Eğer hanlarınız hamamlarınız, dededen, babadan kalma milyonlarınız yoksa…
Eğer yıllar içinde büyümüş, çarkını yağlamakta zorlanmadığınız kurulu bir düzeniniz bulunmuyorsa…
Eğer sermayenize bir gecede takla attıracak gelişmeleri önceden haber veren kudretli ortaklar size “yürü ya kulum” demiyorsa…
Eğer vicdanınız paranın nereden geldiğini gördüğünde sızlamıyorsa…
Yani büyük çoğunluktan biriyseniz eğer…
Direksiyonuna keyifle oturulan, gıcır gıcır, pırıl pırıl, her yerinde başka bir marifet olan bir otomobil sahibi olmak; hiç bu kadar “hayal” olmamıştı.
Ha.
Öyle bir aracın direksiyonunda veya arka koltuğunda oturabilmek için, fiyakalı bir makam da, elbette işe yarar ve nitekim yarıyor.
Devlet kurumları, yerel yönetimler şakkadanak 300-500 milyon lira vermek yerine, o parayı daha küçük parçalara bölerek; tabir caizse “çaktırmadan” minareye kılıf hazırlıyor.
Misal, Samsun Üniversitesi Rektörü olmuşsanız, 33 aylığına 379 bin 500 lira ödeyerek; “ayağınızı yerden kesecek” bir otomobil kiralayabilir ve sonra de soranlara, “Bizimki yine ucuz” diyebilirsiniz!

* * *

Ya pahalısı nasıl olur bunun?
21 Ekim’de İstanbul Valiliği’nde bir ihale yapılacak.
Valilik, kendisine bağlı Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığı üzerinden “56 adet araç ile 46 adet sürücü temini” için 36 aylığına “hizmet” alacak.
56 aracın belli ki en az 30 tanesi “makam” hizmetinde kullanılacak.
O 30 araçta aranan özellikler şöyle:
• En az 2020 model.
• En az 1.6 motor hacimli.
• Benzin motorlu, motor gücü asgari 132 bg.
• Otomatik vitesli, ABS’li.
• Sürücü ve yolcu için 7 hava yastıklı.
• 4 cam otomatik, çift bölgeli otomatik klimalı.
• En az 7″ üç boyutlu renkli TFT ekranlı, ön ve arka park sensörlü, yağmur sensörlü, otomatik yanan led ön farlı, “head up display” ve ambiyans aydınlatmalı.
• Karartılmış arka ve arka yan camlı.
• En az 17″ alüminyum alaşımlı jantlı, 4 kapılı, sedan binek araç.

* * *

Şu “en az” vurguları da, önemli olmalı.
Yani…
“2020 modelden, 1.6 motordan aşağısı kurtarmaz. 2021 model, 2.0 motor tercih sebebidir” demeye gelmiş, getirilmiş lafın hası.

* * *

Epeydir ayağım yerden kesilmediğinden, otomobillerdeki teknolojik gelişimin farkında değilim. Ve korkarım, benim gibi çok kişi var.
Demek istediğim, ihale ilanındaki “head up display” özelliği “ne demek” bilmiyorum.
Elbette baktım, öğrendim.
Şu demekmiş:
“Baş üstü göstergesi ya da sıkça kullanılan orijinal adının kısaltmasıyla HUD, kullanıcıların baktıkları olağan noktadan uzak bir yere bakmasına gerek kalmadan bilgi aktaran şeffaf ekran.”
Bakın, bu çok önemli işte.
Makam sahiplerinin, uzağı iyi görmesi gerekir elbette!