A3 Haber

CHP’li Özkoç, Sakarya’daki patlamanın bilirkişi raporunu paylaştı: “İş kazası değil iş cinayeti”

CHP’li Özkoç, Sakarya’daki patlamanın bilirkişi raporunu paylaştı: “İş kazası değil iş cinayeti”

CHP’li Özkoç, Sakarya’daki patlamanın bilirkişi raporunu paylaştı: “İş kazası değil iş cinayeti”
Eylül 24
22:16 2020

CHP Grup Başkanvekili Engin Özkoç, Sakarya Hendek’te havai fişek fabrikasında meydana gelen patlamaya ilişkin mahkemenin atadığı bilirkişi raporunu paylaştı. Özkoç, patlamanın bir iş kazası değil iş cinayeti olduğunu belirtti.

TBMM’de düzenlediği basın toplantısında konuşan CHP Grup Başkanvekili ve Sakarya Milletvekili Engin Özkoç, Sakarya’nın Hendek ilçesinde bulunan havai fişek fabrikasında 3 Temmuz’da meydana gelen ve yedi kişinin yaşamını yitirdiği patlamaya ilişkin mahkemenin atadığı bilirkişi raporunu açıkladı.

“AKP iktidarı faillerin yanında yer almıştır” 

Sakarya’da gerçekleşen patlamanın iş kazası değil, İş cinayeti olduğunu söyleyen Özkoç, şu ifadeleri kullandı;

“AKP iktidarı her iki patlamanın en başından itibaren mağdurların yanında yer almamıştır. Faillerin yanında yer almıştır. AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan, daha yangın sürerken fabrika sahibi Yaşar Coşkun’u telefonla aramıştır. Patlamanın olduğu an itibariyle hukuken şüpheli durumda olan fabrika sahibini aramayı tercih etmiştir. Arkasından da iktidarın uzantısı olan, fabrika sahibinin de üyesi bulunduğu MÜSİAD, henüz yaşamını yitiren insanların teşhisi bile yapılmamışken kendi üyelerine bir moral yemeği düzenlemiştir.”

“Bakan Kurum’a soru önergesi verdim” 

Patlamanın ardından Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’a soru önergesi verdiğini belirten Özkoç, sözlerini şöyle sürdürdü;

Bakan yanıtında Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin Bakanlığa cevaben gönderdiği bir yazıyı aynen ileterek bana cevap verdi.

Yazı şu: ‘Fabrika alanındaki yangınların yangın önlemlerinin yetersizliğinden kaynaklanmadığı, tesisin üretim kısımlarının birbirinden bağımsız yapılar olduğu, tek katlı duvarlar yanmaz, yangına 120 dakika dayanıklı olduğu, Binalar arası mesafenin tüzük hükümlerine uygun olduğu, depolama binasının tüzük hükümlerine uygun olarak çatısından 1 metre yükseklikte ve genişlikte sütre duvarlarının bulunduğu, Depo binası ile üretim tesislerindeki malzeme veya parçalar arasında sürtünme ve çarpmadan kaynaklanan kıvılcım oluşumlarının önüne geçmek için muhtelif tedbirlerin alındığı, Üretim kısımlarına metal bacaklı tezgahlar ile kauçuklarla kaplandığı, zeminin ise birikmeye mahal vermeyecek şekilde kaplandığı, üretim esnasında nemlendirilecek, kıvılcım oluşumlarının önlenmesinin amaçlandığı’ belirtilmiştir.

“Belediyeye göre ölenler suçlu!” 

Özkoç, “Saray’ın Bakanı diyor ki: Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin bana gönderdiği yazıya göre fabrika sahibi, MÜSİAD’ın Şube Başkanı masumdur. Onlar masumsa kim suçludur? Ölenler suçludur… Onlar masumsa kim suçludur? Yaşamını yitiren masum askerlerimiz suçludur” açıklamasında bulundu.

“Bakan yalan söylemiş”

Mahkemenin atadığı bilirkişi raporundan Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un da haberini olduğunu vurgulayan Özkoç, şu ifadeleri kullandı:

Ne diyor uzmanlar: ‘Üretim yapılan Çin mahallesinin 100 metre doğusunda patlayıcı maddelerin muhafaza edildiği 300 metrekarelik 8 büyük deponun herhangi bir olası patlama, parlama ve yangın etkilerine karşı yapısal anlamda hiçbir önlem alınmadığı’. Bakan ne diyor? ‘alındı’ diyor.

Bilirkişi raporu ne diyor? ‘alınmadı’ diyor. ‘Hepsinin patlamadan sonra büyük yangından kullanılmaz hale geldikleri anlaşılmıştır. Söz konusu 8 depo arasındaki mesafelerin 8 ila 10 metre olarak bırakıldığı’. Kaç metre bırakılması gerekiyor? 20 ile 25 metre arasında olması gerekiyor. ‘Ve bu depolar arasında herhangi bir sütrenin yapılmadığı, güvenlik mesafelerine dikkat edilmediği tespit edilmiştir’ diyor.

Buna göre Bakan ne söylemiş oluyor? Gerçeği söylememiş, yalan söylemiş oluyor.

“Dört tane yapının ruhsatı yok”

Engin Özkoç, ‘Çin mahallesi’ denilen, üretim yapılan yerin aşağısında inşa edilen, misket depoluğu olarak da kullanıldığı tahmin edilen 4 tane yapının ruhsatının olmadığının söyledi. Özkoç, “Sakarya Büyükşehir Belediyesi diyor ki: ‘Bunların ruhsatları var, sürteler yapılmış, arasındaki mesafeler korunmuş, her şey tamam’ diyor. Sayın Bakan, milletin Bakanı olmayan, Saray’ın Bakanı olan, gerçekleri gizleyen Bakana sesleniyorum. Diyor ki bilirkişi raporu: ‘Burada bırak gerekli tedbirlerin alınmasını, bu binaların ruhsatı yok’ diyor. Bir insanın yüzü kızarır” diye konuştu.

“İşte bu yüzden öldüler”

Bilirkişi raporunun 49’uncu sayfasında, ‘Çin mahallesinde yasal olmayan bir şekilde ve tüzüğe aykırı olarak depolama ve üretim yapılmıştır’ dendiğini aktaran Özkoç, “Bu insanlar neden öldü? İşte bu sebepten dolayı öldüler. İnsanların bedenleri neden paramparça oldu? İşte bundan dolayı oldu. Cesetleri günlerce neden toparlanamadı? İşte bunun için. Neden? Çünkü bu ülkenin en başındaki kişi faile sahip çıkmaya devam ettiği için. Bu ülkenin bu işlerden sorumlu Bakanı hala faile sahip çıkmaya devam ettiği için. Millete değil, ölene değil, şehidimize değil, MÜSİAD’ın Şube Başkanı, fabrikanın sahibine sahip çıktıkları için” dedi

“Sığınak projesi var ama sığınak yok” 

Patlama ve yangın anında bir işçinin sığınabileceği hiçbir bir yer var olmadığının altını çizen Özkoç, şunları söyledi:

“687 metrekarelik sığınağın yapısına ait projeye onay verildiği halde böyle bir sığınak yok. Neden? 3 kuruş fazla harcayacak… Fabrika sahibinin kârından gidecek… Orada insanlar ölecekmiş, sığınma yerleri olacakmış hiç önemli değil… Yeter ki o parasına para katsın. Çünkü dayıları sağlam. Arkası sağlam. Cumhurbaşkanı kendisini arıyor patlamadan sonra. Ölen şehitlerin evlatlarını değil, insanları değil, o MÜSİAD’ın Şube Başkanını arıyor.”

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER