A3 Haber

“Piyasada satılan 50 adet cerrahi maske incelendi: Sadece bir tanesi standartlara uygun çıktı”

“Piyasada satılan 50 adet cerrahi maske incelendi: Sadece bir tanesi standartlara uygun çıktı”

“Piyasada satılan 50 adet cerrahi maske incelendi: Sadece bir tanesi standartlara uygun çıktı”
Ekim 21
16:43 2020

Piyasada bulunan maskelerde yaptıkları incelemeleri aktaran Marmara Üniversitesi Tekstil Mühendisliği Öğretim Üyesi Dr. Erkan İşgören “50 adet cerrahi maske toplattık maalesef  bir tanesi standartlara uygun çıktı, diğerleri standartları geçemedi” dedi.

Türkiye’de koronavirüsten korunmak adına kullanılan maskelerin ne kadarının standartlara uygun olduğu son dönemin çokça tartışılan konularından birisi. Cumhurbaşkanlığı’na sunulan 14 Nisan tarihli maske raporunda “Halihazırda günlük 35 milyon maske üretildiği varsayılmaktadır. Ancak bunların yüzde 90’ının hijyen koşulları gözetilmeden, yüzde 75’inin de hiçbir filtrasyon özelliği olmayan orta katman kumaşı kullanılarak üretildiği görülmektedir. Ayrıca teknolojik makineler kullanılmadan burun teli kullanılmadan üretilen maske oranı da yüzde 50 seviyelerindedir” ifadeleri yer aldı.

Raporu hazırlayanlar arasında yer alan Dr. Erkan İşgören, Ali Çağatay’la Seyir Hali programında maskede geldiğimiz son durumu yorumladı.

“Fiyat olarak hammadde gerilerken bizde yaklaşık yedi kat yükseldi”

Dr. Erkan İşgören, koronavirüsün Türkiye’de görülmeye başladığından bu yana maske fiyatlarında değişimi “Biliyorsunuz Mart ayında başlayan bir süreçte Türkiye’de maskeler 5 liraya kadar satıldı hatta 5 liranın üzerine çıktığı da görüldü. Bugün maskenin perakende satış fiyatı 50’lik kutularda 10 lira ile 12 lira arası yani tanesi 50 kuruşa, 60 kuruşa kadar düşmüş vaziyette. Üç katlı, bizim cerrahi maske diye bahsettiğimiz, maskemizin en üst katında spunbond (tela) 25 gram/metrekarelik, orta kısımda asıl bizi koruyan filtrasyon özelliği taşıyan meltblown ya da bikomponent dediğimiz filtrasyon malzemesi, en alt tabakada ise yine 25 gramlık ‘spunbond’ var.

Pandemi döneminden önce ‘spunbond’un kilo fiyatı yaklaşık 1.25 dolar, 6 aylık çeklerle satılan bir malzeme, pandemi döneminde 8.5 dolara kadar yükseldi. Üstelik hammaddesi petrol olduğu için petrolde fiyat gerilemiş biliyorsunuz, fiyat olarak hammadde gerilerken bizde yaklaşık yedi kat yükseldi. Orta katta (meltblown) durum hiç farklı değil, yaklaşık 2,8 dolar ile 3 dolar civarında satılan ‘meltblown’ dediğimiz malzememiz, 3 dolarlardan 42 dolarlara kadar çıktı. Bunlar o dönemde 1-2 ay bu fiyatlarda kaldı. Şimdi geldiğimiz noktada ‘spunbond’lar 3,5 dolara,  ‘meltblown’larda 7,5 dolara kadar tekrar geri geldi. ‘Spunbond’ ve ‘meltblown’ üreticilerinin karını siz hesap edin” sözleriyle anlattı.

Neden bu kadar çok sahte maske üretimi söz konusu?

Dr. İşgören “Maliyetlere geldiğinizde hiçbir koruyuculuğu olmayan hala piyasada mevcut 3 kat spunbond maskelerin maliyeti maske başına yaklaşık 18-20 kuruş civarında. Meltblown yapılmış maskenin maliyeti yaklaşık 23-25 kuruş bandında, şu anda imalatta ciddi bir kar var. Diyeceksiniz ki, üç kuruş için değer mi? Günde 1 milyon üretim yapan bir işletmeyi baz alın. Günde 1 kuruştan 1 milyon maskede 10 bin lira eder. Üstelik bunların çoğu 12 saatlik 2 vardiya çalışan merdiven altı işletmeler. Ortaya ciddi bir kazanç çıkıyor ancak bunların insan sağlığıyla bağdaşır yanı yok” dedi.

