A3 Haber

Çevreci avukat Senih Özay’dan dünya devi Monsanto’ya karşı tarım ilacı zaferi

Çevreci avukat Senih Özay’dan dünya devi Monsanto’ya karşı tarım ilacı zaferi

Çevreci avukat Senih Özay’dan dünya devi Monsanto’ya karşı tarım ilacı zaferi
Ekim 05
18:25 2020

İzmirli Çevreci Avukat Özay, dünya devi firmanın tarım ilacının yasaklanması için verdiği hukuk mücadelesini kazandı.

Ankara 18. İdare Mahkemesi, İzmirli Avukat Senih Özay’ın Tarım ve Orman Bakanlığına karşı açtığı davada; dünya devi Monsanto firmasının ürettiği “glifosat” isimli kimyasal maddenin tarım ilacı olarak kullanmasının yasaklanması başvurusunun reddedilmesi kararını iptal etti.

Haber Hürriyeti’nin aktardığına göre mahkeme kararında, “Mevzuat gereğince oluşturulması gereken komisyonlarda risk değerlendirmesi yapılmadığı gibi tarım ilaçlarının kullanımına izin verilmesinde yeterli inceleme ve araştırma yapıldığı yönünde laboratuvar değerlendirmelerinin bulunmadığı görüldüğünden, bu yönüyle eksik incelemeyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır” ifadeleri dikkat çekti.

Yaygın şekilde ve kontrolsüz biçimde kullanılan tarım ilaçlarının insan sağlığına verdiği zararlar her geçen gün artarken İzmirli Avukat Senih Özay, bürosunda gazetecilere yaptığı basın açıklamasında,bu konuda dünya devi Monsanto firmasına karşı büyük bir hukuk zaferi kazandığını belirtti .

Özay’ın Ankara 18. İdare Mahkemesi’nde Tarım ve Orman Bakanlığına karşı açtığı davada; Monsanto firmasının ürettiği “glifosat” isimli kimyasal maddenin tarım ilacı olarak kullanmasının yasaklanması başvurusunun reddedilmesi kararını iptal etti.

“Risk değerlendirmesi yapılmamış”

Mahkeme kararında, “mevzuatın incelenmesinden, çevre ve insan sağlığının korunması için gerekli tedbirlerin alınmasının devletin ödevleri arasında yer aldığı, zararlı organizmalar ile mücadelede kullanılacak faydalı organizmaları üretenlerin, ithalatını yapanların, piyasaya arz edenlerin ve kullananların Bakanlıkça belirlenen esaslara uymak zorunda olduğu, bitki koruma ürünleri, ziraat mühendisleri, kimya mühendisleri veya kimyagerlerin sorumluluğunda üretildiği ve bu ürünlerin kalite kontrolünün, Bakanlık tarafından uygun görülen laboratuvarlarda yapılacağı, kullanılmasına izin verilecek ürünler hakkında, kurulacak komisyonlardan, bağımsız, tarafsız, şeffaf ve bilimsel esaslara göre risk değerlendirmesi yapılması gerektiği, risk değerlendirmesinin tavsiye niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda; alınan kurum görüşlerinden, dünyada kullanımına izin verilen glifosat içerikli tarım ilaçlarının kimi ülkelerde riskli bulunarak yasaklandığı, ancak zararları konusunda bilimsel olarak net bir çalışmanın bulunmadığı görülmekte ise de; idare tarafından, glifosat içerikli tarım ilaçlarının Avrupa Birliği müktesebatı esas alınmak suretiyle kullanımına izin verildiği, mevzuat gereğince oluşturulması gereken komisyonlarda risk değerlendirmesi yapılmadığı gibi tarım ilaçlarının kullanımına izin verilmesinde yeterli inceleme ve araştırma yapıldığı yönünde laboratuvar değerlendirmelerinin bulunmadığı görüldüğünden, bu yönüyle eksik incelemeyle tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline oybirliğiyle karar verildi” ifadeleri dikkat çekti.

“Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir”

Mahkeme kararında ayrıca şu önemli tespitler de yer aldı:

“Dava; glifosat isimli kanserojen madde barındırdığı iddia olunan ilaçların lisanslarının ve ruhsatlarının iptal edilmesi, piyasadan toplatılması glifosat isimli kimyasal maddenin tarım ilaçlarının üretiminde kullanılmasının yasaklanması talebiyle davalı idareye yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın, “Sağlık hizmetleri ve çevrenin korunması başlıklı 56.maddesinde; “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek, çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek Devletin ve vatandaşların ödevidir. Devlet, herkesin hayatını, beden ve ruh sağlığı içinde sürdürmesini sağlamak; insan ve madde gücünde tasarruf ve verimi artırarak, işbirliğini gerçekleştirmek amacıyla sağlık kuruluşlarını tek elden planlayıp hizmet vermesini düzenler. Devlet, bu görevini kamu ve özel kesimlerdeki sağlık ve sosyal kurumlarından yararlanarak, onları denetleyerek yerine getirir.”

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER