Sahte içki nedeniyle İzmir ve Kırıkkale’de yaşanan çok sayıda ölüm üzerine konunun uzmanı olan Prof. Yeşim Tunçok, sahte içki yapımında kullanılan metil alkole ilgili bazı uyarılarda bulundu. Metil alkolün içildikten sonra belirtilerinin 30 saate kadar ortaya çıkmamasına dikkat eden Tunçok, “Belirtiler geç ortaya çıktığı için tedavisi her zaman başarıyla tamamlanamayabilir ” dedi.

Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Türk Farmakoloji Derneği Başkanı Prof. Yeşim Tunçok, sahte içki yapımında kullanılan metil alkole ilişkin uyarılarda bulundu. Tunçok, metil alkolün çok kolay ve çabucak emilmesi nedeniyle ağız yoluyla alındıktan sonra vücutta toksik denilen birtakım maddelere dönüştüğünü belirterek şu konulara dikkat çekti:

“Bunlar birçok organımızda hasar yaparlar. Gözde körlüğe ve görme bozukluğuna neden olur. Karda yürüme etkisi ve çift görme belirtileri ortaya çıkar. Zehirlenen kişilerin yaklaşık yüzde 50’sinde bu belirti karşımıza çıkar. Fakat bu hafif bir belirtidir. Daha ağır olarak kan tablosunda ve kanın eloktrolit tablosunda bozukluk, kanda aşırı miktarlarda asit veya alkalinin/ baz bulunduğu anormal durumlar, asidoz dediğimiz tablo ortaya çıkar.”

Zehirlenme sonrası yapılacaklar hakkında yurttaşa önerilerde bulunan Tunçok, “Bu maddeye maruz kalındıysa kaçak içki içildiyse hiç belirti göstermeden kesinlikle hastalanmayı beklemeden hemen en yakın sağlık kuruluşuna ve acil servise başvurarak tedavinin bir an önce başlatılması sağlanmalıdır” dedi. Prof. Dr. Tunçok sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ucuz olduğu için kullanılıyor”

• Dün ortaya çıkan kaçak içki zehirlenmesinden metil alkol zehirlenmesinden söz etmek istiyorum. Birçok maddenin içinde bulunur, ancak çok toksik bir maddedir. Yanlışlıkla veya bilerek etil alkol içeren içkilerin içine konmasıyla metil alkol zehirlenmesine neden olmaktadır. Metil alkolün etil alkolün yerine kullanılmasındaki en önemli nedenlerinden birisi de ucuz olmasıdır.

30 saate kadar belirti göstermiyor

• Öldürücü zehirlenmeden korunma önemlidir. Zehirlendikten sonra zehirlenmenin seyri ve tedavisi her zaman başarılı olmayabilir. Bunda da en önemli etken metil alkol zehirlenmesinin belirtilerinin bazen metil alkol içildikten 30 saat sonraya kadar gecikebilmesidir. Geç belirtiler ortaya çıkarabilmesidir.

Birçok organda hasara neden oluyor

• Çok kolay ve çabucak emilir ağız yoluyla alındıktan sonra vücutta bizim toksik dediğimiz birtakım maddelere dönüşür. Bunlar birçok organımızda hasar yaparlar. En önemlisi de göz de meydana gelen hasarlardır. Gözde körlüğe ve görme bozukluğuna neden olurlar. Karda yürüme etkisi ve çift görme belirtileri ortaya çıkar. Zehirlenen kişilerin yaklaşık yüzde 50’sinde bu belirti karşımıza çıkar. Fakat bu hafif bir belirtidir. Daha ağır olarak kan tablosunda ve kanın eloktrolit tablosunda bozukluk, kanda aşırı miktarlarda asit veya alkalinin/ baz bulunduğu anormal durumlar, asidoz dediğimiz tablo ortaya çıkar. Ayrıca santral sinir sistemiyle, yani beyinde oluşturduğu etkiler var, nöbete neden olabilir. Hasta acil servise karın ağrısı, bulantı, kusma gibi bilinen bir belirti göstermeden de gelir ve daha sonra durumu ağırlaşır. Tedavisi de belirtiler geç ortaya çıktığı için, her zaman başarıyla tamamlanamayabilir.

“Panzehiri etil akol”

• Metil alkol zehirlenmesinin tedavisinde panzehir vardır. Panzehiri etil alkoldür. Etil alkol şu anda hastanelerimizde bulunmaktadır. Hastaya damar yoluyla veya ağız yoluyla antidot olarak verilmektedir. Bunun yanı sıra fomepizol isimli bir panzehir daha vardır. Ancak bu panzehir ülkemizde her zaman bulunmayabilir. Etil alkol bulunan hastanelerde zehirlenme rahatlıkla tedavi edilebilir.

“Belirtileri beklemeden doktora başvurun”

• Çok ciddi ve öldürücü bir zehirlenmedir. Bu zehirlenme de destek tedavi kan asit tablosunun düzeltilmesi asidozun düzeltilmesi, hatta hemodiyaliz gerektiren hastalar olabilmektedir. Bunun nedenle topluma önerim yanlışlıkla bu maddeye maruz kalındıysa kaçak içki içildiyse hiç belirti göstermeden kesinlikle hastalanmayı beklemeden hemen en yakın sağlık kuruluşuna ve acil servise başvurarak tedavinin bir an önce başlatılmasını sağlamaktır. (ANKA)