Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB), Covid-19 İzleme Grubu’nun pandeminin yedinci ayına ilişkin hazırladığı raporda, Sağlık Bakanlığı Nisan ayında 81 bin 570 ve Eylül ayında ise 275 bin 647 pozitif olguyu gizlediği belirtildi. Raporun duyurulduğu toplantıda konuşan Prof. Dr. İbrahim Akkurt, Bakanlığın açıkladığı tablodaki vaka sayılarını 19, ölüm sayılarını da beş ile çarpmak gerektiğine dikkat çekti.
TTB, Covid-19 İzleme Grubu pandeminin yedinci ayına ilişkin hazırladıkları raporu çevrimiçi düzenlenen toplantıyla açıkladı. Rapora göre Türkiye’ye önümüzdeki dönemde 10 milyon grip/influenza aşısı gerekirken, Bakanlık sadece 1.5 milyon aşı siparişi verdi. Toplantıda, TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Şebnem Korur Fincancı ile TTB Merkez Konseyi üyesi Prof. İbrahim Akkurt ile TTB Covid-19 İzlem grubu üyeleri Prof. Kayıhan Pala, Prof. Özlem Kurt Azap ve Doç. Dr. Osman Elbek değerlendirmelerde bulundu.
“Vaka sayısını 19, ölüm sayısını beş ile çarpmak gerekir”
Prof. Akkurt, Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı koronavirüs tablosunun güvenirliğinin tartışmalı olduğunu belirterek, Bakan Fahrettin Koca’nın PCR pozitif çıkan kişilerin verilerinin vaka sayılarına eklenmediği açıklamasını hatırlattı. CHP Ankara Milletvekili Murat Emir’in günlük vakalara ilişkin açıkladığı vaka tablosunu ve belediye başkanlarının koronavirüse bağlı ölümlere ilişkin duyurduğu sayıları anımsatan Akkurt, ‘gerçek veriye ulaşmak’ için Sağlık Bakanlığı’nın tablosundaki günlük vaka sayısını 19, ölüm sayısını da 5 ile çarpmak gerektiğini ifade etti.
“Nisan ve Eylül’de saklanan sayılar”
Prof. Pala, Sağlık Bakanlığı’nın sadece doğrulanmış olguları açıklamasının yetersiz olduğunu daha önce söylediklerini ve ‘olası ve kuşkulu vakaların’ da açıklanması gerektiğine dikkat çekti. Pala, Temmuz ayında Bakanlığın açıkladığı tabloda yaptığı değişikliğin ardından doğrulanmış olguları açıklamakta bile sıkıntı yaşadığını vurguladı.
“Türkiye, en çok doğrulanmış vakaya sahip”
Bakan Koca’nın Nisan ayında test yapılanların yüzde 20’sini pozitif çıktığına yönelik sözünü hatırlatan Pala şunları söyledi:
“Bakanın ifadesinden yola çıkarsak Nisan ayında 81 bin 570 olgu pozitif olduğu halde topluma açıklanmadı. Bakan Koca’nın ‘Şimdi bu oran yüzde 10’a düştü’ açıklamasına bakarsak da Eylül ayında 275 bin 647 doğrulanmış vakanın topluma açıklanmış olduğunu gördük. Dünyada doğrulanmış vaka bildiren ülkeler ile bir araya getirirsek, Türkiye nüfus başına en fazla doğrulanmış vaka görülen ülkelerden biri konumuna çıkacaktır.”
“100 binde binin altına inmek gerek”
Prof. Azap, koronavirüs pandemisi sırasında açılan okullara ilişkin değerlendirmede bulundu. “Okulların kapalı kalması mümkün değil” diyen Azap, okulların günlük 100 bin kişide binin altında vaka olan durumların güvenli olduğunu ifade ederek, “Arttığında tekrar kapanabilir. Okullar salgın kontrol altına alınarak açılmalı. Açıldıktan sonra da öğretmen ve öğrencilerin durumu kontrol altına alınmalı” dedi.
TTB raporundan dikkat çeken başlıklar
TTB Covid-19 İzlem grubu üyelerinin koronavirüs pandemisinin 7’nci ayına ilişkin hazırladığı rapordan dikkat çekici noktalar şöyle:
- (Bakan Koca’nın açıklamalarına göre) Nisan’da PCR testi pozitif çıkma oranı yüzde 20 ise 188.243 doğrulanmış vaka söz konusudur ve bu durumda 81 bin 570 vaka ne topluma ne de Dünya Sağlık Örgütü’ne bildirildi.
- Eylül’de yapılan toplam test sayısı 3 milyon 241 bin 769’dur. (Bakan Koca’nın açıklamasına göre) Eğer Eylül’de PCR pozitifliği oranı yüzde 10 ise toplam 324 bin 177 doğrulanmış olgu kayıtlara geçmiş olmalıdır. Oysa ‘hasta’ adı altında Sağlık Bakanlığı Eylül ayı içerisinde toplam olarak 48 bin 530 olguyu bildirdi. 275 bin 647 doğrulanmış olgu ise kamuoyuna ve Dünya Sağlık Örgütü’ne bildirilmedi.
- Okulların açılması ile ilgili karar alınırken hastalığın toplumdaki yaygınlığı, bölgenin/ilin sağlık hizmetlerinin durumu, nüfusun özellikleri ve bölgedeki/ildeki okulların koşulları mutlaka dikkate alınmalıdır. Okullarda ortaya çıkacak pozitif vakalarda yürütülecek temaslı izlemi konusunda ise Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu tarafından hazırlanan rehberlerde tutarsızlıklar dikkati çekmektedir. Rehberlerde okuldaki temaslılara ne yapılacağına ilişkin durumlar açıklığa kavuşturulmalı ve karışıklığı yol açmayacak biçimde düzenlenmelidir. Ücretsiz, ulaşılabilir internet ağı ve tabletin temininin şimdiden yeterli düzeyde olması için gerekli çalışmalar ivedilikle sonuçlandırılmalıdır.
- Pandemi döneminde üçüncü temel sorunumuz, mevsim itibarıyla Covid-19’a influenza ve pnömokoksik pnömoni ilavesiyle ortaya çıkacak olan fırtına/tsunamiye (perfect storm/kusursuz fırtına) hazırlıksız olmamızdır . Covid-19 semptom ve bulguları ile mevsimsel grip/influenza bulguları benzerdir. Dünya Sağlık Örgütü grip geçirmesinin sağlığa olumsuz etkisi olacağı düşünülen ve hekimin uygun gördüğü 6 ayın üzerindeki herkese grip/influenza aşısının yapılabileceğini önermektedir. Buna göre bu yıl en iyi ihtimalle 10 milyon doz aşı gerekmektedir. Oysa Sağlık Bakanlığı, “her yıl olduğu gibi” bu yıl da 1.5 milyon doz aşı siparişi verdiğini açıkladı. Muhtemeldir ki piyasaya verilmeden tükenecek, binlerce gereksinimi olan insanımız aşılanamayacaktır.
- TTB’ye yerelden ulaşan verilere göre dün itibarıyla 48’i hekim olmak üzere toplam 112 sağlık çalışanımızı kaybettik. (ANKA)