“Teste gönderilecek malzeme ile piyasada satılacak ürün uyumsuzluğu gözleniyor”

İşgören “Mutlak surette ‘meltblownlu’ maske kullanılması gerekli. Bunlar da yüzde 95 korumalı ve  yüzde 99 korumalı olarak ayrılıyor. Bu malzemenin yoğunluğuna bağlı olarak değişiyor. Vatandaşın bunu anlamasına imkanı yok. Firmaya güven olması lazım, firmanın test yaptırdığı kurumlara güven olması lazım. Ayrıca zaman zaman teste gönderilecek malzeme ile piyasada satılacak ürün uyumsuzluğu gözleniyor. 50 adet cerrahi maske toplattık maalesef bir tanesi standartlara uygun çıktı, diğerleri standartları geçemedi. 50’de 1, biz yüzde 95 diyorduk ama yüzde 98 gibi bir rakam çıktı. Ancak genelleyemeyiz” diye anlattı.

“Bez maskelerin çoğunun koruyucu özelliği yok”

Son zamanlarda vatandaşlar tarafından talep gören bez maskelerin hastalığa karşı koruma sağlamadığını söyleyen İşgören “Bez maskede durum içler açısı. Her elinde kumaşı olan bez maske dikmeye başladı. Bu bez maskeleri, gerçekten Tip 2 dediğimiz ‘meltblown’, ‘spunbond’ gibi koruma özelliği olmayabiliyor. Tip I dediğimiz yüzde 90 seviyelerinde koruma özelliği olması gereken bir madde, birkaç tane büyük kuruluşumuz bu işe girdi. İçinde çinko oksit, gümüş oksit, vs. kullanarak maske yapanlar var. Bunları ayrı tutuyoruz. Piyasada satılanların çoğu hiçbir koruyucu özelliği olmayan, biraz esnetip ışığa tuttuğunuzda arka tarafını gösteren maddeler; bunlar çok büyük bir risk oluşturuyor. Baktığınızda görsel olarak rengarenk, gösterişli, albenisi olan maskeler ama maalesef koruyucu özelliği oldukça düşük. Bunların üzerine yeniden bir test yaptırdık, toplayıp. Bunların üzerinde bir çalışma yapıyoruz umarım yakında sizlerle paylaşırız” dedi.

‘Maskeler artık; TEKEL bayilerinde, mahalle aralarında açık kasalarda bile satılıyor”

İşgören, maskelerin satımının bütün perakende mağazalara yayılmasının denetimi zorlaştırdığını aktararak “Artık maskeyi TEKEL bayileri satıyor. Maskeciler satıyor. Arabaların arkasında, mahalle aralarında açık kasalarda ‘maskeci geldi’ diye satılıyor. Maskenin satılmayan hiçbir noktası kalmadı. Satışları biliyorsunuz, 50’li kutuları açıyorlar, istediği gibi dağıtıyorlar. Maskelerin satış noktalarının belirlenmesi gereklidir. Satıcıya da sorumluluk vermek gerekir. Maskenin üzerinde UTS dediğimiz ürün takip sisteminin olmalı mı? Barkodu olmalı mı? Üzerinde son kullanma tarihi yazmalı mı? Bu sorumluluğu biz birilerine verirsek, örneğin eczacılara, eczacı da bu yükümlülüğe girdiği için yasal olmayan maskeleri satma durumunda kendisine sıkıntı oluşturacağı için satamaz” diye açıkladı.

“Bizim gibi denetimin çok olmadığı ülkelerde…”

Siyah maskeler hakkında ise Dr. İşgören “İşin içerisine ekstra bir malzeme kattığınızda ay sonunda milyon liraya mal oluyor. Bizim gibi denetimin çok olmadığı ülkelerde ‘azo boyar’ dediğimiz kanserojen boyar maddelerimiz var. Firmalar 3-5 kuruştan kaçarken, boyar maddelerin fiyatının yüksek olduğunu biliyoruz. Ucuz boyar maddeyle bu ön yüzeydeki ‘spunbond’ kumaşı boyadıklarında sıkıntı oluşabilir” diyerek uyardı.

“Bakanlık bazı maskeleri toplatmaya başladı”

Bakanlığın standarda uymayan malzemelerle mücadele için harekete geçtiğini anlatan İşgören, bu durumu “Bakanlık eskisi gibi masasında kalmadı, yavaş yavaş sahaya indi. Denetim görevini başlattı. Bazı firmaların maskelerini toplatmaya başlattı. Yavaş yavaş yoluna girecektir” sözleriyle aktardı.

About Author

Ahmet

Ahmet

Related Articles

TÜM HABERLER