CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın “her vaka hasta değildir” açıklamasına karşı “Hasta kim? Böyle bir kriter hangi ülkede var? Böyle bir kriter var ise biz neden dün öğreniyoruz” diye sordu. Emir, “Bakanlık böylesine küçük duruma düşmemeli. Pandemi ile mücadele yerine rakamlarla ilgili mücadele başlattılar” dedi.
CHP Ankara Milletvekili Murat Emir, Sağlık Bakanlığı’nın tartışmalı koronavirüs vakalarına ilişkin TBMM’de basın açıklaması düzenledi. Emir’in konuşması şöyle:
- Dün akşam Sağlık Bakanı Fahrettin Koca basın açıklaması yaptı. Bilimsel verilerle örtüşmeyen veriler açıkladı. Benim iddialarıma ilişkin yanıtlar verdi. Sayın Fahrettin Koca, bir şeyi doğru yaptı. Bütün pozitif vakaları açıklamadıklarını ve şikayet olunca takibe aldıklarını ve hasta dedikleri kimse sadece onları açıkladığını söyledi.
- Vaka sayısının çok daha fazla olmasına yönelik bildiklerimize yönelik çok daha pozitif vaka olduğunu açıkladı. Vatandaşlara gerçek bilgiler verilmemiştir. Vatandaşların alınan önlemlere uyum sağlamasının önüne geçilmiştir. Hükümet zamanında alması gereken etkin önlemleri almama rahatlığına kavuşmuştur.
Vaka ile hasta aynı şeydir
- Aslında bakarsanız 6 aylık yalan rüzgarı dün çökmüştür, doğruları söyleme zamanı gelmiştir. Sayın Koca’nın iddialarına yine Sağlık Bakanlığı verileri ile yanıt vereceğim. Öncelikle vaka ile hasta kavramları üzerinden oynayarak laf kalabalığı ve ‘bu işten sıyrılabilir miyiz’ cambazlığı yapmışlardır.
- 28 Temmuz’da toplam vaka sayısı 227 bin 982 imiş. 29 Temmuz’da vaka sayısı 28 bin 924 olmuş. Ama o gün ona hasta demiş. Aslında bakarsanız vaka ile hasta aynı şeydir. Dünya Sağlık Örgütü de bunu istemektedir.
Neden dün öğrendik?
- Hasta tanımı nedir? Sayın Koca bunu açıklamak durumundadır. Hasta kim? Böyle bir kriter hangi ülkede var? Böyle bir kriter var ise biz neden dün öğreniyoruz?
Bakanlık küçük düşmemeli
- Sağlık Bakanlığı’nın bir de günlük durum raporu var. Bakanlık bürokrasinin tel tel döküldüğünün kanıtı bunlar. Yeni vaka sayısı bin 741. Geriden geliyor. Turkuaz tablonun 20 gün gerisinden geliyor. Ayın 16’sında tekrar yeni hasta sayısına döndüler. Bakanlık böylesine küçük duruma düşmemeli. Bakanlık, sorumluluk taşıyan kişidir.
DSÖ’ye ne dedin?
- ‘Pozitif bulduk ama açıklamadık.’ Peki Dünya Sağlık Örgütü’ne nasıl açıkladın? Dünyaya vaka diyeceksin, Türkiye’ ye ‘30’undan sonra ben hasta demeye başladım.’ Bu ölçümü de bugün söylüyorum. Sekiz aydır yanlıştı.
Hastaları, hastaneye almıyorsun
- Test algoritmasına bakıyorsunuz. Sağlık Bakanlığı diyor ki, ‘siz temaslı kişiyi buldunuz, test yapmayacaksınız’ diyor. Bunlara dahi test yaptırmıyorsanız siz 29 bin 30 bin vakayı nasıl buluyorsunuz? Semptom var. Sağlık Bakanı ne yapıyor? Benim bu iddialarıma açık cevap vermiyor. ‘Hastanelerin yüzde ellisi dolu olur muydu’ diyor. Sen hastaları hastaneye almıyorsun. Bu inandırıcı mı?
Rakamlarla mücadele
- Bizim etrafımızda zaman zaman 30 binlere yaklaşan Covid-19 hastası var. Vatandaş bunu bilirse kendi kişisel önlemlerini alacak. Yapamayacakları bir şey var hükümet önlem alamıyor. Bütçe tam takır. Bir avuç yandaş müteahhitte harcadılar. Pandemi ile mücadele yerine rakamlarla ilgili mücadele başlattılar.
Köstebek mi arıyorsunuz?
- Bu belge üzerinde çok fazla konuşmak istemiyorum. Bu belgenin doğru olduğunu biliyorum. Tarih yok dedi tarih var. Bu ara yüze sınırlı sayıda kişinin erişimi olduğunu biliyoruz. Bunlara suç duyurusunda bulunma girişimi olduğunu bilmiyoruz. Böyle bir hazırlık var mı? Köstebek arayışına girdiniz mi girmediniz mi?
Bilim Kurulu biliyor muydu?
- Hacettepe Tıp mezunuyum. Meslek etiğini onlardan öğrendim. Bilim Kurulu, pozitif ve şikayet belirtisi olmayan kişilerin açıklamadığını biliyor muydu, bilmiyor muydu?
Panik amaçlamıyoruz
- Türkiye ağır bir dönemden geçiyor. Sayın Bakanı sorumluluğa çağırıyorum. Bu son derece önemli bizim için. Kolay kolay Sağlık Bakanını eleştirmedik. Vatandaşlarımızı paniğe sevk etmek asla amacımız değil. Doğruyla önlem almak hepimizin karşısında duruyor.
Takdir bakanın
- (İstifa sorusu üzerine) Sayın Bakanın zor bir süreçten geçtiğini görüyorum. Güvenilirliğini kaybetti. Bu görevi hakkıyla yürütmesinin olanaklı olduğunu düşünmüyorum. Takdir elbette Sayın Bakanın. (ANKA)