Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ulusa sesleniş konuşmasında. “Biz hiçbir zaman sivillere saldırmayacağız. Ermenistan’a savaş meydanında cevap vereceğiz” dedi.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ulusa sesleniş konuşması yaptı. “Bu namert hareketler Azerbaycan halkının iradesini kıramayacak” diyen Aliyev, “Biz hiçbir zaman sivillere saldırmayacağız. Ermenistan’a savaş meydanında cevap vereceğiz” ifadelerini kullandı. Aliyev, Fuzuli kentiyle birlikte yedi köyün Ermenistan işgalinden alındığını duyurdu.
Aliyev’in açıklamaları şöyle:
- Roketle ateş açmak cinayettir. Ve onlar bu cinayette mesuiyet taşıyacaklardır. Biz hiçbir zaman sivillere saldırmayacağız. Ermenistan’a savaş meydanında cevap vereceğiz. Bizse onların meydanını dövüş meydanında vereceğiz.
- Bizim öz amacımız var. Bu amaç çerçevesinde tüm Azerbaycan birleşmiştir. Azerbaycan ordusu düşmanları kovuyor. Çatışma meydanında tam üstünlüğü elde ettik.
- Bu bir daha Ermenistan rehberliğinin faşist mahiyetini gösteriyor. Bizim şehirlerimiz ateşe maruz kaldı. Her gün diğer şehirlere Ermenistan ateş açıyor. Ve bu ateş neticesinde vatandaşlarımız ölüyor, yaralanıyor.
- Ancak bu namert hareketler Azerbaycan halkının iradesini kıramaz. Biz dövüş meydanında tam üstünlüğü elde ettik. Bu kadar silah… Ermenistan’ın devlet bütçesi de belli. Hangi şekilde bu silahlar alınıyor?
- Yoksul Ermenistan bu kadar silahı nereden alıyor? Kim bunlara silah veriyor? Kaçak yollarla silahlar gönderiliyor. Bu sorulara biz cevap istiyoruz, eminim ki bu cevapları alacağız.
- Fuzuli kentiyle birlikte yedi köyümüz işgalden kurtarılmıştır. Bazıları hesap ediyorlardı ki Fuzuli şehrini işgalden azad etmek mümkün değil. Aylar lazım olacak denilirdi. Ancak muzaffer Azerbaycan ordusu, bunun üstesinden gelebildi.
- Bu insanlığa karşı cinayettir. Biz onların cezasını vereceğiz. Onlar en ağır cezaya layıktır. Gel Fuzuli’ye. Oturmuşsun Erivan’dan beyanatlar veriyorsun. Korkuyorsun, korkacaksın. Azerbaycan halkını tehdit eden de, Karabağ Ermenistan’dır diyen kime güveniyordu?
- Bize kan dökmek değil, toprak lazımdır.