Kamuoyunda suç örgütü lideri olarak bilinen ve halen Arjantin’de cezaevinde bulunan Serkan Kurtuluş, A3’ten Serdar Öztürk’ün sorularını ankesörlü telefonla yanıtladı. Kurtuluş, gazeteci Süleyman Gençel’in darp edilmesi dahil, karıştığı tüm yasadışı eylemlerin talimatını dönemin AKP İzmir Milletvekili ve Genel Başkan Yardımcısı Nükhet Hotar’dan nasıl aldığını tüm detaylarıyla aktardı…
Serkan Kurtuluş, Buenos Aires’teki cezaevinin ankesörlü telefonundan tüm sorularımızı tek tek yanıtladı…
Nükhet Hotar ile Hotar’ın en yakınındaki isim olan ve “FETÖ borsası” davası sürerken öldürülen AKP İzmir İl Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş’tan aldıkları talimatları tek tek anlatan Serkan Kurtuluş, konuya ilişkin tüm sorularımızı yanıtladı.
İşte Kurtuluş’un açıklamalarından satır başları:
- AKP İzmir Başkan Yardımcısı Ahmet Kurtuluş’la çok samimiydik. Bir gün Nükhet Hotar da onun ofisindeydi. Çıkmak üzereyken bana döndü, “Ahmet’in o gazeteci hakkında söyleyeceklerini yapın, bu benim için çok önemli” dedi ve çıktı.
- Ahmet Kurtuluş, Nükhet Hotar’ın emri üzerine bana bir adres verip gazeteci Süleyman Gençel’in evinin çevresinde keşif yapılmasını istedi.
- Saldırının evde olmasından vazgeçtiler, gazeteci Gençel’in işyerinde yapılmasına karar verdiler. Biz saldırı planını konuşurken istihbarattan polisler geldiler. Süleyman Gençel’e saldırı gerçekleşinceye kadar beni toplantılara almıyorlardı, sonradan bir güven geldi ve Nükhet Hotar bana yakınlık göstermeye başladıktan sonra konuşmaların içerisinde ben de yer almaya başladım.
- Ahmet Kurtuluş’un ofisine üst düzey polisler veya hakim, savcılar geldiğinde ben yan odada duruyordum, Gençel’e saldırı olayından sonra konuşmalara katılmaya başladım.
- Nükhet Hotar başlarda Süleyman Gençel’in darp edilmesini değil, daha fazla bir şey yapılmasını istiyordu. Ama talimatı Hotar’dan çıktığı anlaşılabileceğinden riske atılmak istemiyorlardı. Ahmet Kurtuluş, bir yandan da çok sinirli olan Hotar’ı yatıştırmak istiyordu.
- Nükhet Hotar, gazeteci Süleyman Gençel’in sadece darp edilmesine ikna edildi, daha sonra başka bir çalışma yaparız denildi.
- Bana Süleyman Gençel’in çok yakından çekilmiş bir fotoğrafını verdiler. “Çocuklar hazır olsun, Süleyman Gençel’in ofiste olduğu zaman istihbarattan haber gelecek, sen çocukları gönderirsin, iyice dövsünler” dediler.
- Bana “Çocuklar rahat olsun, kesinlikle kamera kayıtları silinecek, hiçbir işlem yapılmayacak” garantisi verdiler.
- Aslında yapmak istedikleri, gazeteci Süleyman Gençel’in Hazreti Aişe ile ilgili yaptığı bir sosyal medya paylaşımını bahane edip radikal islami bir örgütün Gençel’i cezalandırdığı izlenimini yaratmaktı. Bunun için de, bana ait olan bir Facebook profilini kullandılar. Gençel’i bir tartışmanın içine çekip saldırıya zemin hazırlamak istiyorlardı. Nükhet Hotar’a da bu konularda bilgi veriyorlardı. Ahmet kurtuluş’un yanında o anda bir terörle mücadeleden, bir istihbarat şubeden üst düzey iki polis, bir de bir işadamı vardı.
- O işadamı ile Ahmet Kurtuluş ve Nükhet Hotar arasında para paylaşımı konusunda tartışma çıkınca, o işadamı, Hotar ve Kurtuluş’u “gazeteci Süleyman Gençel’e saldırı düzenlenmesi” olayını açığa çıkarmakla tehdit etti.
İşte Serkan Kurtuluş’un anlattıklarının ilk bölümü:
Dört bölüm halinde yayımlayacağımız söyleşinin devamı gelecek…