıyaslanmıştır.  İstanbul Depremi Türkiye’de siyasal birliği tehdit edecek ölçüde büyük bir milli güvenlik tehdididir.  Bahsedilen İstanbul nüfusunun büyük bir kısmı 1. Derece, önemli bir kısmı da 2. Derece deprem bölgesinde yaşamaktadır.”

Esenyurt, Sultanbeyli, Avcılar ve Zeytinburnu büyük tehlikede

  • İstanbul Büyükşehir Belediye başkanlığı geçen hafta İstanbul’un ilçe ilçe Olası Deprem Kayıp Tahminleri Kitapçığını yayınladı. Bu çalışma İstanbul’un karşı karşıya olduğu tehlikenin büyüklüğünü bir kez daha ortaya koymuştur. Bu araştırmaya göre İstanbul’da depremde en fazla “bina yıkılması” Esenyurt, Sultanbeyli, Avcılar ve Zeytinburnu ilçelerinde gerçekleşecektir. Esenyurt’ta 67.410, Sultanbeyli’de 45 bin, Avcılar’da 35  bin, Zeytinburnu’nda 31 bin hane için geçici barınma ihtiyacı  ortaya çıkacaktır.
  • Pendik’te 28 bin, Beylikdüzü’nde 27 bin, Maltepe’de 20 bin, Kadıköy’de 17 bin,  Ümraniye’de 16 bin, Gaziosmanpaşa’da 14 bin, Başakşehir’de 13 bin 500, Sultangazi’de 10 bin, Sarıyer’de 6 bin 600 haneye ihtiyaç olacaktır. Bir binada 20 hane olduğunu varsayarsak, her ilçede kaç binanın ya yıkılacağını, ya da oturulamaz hale geleceğini tahmin edebiliriz.

Hükümetin gündeminin ilk maddesi İstanbul depremi olmalı

  • Hükümetin gündeminin ilk maddesini, İstanbul depreminin sonuçlarını hafifletici önlemlerin acilen ve radikal karar ve uygulamalar ile alınması oluşturmalıdır. Söz konusu olan on milyonlarca insanımızın yaşamıdır. Bu konuda gereken önlemlerin hızla alınmasının ihmal edilmesi, savsaklanması, ertelenmesinin sonuçları Türk Milletine karşı işlenmiş bir cinayet boyutu kazanabilir.

Hükümet Doğu Akdeniz’de geri adım atıyor

  • Mevcut politika doğru bir diplomasi çizgisi izlemiyor. Hükümet yüksek tonda konuşmasına rağmen fiiliyatta geri adımlar atmaya başladı. Libya’da Türk hava savunma sistemlerinin konuçlu olduğu hava alanı saldırıya uğradı bunun cevabını vermedik. Suriye’nin kuzeyinde PKK- PYD’nin işgal ettiği bölgede Amerikan petrol şirketleri terör örgütüne kaynak oluşturacak şekilde adımlar attılar.
  • Dışişleri Bakanlığı’ndan buna cevap gelmedi. Fransa ve Yunanistan Türkiye’nin NAVTEKS ilan ettiği bölgede tatbikat yaptı. Erdoğan ‘korsanlık yaptırmayız’ dedi ama korsanlık yapıldı, sürekli geri adım atılıyor. Oruç Reis’in Antalya’ya geri dönmesi, hem de Yunanlılar bunu ön şart olarak koyduktan hemen sonra geri dönmesi ve Brüksel’de de Türk-Yunan görüşmelerinin Oruç Reis’in dönmesiyle başlaması, Dışişleri Bakanı’nın açıklamalarının doğru olmadığını gösteriyor. Türk milletiyle alay etmesinler. Muhalefet olarak biz hükümetin hakkı, Türk milletinin hukukunu savunan her politikasına destek verdik.
  • ‘Diplomasiyi güçlendirin’ çağrısında bulunduk ama ‘taviz vererek başlayın’ demedik. Mavi Vatan’ın herhangi bir parçasını Yunan zorbalarıyla konuşmak durumunda değiliz. Böyle bir görüşmeye taviz vererek başlamak büyük bir talihsizliktir.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER